İBB. İyi Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan,konuk olarak katıldığı TV Programında gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.
İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) çalışan yüzlerce personelin “terör örgütleri ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu yönündeki ihbar ve tespitler üzerine” dün akşam özel teftiş başlatıldığını duyurdu.
İçişleri Bakanlığı’nın sosyal medya hesabı üzerinden böyle bir haberi yayınlaması hem teamül dışı görüldü hem de bir anda Türkiye’nin en önemli gündem maddesi oldu.
Tele1 TV‘de Betül Begümhan Aydoğan ile Gün Ortası programına konuk olarak katılan İBB İyi Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan da hem “Terör” tartışmasına dahil oldu hem de gündemi değerlendirdi.
İbrahim Özkan, “Bizim personellerimizin bize ulaşan adli sicil kayıtları tertemiz, sanırım Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında bir sorun yaşanmakta” diyerek, İBB’ye yönelik teftişe dair şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:
BAKANLIK BECEREMİYORSA GBT SİSTEMİNİ BİZE AÇSIN, ANLIK BAKALIM…
“İşe girenlerden iyi hal kağıdı dediğimiz sabıka kaydı isteniyor. Sabıka kaydında o kişinin sabıkası yoksa onun yaşamış olduğu günlük konuları İBB araştıramaz. GBT (Genel Bilgi Tarama) sistemi var ve eğer bunu İçişleri Bakanlığı yapamıyorsa, yani o sistemi de beceremiyorsa o sistemi de İstanbul Büyükşehir Belediyesine açsınlar, biz de anlık bakalım. Bizim personellerimizin bize gelen adli sicil kayıtları tertemiz. Bu da gösteriyor ki, adalet bakanlığı ile içişleri bakanlığı arasında bir koordinasyon sorunu yaşanıyor. Ya da Adalet bakanlığının sistemi güncel değil…”
İbrahim Özkan’ın “Millet İttifakı’na operasyon hazırlığı mı yapılıyor?” sorusuna yanıtı ise;
“Bence sayın Cumhurbaşkanına operasyon yapılıyor” şeklinde oldu.
İbrahim Özkan’ın İBB’ye yönelik teftişe dair değerlendirmeleri:
“AÇIKLAMALARI İZLİYOR VE ‘YAZIK’ DİYORUZ”
Ne olduğunu anlamak mümkün değil. Bütçe görüşmelerinde bu konudan bahsedildiği zaman bu sayı 450 civarındaydı. Sonra kendi medyaları 7 kişinin ismini yayınladılar. Şimdi 557 kişiden bahsediliyor. Terör örgütlerinin isimlerini veriyorlar. Nerede bu insanlar?
İstanbul Büyükşehir belediyesinin 86 bin çalışanı var. Burada 86 bin kişiyi zan altında bırakmaya kimsenin hakkı yok. Devlet gereğini yapar. Devlet ricali, devlet adabına uymakla mükelleftir. Açıklamaları izliyor ve “yazık” diyoruz.
“İÇİŞLERİ BAKANINA KABAHAT BULMUYORUM”
Gerçi burda sayın bakana da kabahat bulmuyorum. Kendi itiraf etti. Ne dedi hatırlarsanız, “ben hayatımda güvenlik makalesi okumamış bir insanım, beni içişleri bakanı yaptılar” dedi. Hatta 13 Nisan 2020’de de istifa etti. Belki şimdi de istifa etmek istiyor. Ama istifa makamını da ortadan kaldırdılar. Belki de affedilmek istiyor, affını istiyor bunu da anlayamıyoruz..
“BURASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ TWİTTER CUMHURİYETİ DEĞİL”
Ülkeyi öyle bir hale getirdiler ki, sosyal medyadan ülke yönetmeye başladılar. Bu ülkenin ismi Türkiye Cumhuriyeti’dir, Twitter Cumhuriyeti değildir. Bu kadar ciddiyetsiz bu kadar lakayıt bir devlet geleneği olabilir mi?
