ADAY DEĞİL, ABİ OLMALI…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eğer şapkadan tavşan çıkarılmayacaksa ve ikinci bir “ekmek için ekmeleddin” vakası yaşanmayacaksa millet ittifakının cumhurbaşkanı adayları bellidir: Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu…

Öncelikle belirtmek istediğim husus; millet ittifakı adayını resmen açıklamasa bile şimdiden belirlemelidir. Çünkü seçim takvimi ilan edildikten sonra kalan süre içinde sağlıklı bir kampanya yürütmek mümkün değil. Mevcut cumhurbaşkanı seçim çalışmasını çoktan başlattığına göre muhalefet blokunun adayını öne çıkarması şarttır. Kasım ayında bir erken seçim ihtimali de göz önüne alındığında bu zaruriyet kendini açıkça gösteriyor.

Gelelim muhalefet cephesine…

İsmi geçen 3 aday da şüphesiz çok seçkin ve liyakat sahibi. Anketlerin gösterdiğine göre aday olmaları halinde kazanmaları yüksek ihtimal. Ancak, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma ihtimali de söz konusu.

Recep Tayyip Erdoğan’a karşı açık ara kazanma ihtimali en yüksek adaylar, Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu. Kemal Kılıçdaroğlu ise burun farkıyla önde görünüyor.

En son Maltepe mitinginde konuşan Kılıçdaroğlu “adaylık” sinyalini yükseltirken özellikle yakın çevresindeki ‘beklenti sahiplerinin’ pohpohlamasıyla 6’lı masanın mimarı ve en büyük partinin genel başkanı olması nedeniyle cumhurbaşkanı adaylığını açıklayabilir.

Kemal Kilicdaroglu

Kazanma olasılığı var. Ancak tam da kendisinin öne sürdüğü “1 oy fazla getirecek olanı adaylaştırma” stratejisini kendisi terk etmiş olur ki bu durumu hiçbir gerekçeyle açıklayamaz. Hele seçimin çok az bir farkla kaybedilmesi halinde tarih önünde ilelebet suçlu olur. Bu ağır faturanın ödenebilecek bedeli de yoktur. Ortaya tek sonuç çıkar: Demokrasi ve laik cumhuriyetin ruhuna El-Fatiha.

AKP’lilerin dediği gibi “90 yıllık reklam arası” biter!

Şunu kimse unutmasın: Bu seçim kolay kazanılmayacak. Rakip, girdiği hiçbir seçimde yenilmemiş, oldukça deneyimli ve kazanmak için “her şeyi yapma” potansiyeli olan bir politikacı. Öte yandan iktidarda olmanın vermiş olduğu devlet gücünü kullanma avantajını da devreye soktuğunda muhalefetin mağlubiyeti kaçınılmaz olabilir. Dolaysıyla anketlerin gösterdiği 10-15 puanlık büyük farkı kapatma ihtimali bile varken Kılıçdaroğlu’nun 3-5 puan önde olmasının ciddi bir anlamı yoktur.

Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan mitinglere başlamadan önce;

Emekli, işçi ve memurun maaşına %100 zam yapsa…

EYT sorununu çözse…

3600 ek göstergeyi verse…

Bir adım daha ileri giderek “görüyorum ki inşaat lobisi ev ve kira fiyatlarını özellikle yükselterek vatandaşımızı zora düşürüyor. Ben buna izin vermem! Konut lobilerinin defterini düreceğim. TOKİ’yle çalışmamızı tamamladık. 81 vilayetimizde evi olmayan kimse kalmayacak. Buradan müjdeyi veriyorum; yarın Ziraat Bankası şubelerine giderek 1000 TL karşılığında başvuru yapan her aileye en geç 2 yıl sonra dairelerini teslim edeceğiz. Evinize taşındıktan sonra kira öder gibi borcunuzu ödeyeceksiniz” dese… Sizce oyunu kaç puan artırır?

Yapamaz, edemez demeyin.

Parayı nereden bulacak diye burun kıvırmayın…

Bal gibi de yapar!

Hatta olası başka vaatlerini de buraya sıralayabilirim, tadınız kaçmasın diye yazmıyorum!

Şimdi, sırf bu ihtimalleri dillendirdiğim için bazı saplantılı ve çıkar beklentili tipler saldırıya geçebilir.

Ama yazmak zorundayım…

Politik, bürokratik, ekonomik hiçbir beklentim yok.

Aklın, bilginin, gerçekliğin yolundan ayrılamam.

Hele söz konusu olan ülkeyse ‘devekuşu’ hiç olamam!

Açıkça söylüyorum: Seçimi kazanma ihtimali en düşük kişiyi adaylaştırmak rulet oynamakla eşdeğerdir ve Türkiye Cumhuriyeti üzerine kumar oynanmasına kimse rıza gösteremez!

Hemen belirteyim ki Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ülkemizin gördüğü ender politikacılardan. Kimliğine, kişiliğine, mücadelesine saygı duyuyorum. Fakat Anadolu topraklarının tarihini ve kültürel kodlarını da iyi bilmek gerekiyor.

Kemal Kilicdaroglu Kapak

Ne yazık ki bu toplum Norveç değil! Birtakım hurafeleri ve takıntıları halen aşamadı.

Diğer yandan Kılıçdaroğlu’nun yıpranmış, yorgun ve yaşlı olduğu gerçeği de var.

Son cümle: Kemal bey aday değil, bir abi olarak sürecin “başmimarı” rolüyle ismini tarihe altın harflerle yazdırarak ölümsüzleşmeli.

Şunu kimse aklından çıkarmasın; Erdoğan’ın seçilip seçilmeyeceğine bir kişi karar verecek: Kemal Kılıçdaroğlu!..

ADAY DEĞİL, ABİ OLMALI…

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!