AKP iktidarı döneminde hazırlanan reform yasalarının mimarlarından olan Trabzon/Araklı İlçesi’nden olan ünlü hukukçu Prof. Dr. İzzet Özgenç, ‘ağır ekonomik bunalım sonucu OHAL ilan edilebileceğini’ söylemesinin ardından, açıklamalarına bir yenisini daha ekledi…
Özür dileyen Özgenç, çıkış yolu olarak piyasa ekonomisini işaret etti.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a yakınlığıyla bilinen ve 2005 yılından bu yana, terörle mücadele, ceza kanunları, terörün finanse edilmesinin önlenmesini sağlayacak yasalar ve ceza yasalarının yazılmasında yer alan Prof. Dr. İzzet Özgenç, ağır ekonomik bunalım sonucu OHAL ilan edilebileceğini söylemesinin ardından, iki gün içinde üçüncü açıklamasını yaptı.
‘OHAL ilan edilebilir’ diyen Özgenç’ten geri adım.
Olağanüstü halin arzu edilen bir durum olmadığını, mecbur kalındığını savunan Özgenç, “Bu açıklamalarımla, kişilerin gelecek endişelerinin artmasına ve hatta, ülkemiz ekonomisinin zarar görmesine sebebiyet verdiysem, milletimden özür dilerim” ifadelerini kaydetti.
“GÜVEN VE İSTİKRAR TEMELİNE DAYALI ŞEFFAF PİYASA EKONOMİSİ”
Sosyal medya hesabından yeni bir açıklama yapan Özgenç, “Olağanüstü hâl, arzu edilen bir durum değildir. Olağanüstü hâle mecbur kalınır. Bugün bu hesaptan ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hâl bağlamında yapmış bulunduğum açıklamalar, toplumumuzun ekonomik bakımdan geleceğine yönelik endişelerin etkin bir şekilde dile getirilmesi amacına matuftur. Bu açıklamalarımla, kişilerin gelecek endişelerinin artmasına ve hatta, ülkemiz ekonomisinin zarar görmesine sebebiyet verdiysem, Milletimden özür dilerim” ifadelerine yer verdi.
“GÜVEN VE İSTİKRAR TEMELİNE DAYALI ŞEFFAF PİYASA EKONOMİSİ”
Yaşanan ekonomik sorunlardan çıkışın tek yolunun, “güven ve istikrar temeline dayalı şeffaf piyasa ekonomisi” olduğunu belirten Özgenç, “Tekraren belirtmem gerekir ki, ülkemizdeki para ve finans politikalarının belirlenmesindeki yanlışlarda ısrar edilmesinin ve özellikle, herhangi bir mal veya hizmet üretimine veya satın alınmasına bağlı olmaksızın, umut istismarımın ve Türk Lirası’ndan kaçışın bir yansıması olan sanal (kripto) para dolaşımını teşvik faaliyetleri karşısında ilgili kamu otoritelerinin duyarsız kalmasının toplumumuz bakımından telafisi güç sorunlara sebebiyet vereceği, izahtan varestedir” dedi.
NE OLMUŞTU?
Özgenç, 13 Aralık’ta sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, toplumun ağır ekonomik bunalım sebebiyle OHAL ilanına hazırlıklı olması gerektiğini belirterek açıklama yapmıştı. Kamuoyunda yankı uyandıran bu ifadelerin ardından yeni bir açıklama yapan Özgenç, OHAL Kanunu’nu hatırlatmış ve kamudaki israfın önüne geçecek kapsamlı tedbirlerin alınması gerektiğini söylemişti.
Özgenç, “Kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle OHAL ilânına toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir” yorumunda bulunmuştu.
