Trabzonspor'un Fenerbahçe ile oynaması kendi başına çok anlamlar içeren bir durum. Ancak, bordo mavililerin bşr takım kimliği kazanıp kazanmadığının görülmesi açısından da karşılaşma önemliydi.
Kolay değil, 10 küsür yıldır kalenizde olan bir ismi ve takımınızın en önemli figürü olan golcünüzü bu maç öncesi kadro dışı bırakıyorsunuz. Üstelik bu kadar kritik bir haftada rakibiniz Fenerbahçe.
Geçen haftaki Yeni Malatyaspor faciasından ve bu hezimetin ardından yaşanan kaostan sonra Trabzonspor’un bu maçta bir reaksiyon vermesi beklenebilirdi. Nitekim futbolcular maça öyle hırslı ve istekli başladı ki, karşılaşmayı izleyenler daha ilk 15 dakikada şu düşünceye kapılmıştır: Bu maçı Trabzonspor kazanır!
TARİHİ 25 DAKİKA
Dakikalar ilerledikçe Trabzonspor’un Fenerbahçe kalesinde kurduğu baskının artması, taraftarların da işin içine daha çok girmesine neden oldu. Saha-tribün birleşmesi, uzun bir aradan sonra ilk kez bu kadar net bir şekilde kendini gösterdi. Özellikle 50-75 arasındaki 25 dakikalık Trabzonspor’un 5-6-7 gollü galibiyet alabileceği dönem, sadece sezonun değil bordo-mavili ekibin tarihinin en baskılı futbol oynanan dakikalarından biriydi.
BAŞARININ ARDINDAKİ OYUN ANLAYIŞI
Trabzonspor için hücum anlamında mükemmel bir maçtı. Orta sahadaki oyuncuların topu hemen Burak’a göndermek yerine bu maçta daha çok pas yaparak hücum organizasyonunda bulunması, takımın da daha aktif ve yaratıcı olmasına neden oldu.
Özellikle Sosa-Yusuf-Abdülkadir üçlüsü, gerçekten istediklerinde sahaya nasıl hükmedebileceklerini, her şeyi nasıl iyi bir şekilde yönetebileceklerini bu maçta gösterdi.
Tabii ki Novak ve Pereira’yı da unutmamak lazım. İki isim de takımın her hücumunda aktif rol oynadı. Hatta Pereira ve Novak’ın 5 dakika boyunca kendi yarı alanına adım atmadığı bir bölüm vardı ki, uzun yıllardır Trabzonsporlu taraftarların hasretini çektiği görüntü tam olarak buydu.
AZ KALSIN ACI SON!
Evet, Trabzonspor o kadar çok pozisyona girdi ki, bu maçı 6-7 farklı bile kazanabilirdi. Ancak bu maçtan bile bir ders almak lazım. Bu kadar baskılı oynadığınız, pozisyona girdiğiniz, rakibinize tarihi hezimet yaşatabileceğiniz maç, az kalsın 2-2 bitiyordu. Bu, gerçekten çok acı bir son olabilirdi.
ALTYAPI VE GELECEĞE DEV ADIM
Trabzonspor için bir eşik maçıydı ve bordo-mavililer takım bu eşiği çok rahat bir şekilde geçti. Sahaya çıkan ilk 11’de altyapıdan 4 tane oyuncunun bulunması, Onur ve Burak’ın yokluğunda hem saha içerisinde hem de gol sevinçlerinde net bir şekilde görülen ‘takım olma’ görüntüsü, bu maçın gelecek için atılmış kocaman bir adım olabileceğinin kanıtıydı.
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.