Trabzon’da ki tarihi varlıkların beton yığınlarının baskısı altında olduğunu ifade eden Kuru, “Tarihi, kültürü ve sanatı sergileyen müzedir Trabzon. Şehirleşmedeki görünümünü kısaca değerlendirirken; Trabzon’daki Tarihi varlılardan ne kadarı günümüze gelmiştir? Mevcut olanların durumu nedir? Görsellikleri beton yığınlarının baskısı altındadır. Neden? Trabzon’ un, ortada olan bu eserlerine karşı mevcut sorumluluklarımızı ne kadar yapmaktayız?
Hâlbuki; Trabzon’un şehir müzesi kurulurken seçilen evlerin bölge karakteristiğini taşıyan varlığıyla, özelliği ve mimarisini sergileyecek eserleriyle aslına uygun olması için gerekli bilimsel yöntemlerin uygulanmasına özen gösterilmelidir” diye konuştu. Kuru, sözlerine şu şekilde devam etti: “Kendi öz kültürümüzle ilgili sanat, yapı eserlerinden atılmış, satılmış ve müze dışına ne kadarı çıkarılmıştır! TÜRKAV olarak ifade etmekteyiz; Trabzon’ da açık hava müzeleri kurulması yoluna neden gidilmemiştir? Restorasyonun aslına uygun olarak yapılacak bir Trabzon evi özellikleri neden yansıtılmamaktadır? TÜRKAV, ezeli ve ebedi Türk kimliği bulunan Trabzon’ un tarihi ile bir Türk şehri olarak, şehri koruyan surlar içinde yaşayan eserlerin yok olmamasını önemli görmektedir.
Trabzon’ un müze varlığına sahip beldeleri mevcuttur ve kültür varlıklarına sahiptir. Tekke Camisi etrafındaki yapı eserleri de çok önemli görselliğe sahip iken, restore edilmeyi beklemektedir. Ve çevresinin açılması halinde ise tarihi günümüze taşıyacaktır. O halde, sosyal ve kültürel özellikleriyle bir bütün olarak bu eserleri koruyup sergileyerek açık hava müzesi olarak tanımlamak olmalıdır. Geleneksel mimarı ve içlerindeki kültür varlıklarının, bitki örtüsünün yok oluşuna karşı; tarih, kültür ve sanat değeri olan Trabzon’ da, şehir yapılarını koruyacak biçimde müze şehri olmak için ne beklenmektedir? “
