Temel hayatında ilk defa at yarışlarına gidiyor ve bu konuda bilgisi olmadığı için tesadüf, yarışta hiç şansı olmayan bir yarış atına büyük bir bahis oynuyor.
Derken yarış başlıyor. Daha startla birlikte Temel’in atı en geride.
Önde çekişen diğer atlara oynayan kişiler ayakta ve bağırıp çağırışıyorlar
Temel de ses yok.
Nasıl olsun ki onun atı en arkada.
Fakat Karadeniz uşağı kolay kolay yenilgiyi kabul eder mi?
Temel de ayağa kalkıp başlıyor bağırmaya.
-Hey yavrum hey! Ata bak ata, katti önüne hepsini kötüriy.
X x x x x
GÜVEY
Cemal eski resimlere bakarken babası Temel’e;
-Poba nenem hapu resimte niye beyaz elbise ?
Temel;
-Pu nenenun en mutli küni ta ontan.
Cemal:
-Haa! Küveylerun neten kara kiytuklerini anlatum şimti. Demiş.
X x x x x
KÜLTÜRLÜ İNGİLİZ
TEMEL İngiltere’ye gidip gelmişti.
Dönüşünde kahvede izlenimlerini anlatıyordu.
-Ula Gâvur memleketu paşka oliy. Hepsü kültürlü herüfler. Çöplükleri bile İnkilizce konuşıyi.
X x x x x
CEP TELEFONU
Temel bir gün arkadaşlarıyla otururken cep telfonu çalar. Konuşulması gereken konu sırdır.
Temel arkadaşlarını dışarı çıkarır ve konuşmasını yapar.
Konuşma bittikten sonra da kendi kendine;
-Yahu o kadar arkataşumi çikarup onlara zahmet edeceğuma cep telefonumi alup pen çıksaytum her halde taha eyi olurti.
X x x x x
YEMEK
Temel, Dursun’a telefon ediyor ve soruyor:
-Ula Tursun penumle yemek yemek ister misun?
Dursun:
-Tabi Temel, nerete puluşalım? Diye soruyor.
Temel:
-O zaman akşam saat sekizte sofrayı hazirla keliyrum. (Bizim TEMEL. Trabzon Belediyesi. S: 54- 55- 56- 57- 58. 1998)