‘İmamoğlu Davası’ tekrar gösterdi ki; iktidar “hiçbir” sınırı tanımıyor.
Hukukmuş, Adaletmiş, AİHM’miş… Umurlarında değil!
Her şey bir kişinin emrine bakıyor, o ne isterse şak diye oluyor. O’ndan habersiz kuş bile uçmuyor!
‘…bu kadar da olmaz artık’ dediğimiz ne varsa hepsi yaşandı, …göreceksiniz, yaşanacak da!
Kılıçdaroğlu sonunda; “YSK’ya güvenmiyoruz, yargıya da güvenmiyoruz” diye açıklama yaptı.
O halde Kılıçdaroğlu’na soralım; güvendiğin şey nedir, güvenecek ne kaldı?
Elbette “vatandaşa güveniyorum” diyecektir!
Peki, şu ana kadar vatandaşın hallettiği ne var?
Tekrarlanan İstanbul seçimi…
Vatandaşa sadece sandıkta mı iş düşüyor?
Demokratik sınırlar dâhilinde vatandaşın yapacağı başka iş yok mu?
Elbette var, lakin göreve davet edilmiyor.
‘2017 Anayasa Referandumu’nda aslında sonucun HAYIR çıktığını, ülkede kargaşa-kaos çıkmasın diye sessiz kaldıklarını aylar sonra itiraf etmişti Kemal bey… Anayasanın sandıkta gasp edildiğini bile vatandaştan saklamıştı!
Vatandaş ne yapsın!..
Cumhuriyeti ve Atatürk Devrimlerini bekleme ve gözetme görevini vermiş sana, koruyasın diye…
Sen ne yaptın, sessizliğe bürünmekten başka!
Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, haber salıyorsun dört bir yana…
Gelelim zurnanın zırt dediği yere;
İmamoğlu’na yapılan hukuk darbesi üst mahkemede onaylanırsa CHP ne yapacak?
Görevden alınıp, siyasi yasaklı ilan edilmesine göz mü yumacak?
Kılıçdaroğlu bu gün grup toplantısında İmamoğlu’na sahip çıktı; “İmamoğlu size büyük lokmadır, boğarız sizi!” dedi.
Aslında kim kimi arkasına aldı, tartışılır.
Bence Kemal Bey, İmamoğlu’na yaslanarak yola çıkmak istiyor, 6’lı masaya mesaj veriyor “kontrol bende” diyor…
Sahi “büyük lokma” ve “boğarız sizi” ifadelerinin içeriğini bilen var mı, yoksa karavana atışları mı?
Kaldı ki, içişleri bakanı mahkeme kararı kesinleşirse “görevden alırım” diyerek net şekilde tavrını açıklamışken, verilmesi gereken cevap da bu netlikte olmalıydı.
Tekrar soruyorum; İmamoğlu’na açılan ‘Ahmak Davası’ onaylanırsa CHP ne yapacak?
Şimdiden açıklayın…
Çünkü verilecek ‘güçlü ve somut’ tepkinin boyutları kamuoyuna açıklanırsa bir ihtimal geri adım atabilirler. Hele hele ne idüğü belirsiz ‘boğarız sizi’ tehditleri karşısında yine bildiklerini okumaya devam edeceklerinden emin olabilirsiniz.
Somut ve net, takvime bağlı ve planlı eylemsellik açıklanmalı.
Bekleyip göreceğiz; timsah göz yaşları mı dökülecek yoksa yer yerinden mi oynatılacak!..