“ADALET BAKANLIĞININ SİSTEMİ GÜNCEL DEĞİL O ZAMAN”
86 bin çalışanımızdan binlerce mesaj aldım. Herkes “bu kişiler kim” diye soruyor.
Bakın, işe giriş şartları belli, insanlar mesleklerine göre İBB Kariyer web sayfasından başvuruda bulunuyor. Mülakata davet ediliyor, mülakattan sonra da seçilen personel işe davet ediliyor ve işe alınırken birtakım evraklar getiriyor. Nedir bunlar? Mesleğin nedir, diploman, bonservisin var mı? Bir de eski tabirle iyi hal kağıdı dediğimiz sabıka kaydı isteniyor. Sabıka kaydında o kişinin sabıkası yoksa onun yaşamış olduğu günlük konuları biz araştırmayız, çok daha önemli işlerimiz var. Eğer bunu İçişleri Bakanlığı yapamıyorsa
GBT (Genel Bilgi Tarama) sistemi var. Hani kolluk kuvvetlerine TC numaranızı verirsiniz,
hakkınızda yakalamanız var mı, aramanız var mı tespit edebilirler. Eğer o sistemi de beceremiyorsanız o sistemi de açın İstanbul Büyükşehir Belediyesine, anlık bakalım. Eğer adli sicil kaydında bir problem olduğunu düşünüyorlarsa, adalet bakanlığı ile daha koordineli çalışsınlar. Bizim personellerimizin adli sicil kaydı tertemiz. O zaman bu da gösteriyor ki, Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında bir koordinasyon sorunu yaşanıyor.
Ya da Adalet Bakanlığının sistemi güncel değil, verdiği bilgilerin çok güncel olmadığını düşünebiliriz o zaman..
“DEVLET BU KADAR ACİZ OLMAMALI…”
Platon’un çok sevdiğim bir sözü var. “Devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kamil akıl ile yürütülmezse onun sonu çöküş ve yok oluştur.” Der.
Ülkenin asıl gündemi ekonomi ve bunlar da gündem saptırma çabalarıdır. Bunları duyunca insan üzülüyor. Devlet bu kadar aciz olmamalı.İstanbul Büyükşehir Belediyesini nasıl engelleyebilirizi mecliste sürekli yaşatıyorlar. Hayretler içerisindeyiz. Ülkenin cumhurbaşkanı çıkıp bir büyükşehir belediye başkanıyla uğraşıyor. Oysa bir devlet baba geleneği var ülkemizde..Biz bu hale niye geldik? 2 seçimde üstüste İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kaybedilmesinden sonra bir ‘Topal Ördek’ benzetmesi yapıldı biliyorsunuz..Her türlü engellemeleri yapıyorlar bu söz yerde kalmasın diye..Otobüslerin arkasına fotoğrafçı koydular, arıza yapıyor otobüsler diye..Oysa istatistikler belli..Eskiye nazaran arızalar çok daha az…
“TESPİT YAPILMIŞ BİR İŞE TEFTİŞ YOLLANMAZ..!”
İnsan kaynaklarına bu işlemi başlatın diye talimat verdi sayın İmamoğlu yazılı olarak, işe alınmış personellerin kayıtları tek tek incelendi, çıkan bir sonuç yok. Ortaya çıkan sonuç, onların dediği gibi değil…Fakat 557 çalışandan bahsediliyorsa bu bir tespittir. Tespit yapılmış bir işe teftiş yollanmaz. Tespit yapmışsanız, gider gereğini yaparsınız. Devlet ağlama yeri değildir. Siz hakim iradesiniz ve gereğini yapmanız lazım…Ortaya çıkan sonuç, işe giren insanların sabıka kaydı olmadığı yönünde…Eğer böyle bir isim listesi varsa, o isim listesini göndersinler bir de onlara bakılsın.
