KORKU SENARYOSU!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bazen ‘en kötü olasılık’ senaryoları yazılır ki, önceden hazırlık yapılabilsin…

Aklı başında tüm kişiler, gruplar, kurumlar ve hatta toplumlar; tüm ihtimalleri düşünmek zorundalar.

Örneğin Trabzonspor… Şampiyonluğa yürürken, taraftarından-başkanına her türlü olasılık hesabı üzerinden karşılaşılabilecek durumlara karşı sürekli hazırlık içindedir. Sokaktaki taraftar bile fikstür üzerinden puan tahmini yaparken; rakipleri, hakemleri, federasyonu, medyayı, sakatlıkları, cezaları vb birçok faktörü göz önünde bulundurur.

Bu yazının konusu elbette şampiyonluk hesapları değil, sadece vatanı koruma güdüsü…

Herkes kendi çapında geleceğe dair pembe senaryolar çizerken, bize de ‘kara gün’ olasılığını simulize etmek düştü!

guvenlik sorusturmasi ve arsiv arastirmasi kanunu tbmm de kabul edildi 861891 5

O halde başlayalım.

‘Düşman ülkemizi işgal ederse ne yapar?’

  • Rejime el koyar,
  • Orduyu dağıtır,
  • TBMM’yi kapatır,
  • Yurtseverleri hapse tıkar,
  • Hazineyi yağmalar,
  • Ekonomiyi çökertir,
  • Para eden kurumları satar,
  • Yer altı ve yer üstü kaynakları küresel şirketlere peşkeş çeker,
  • İşgücünü ucuzlatarak halkı köleleştirir,
  • Müzeleri soyar,
  • TC tabelalarını söker,
  • Ulusal değerleri yasaklar,
  • Eğitim sistemini felç eder,
  • Millet bilincine saldırır ve zayıflatır,
  • Anayasayı iplemez,
  • Hukuk sistemini rafa kaldırır,
  • Özgürlükleri kısıtlar,
  • Kendine uygun bir sistemi kurar,
  • Cahilleri ve yeteneksizleri yönetici yaparak kendine bağlar,
  • Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i suçlu ilan ederek ‘uyduruk bir milli tarih’ yazar,
  • Sınırları açarak ülkeye yabancıları doldurur,
  • Nüfus yapısını değiştirir,
  • ‘Türk diye bir ırk yoktur’ der,
  • Uluslararası sözleşmelerle ülkeyi 100 yıllık haraca bağlar,
  • Sürekli hoşa giden hikâyeler uydurup halkı uyutur ve işgalini kalıcı kılmaya çalışır!

İlk akla gelenler bunlar…

Senaryoyu daha da uzatabiliriz.

Peki, toplum olarak bu en kötü senaryoya karşı hazırlıklı mıyız?

Hiç sanmıyorum…

Başta TSK olmak üzere devletimizin ancak birkaç kurumu hazırlıklıdır, hepsi o kadar! Zaten tek görevi ‘vatanı savunmak’ olan ordumuzun “kozmik oda”sına operasyon düzenlenmesinin nedeni de bu hazırlığın detaylarını ele geçirmek için yapılmasıydı. Düşman içimize sızmış ve devamında açıkça saldırıya geçmişti. Büyük kırılma ise 15 Temmuz kalkışmasıyla yaşandı. Halen, ülkeye verilen hasarın tam dökümünü bilemiyoruz. Ama zamanla sır perdesi aralanacaktır! Ödediğimiz ve ödeyeceğimiz faturanın bedelini gelecek yıllarda daha doğru ve gerçekçi boyutta ölçebileceğiz.

Türk toplumu hazırlıklı olmalıdır!

Birçok işaret alarm veriyor. İçten ve dıştan kuşatılmış olabiliriz. Harekete geçecekleri anda karşılarına dikilecek bir ‘halk bilinçlenmesi’ oluşturmak hayati önem arz ediyor. Bu bakımdan siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerine ve medyaya büyük görev düşüyor.

Toplumsal kutuplaşmayı yumuşatmak, huzuru ve kardeşliği öne çıkartmak, birlik ve bütünlük algısı oluşturmak, hakkı ve adaleti egemen kılmak, ekonomiyi üretken yapmak, eğitim sistemini yeniden inşa etmek başlıca ödevlerimiz arasında.

Cumhuriyet Türkiyesi’nin bu badireleri atlatacak büyük birikimi ve gücü her daim var olmuştur.

Yeter ki; ülkemizin kapasitesini harekete geçirecek, riskleri ve fırsatları doğru yönetecek bir kadroya yetki verilsin!..

KORKU SENARYOSU!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!