AKP’de ‘OHAL’ çatlağı: Şamil Tayyar’dan açıklama!…
Prof.Dr.İzzet Özgenç’in açıklamalarının sonrasında; bir açıklama da, AKP MKYK Üyesi ve Eski milletvekili Şamil Tayyar’dan geldi.Şamil Tayyar,Kişisel Sosyal Medya Hesabından yaptığı açıklama ile Prof.Dr.İzzet Özgenç’in açıklamalarını yalanladı…
AKP iktidarı döneminde hazırlanan reform yasalarının mimarlarından ünlü hukukçu Prof. Dr. İzzet Özgenç, ağır ekonomik bunalım sonucu OHAL ilan edilebileceğini söylemesinin ardından açıklama yapan Şamil Tayyar, “Bir akademisyenin iddiası üzerinden başlatılan OHAL tartışması, kara propagandadır” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen ve 2005 yılından bu yana, terörle mücadele, ceza kanunları, terörün finanse edilmesinin önlenmesini sağlayacak yasalar ve ceza yasalarının yazılmasında yer alan Prof. Dr. İzzet Özgenç, ekonomik bunalım nedeniyle OHAL ilan edilebileceğini belirtmişti.
Özgenç daha sonra yaptığı bir açıklamada, olağanüstü halin arzu edilen bir durum olmadığını, mecbur kalındığını savunmuştu. Özgenç, açıklamasında “Bu açıklamalarımla, kişilerin gelecek endişelerinin artmasına ve hatta, ülkemiz ekonomisinin zarar görmesine sebebiyet verdiysem, milletimden özür dilerim” ifadelerini kaydetmişti.
“KARA PROPAGANDADIR” AÇIKLAMASI
AKP MKYK Üyesi ve eski milletvekili Şamil Tayyar, süren ‘OHAL’ tartışmasına sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile dahil oldu.
“Bir akademisyenin iddiası üzerinden başlatılan OHAL tartışması, kara propagandadır” diyen Tayyar, ” AK Parti, OHAL ilanıyla seçimi erteletmek gibi bir yola asla tevessül etmez” dedi.
Tayyar’ın açıklaması şu şekilde:
“Bir akademisyenin iddiası üzerinden başlatılan OHAL tartışması, kara propagandadır. AK Parti, OHAL ilanıyla seçimi erteletmek gibi bir yola asla tevessül etmez. Şartlar ne olursa olsun vakti gelince seçime gider, son sözü millet söyler. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
PROF.DR.İZZET ÖZGENÇ KİMDİR?
İzzet Özgenç 1 Şubat 1960’ta Trabzon/Araklı ilçesi Yeşilköy köyünde doğmuştur. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde görev yapmakta iken 2008 yılı başında YÖK başkanvekiliği görevine getirilmiştir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra aynı fakültede Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer’in asistanlığını yapmıştır. Daha sonra Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Yrd. Doç. ve Doçent unvanlarını elde etmiştir. 2001 yılında göreve başladığı Gazi üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 2006 yılında Profesör unvanını almıştır. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Ceza Hukuku derslerini vermektedir.
Prof. Dr. İzzet Özgenç, Prof. Dr. Adem Sözüer ile birlikte 2005 yılında yürürlüğe giren Türk Ceza Hukuku Reformu’nun baş mimarlarındandır. TCK Gazi şerhi isimli kitabı ile Yeni TCK ile ilgili kavramları ayrıntılı bir biçimde ele almış, bu kitap ceza hukukçuları açısından bir başvuru kitabı hüviyetine bürünmüştür.
Türkan Saylan’ın görev süresinin dolması üzerine Mart 2007’de YÖK’e Bakanlar Kurulu kontenjanından seçilmiş ve bu seçimi dönemin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer onaylamıştır. Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Başkanı olmasının ardından 2008 yılında Genel Kurulun seçimiyle YÖK Başkanvekilliğine getirilmiştir. Ocak 2010’da YÖK Başkanvekilliğinden istifa etmiş ve YÖK Yürütme Kurulu üyeliğine seçilmiştir. 2010 yılında Türk – Alman Üniversitesi’ne rektör adayı olduğu için YÖK Yürütme Kurulu’ndan istifa etmiştir. Ardından YÖK üyeliğinden de istifa etmiştir.