Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın sorularını yanıtlayan İYİ Parti lideri Meral Akşener gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sosyal medyada annesiyle fotoğrafının altına küfür eden şahsın mahkemece serbest bırakıldığını belirterek, “Bakan olsam ne yazar” diye tweet atmasını da anımsatan Akşener, “Dünyayı yakarsa garipler yakar Sayın Soylu” diye konuştu.
Akşener ”Ben Cumhur İttifakı’nı bir radyoya benzetiyorum. O radyonun makine kısmı AK Parti ve Sayın Erdoğan. Bir düğmede Bahçeli’nin bir düğmede Perinçek’in elinde. İç politikadaki düğme Sayın Bahçeli’nin eli, dış politikanın sahibi de Sayın Perinçek’in eli. Ankara’da AK Parti’nin üç dönem milletvekilliğini yapmış sayın Selçuk Özdağ öldürmek amaçlı dövüldü. Orhan Uğuroğlu, Afşin Hatipoğlu gibi iki gazeteci dövüldü. Ondan evvel Alaattin Çakıcı Sayın Kılıçdaroğlu’nu tehdit etti. Ondan önce Sayın Kılıçdaroğlu’nu linç etmeye çalıştılar. Yumruk atan adamı bir yatır haline getirdiler. Bütün bunlara baktığınız zaman ben Sayın Erdoğan’ın bu işleri kınayamadığını gördüm. Hele en son Sayın Kılıçdaroğlu’nu Alaattin Çakıcı tehdit ettiği zaman Bahçeli’nin ‘dava arkadaşımız’ diyerek yanında durması… Bu Türk siyasetinde ilk defa oluyor. Daha önce siyasetçiler arası tartışmalar olurdu ancak bu ilk defa oldu. İlk defa ana muhalefet partisi başkanını temsil eden başkanı tehdit eden mafya mensubuna sahip çıkıldı. Erdoğan’ın hiçbir tutum aldığını da görmedik” dedi.
Akşener ”Cinping Perinçek’ten bahsediyorum. Biz Uygur Türkleri konusunda, kadınlara yapılan tecavüzler konusunda çok hassasız. Türkiye’nin çok önemli bir bölümü de hassas. Davos’ta sayın Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Perez, Filistin üzerinden ‘one minute’ yaptı, biz de hep beraber alkışladık. Filistin’in yanında durmak doğru bir tavır. Şimdi geldik Kahire’nin orta yerinde Erdoğan, şehit Rabia’nın sesini duydu onu da alkışladık ama biz ailesi mezalime uğramış Uygur Türkü kızımızı kürsüye çıkardık. Bu kızımızı ne Bahçeli ne de Erdoğan duydu. Bu kızımız Müslüman, bu kızımız Türk. Bu kızımızın ailesi kamplarda, bu kızımızın yaşıtları Çinli erkekler tarafından tecavüze uğruyor. Uygurları yok farz eden bir Cumhur İttifakı. Bu kızımızı PKK’lı, DAEŞ militanı, FETÖ’cü yapan bir Cinping Perinçek. Böyle bir şey olabilir mi? Rabia’yı, Filistin’i duyan Erdoğan bu kızı duymuyor. Dolayısıyla bu iki düğme milli görüşten gelen seçmenin vicdanını kanatıyor” şeklinde konuştu.
”Dünyayı yakarsa garipler yakar” diyen Akşener, şunları dile getirdi: “Sayın Perinçek’in bir beyanı var. ‘Hem MHP, Hem AK Parti, Vatan Partisi’nin Çin, Amerika, Rusya, AB konusunda görüşlerine gelmiştir. Onun ortaya koyduğu stratejisinde yürümektedirler’ anlamı çıkıyor. Uygurlu kızımıza dair tek bir kelamın edilmemesi ile Sayın Perinçek’in demek ki doğru söylediği anlamı çıkıyor. Dolayısıyla Sayın Bahçeli’nin de Sayın Erdoğan’ın da Cinping beyfendiye cevap vermesi gerekiyor. Sistemin başında genel başkan olan kişi, bu iddiaya cevap vermek zorunda. Sayın Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun denilmeyen bir durum var. Daha vahimi söyleyeyim. Annesine hakaret edilmiş İçişleri Bakanı Bakanlar Kurulu’nda konuşamamışlar tweet üzerinden ‘Batsın bu dünya’ diyor Müslüm baba gibi. Ben de ilave edeyim Dünyayı yakarsa garipler yakar Sayın Soylu.”
HDP’nin kapatılması tartışmalarına da değinen Akşener, şunları kaydetti:
”Ben Türkiye’de gerçek bir ciddiyetsizlik ve cıvıklık görüyorum. HDP’nin kapatılması ile ilgili mevzu, yöntemi, kanunu, hukuku açık. Hatta AK Parti’nin kapatılmasından sonra onlar tarafından partilerin kapatılmasının zorlaştırıldığı bir dönemden geçtik. Bunların hepsi Meclis’te oldu. Bugünkü şartlara göre Bakanlar Kurulu kapatabilir, başsavcılık resen müracaat eder, herhangi bir grubu olan parti MYK’da karar alır genel başkan gidip şahsen müracaat eder. Böyle yöntemler var”
İYİ Parti lideri açıklamalarını şu şekilde noktaladı :
”Buradaki cıvıklık şu; Esenyurt HDP’nin İlçe Başkanlığı’na polis baskın yapıyor. Orada Aponun posterlerini görüyor. Ya hu 31 Mart’tan önce açılım süreci esnasında Aponun mektubunu siz Diyarbakır meydanında okuttunuz ve o mektubun ortaya koyduğu yol haritasını kabul ettiğinizi ilan ettiniz. Bugün en çok şaşırdığım şey ise bir takım gazetecimsi, yazarımsı, siyasetçimsiler var. Abdullah Öcalan ile ilgili olarak bizlerin bebek katili demeye devam ettiğimiz, o dönem biz faşistlik ile suçlandık. Apo en büyük bilge lider oldu. Hepsinin yazıları ortada. O günkü yazılarının arkasında durmaya devam etseler saygı duyarım. Alakası olmayan şahıslar şu anda bayrak, millet, asker… İnanamıyorum ben bu yalancılığa, önce özeleştiri yap kardeşim. O şahıs beni vatan hainliği ile suçluyor, inanamıyorum. Diğer taraftan İçişleri Bakanı’nın attığı tweet bir başka zavallılık. İçişleri Bakanı’sın 31 Mart’a gidiliyor, Üsküdar’da ikamet ediyorum o zaman. Üsküdar’a geliyorsun ve Temel bey ile ikimizin Kandil ile evrak imzaladığımızı söylüyorsun. Eğer o kağıdı ben imzaladıysam görevini yapmıyorsun. Hakaret ediyor, iftira ediyor. İspatla diyorsun, ben onu siyaseten söylüyorum hukuki değil diyor ve sonuç itibariyle şaşırıyor arkadaş.”
HDP’NİN KURUMSAL HATALARI VAR
Asıl mesele bu ülkeyi yöneten iktidarın bilmediği bir şey var, hangi parti olursa olsun Özal döneminden bugüne her iktidar döneminde hiçbir korucunun devlet sisteminde ortada bırakıldığı bir dönem geçmedi. Bu iktidar dönemi hariç. Gelinen nokta o kadar çirkin ki, gözden kaçan şey 6.5 milyon HDP’ye oy vermiş bir seçmen var. Bu 6 milyon insanın tamamını siz PKK’lı kabul ederseniz siz devlet insanı değilsiniz. Bu ülkeye iyilik edilmiş olmaz. Biz o konuda en net partiyiz. Kürtleri hiçbir partinin marabası olarak görmüyoruz. HDP’nin kurumsal olarak yönetenlerin hataları var. PKK ile iletişimleri, araya mesafe koyamamaları var mı var. Bunlarla ilgili konuşmuyoruz.”
ERDOĞAN’IN KAÇ TANE DOSTU KALMIŞTIR
Biz Sayın Erdoğan ile ailecek görüşürdük. Mesela şu soru çok önemli, Sayın Erdoğan’ın başı derde düşse, kapısını çalacağı kaç tane dostu kalmıştır. Tamamen insanı dertten bahsediyorum. Dün CHP’nin Genel Başkanı demokrasi adına, başbakan olmasını sağlayan kişi onun partisine bu kadar pis bir dille hakaret etmek, Sayın Erdoğan’ın hangi işine yaradı? Yarar mı hayır yaramaz ama ne oluyor ki, Yalçın Doğan beyin bir yazısını okudum. Merkel ayrılırken Almanların tutumu. Ona oy veren, vermeyen insanlar çıkıp alkışlamışlar. Sosyal demokratların doğru önerilerini hayata geçirmiş. Hiç hakaret eden bir dil kullanmamış. O sorunun çözümünde de kendine en ağır muhalefet yapanlarla da çözüm ortaklığı yapmış. Kim kazanmış? Almanlar kazanmış 18 yılda Almanya’yı getirdiği nokta, dünyanın en devlet… Merkel nasıl hatırlanacak, Erdoğan nasıl hatırlanacak?”