21 bin küsur kişi işe alındı onların söylemlerine göre 45 bin kişi, doğru rakam 21 bin küsur…Ama bir de İBB İstihdam ofisleri var, orada insanlar özel sektörde işe yerleştiriliyor. Onları da bu hesaba mı katarak 45 bin kişi işe alındı diyorlar bilmiyorum? Keşke 45 bin kişi işe alınabilse.. Ülkenin en önemli problemi işsizlik.. Artık açlığı konuşuyoruz. Açlık seviyesinde asgari ücretleri konuştuğumuz bir ülke haline getirdiler ülkeyi..
“MAĞDURİYETLE İKTİDAR OLANLAR MAĞDUR YARATARAK İKTİDARDAN GİDECEK”
“Genel Başkanımız sayın Meral Akşener, İçişleri Bakanlığı yapmış, devlet adabını bilen bir devlet insanıdır. Sağduyuyla yaklaşıyor. Fakat devletin bu hale getirilmesi, kurumların birbiriyle kavga etmesini anlamak mümkün değil. 3 seneye yaklaşılıyor. Sayın cumhurbaşkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanına randevu vermemiş. Böyle bir devlet idaresi böyle bir durum olabilir mi?
O yüzden genel başkanımızın söylediği gibi, 31 Mart-23 Haziran arası 13 bin küsurluk fark yetmemiş anlaşılan, 800 küsur bin farka doğru gitti. Mağduriyetle iktidar olanlar, yeniden mağdur yaratarak iktidardan gideceklerinin farkında değiller.
“ÇÖZÜM SÜRECİNDE, BEBEK KATİLİNİN MEKTUBUNU OKUTANLAR UTANSIN”
Sayın İmamoğlu ne sayın Cumhurbaşkanıyla ne de sayın İçişleri Bakanıyla temasta bulunabiliyor. İçişleri Bakanlığına bir mektup yazıldı, ‘kim bunlar bize bildirin’ diye..Sayın Cumhurbaşkanına da mektup yazdığını beyan etti sayın İmamoğlu. Ne oldu? “Utanmadan bana mektup yazıyor” diye söylendi sayın Cumhurbaşkanı…Sayın Cumhurbaşkanının dili bu olmamalı…Eğer utanmadan ve bir mektuptan bahsedeceksek, çözüm sürecinde Diyarbakır’da bebek katili Öcalan’ın mektubunu okutanların utanması lazım..Bu mektubu okuturken utanmayanların sözlerini, halkımızın kabullenmesi mümkün değil..
“CUMHURBAŞKANI TARAFLI OLACAĞINA DAİR YEMİN ETMİŞ”
Maalesef bunlar hep Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdikleri..Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı Cumhurbaşkanlığı yemininde tarafsızlık var. O zaman, bu yeminde de problem var, demek ki taraflı olacağına dair yemin etmiş. Bu resmen bir taraftır. Paralel bir belediye yapma dertleri var. Ülke gündemini saptırma peşindeler.
Gündem ülkede ekonomi, sanayici perişan, çalışan perişan, esnaf perişan..
Gündem değiştirme çalışmaları, beyhude çabalardır bunlar..
“ASIL OPERASYON CUMHURBAŞKANINA YAPILIYOR”
İbrahim Özkan, Millet İttifakına bir operasyon mu yapılıyor sorusunu da şöyle yanıtladı.
“Eğer bir operasyon yapılıyorsa, bu sayın Cumhurbaşkanına yapılan operasyondur. Aynı
yanlışları yaparak doğru sonuçları alma ihtimaliniz yok. Sayın Cumhurbaşkanının danışmanları mı yapıyor bunu, promptera metinleri yükleyenler mi, sayın içişleri Bakanı mı yapıyor bilmem ama eğer bir operasyon yapılıyorsa bence sayın Erdoğan’a yapılıyor..Akıl tutulması bu, kabul edilebilir değil..Bu tamamen sayın İmamoğlu’nu başarısız gösterme gayretleri..Benim kanaatimce, kaybedilmiş olan milliyetçi oylardan bir oy devşirebilir miyiz derdi de var. Ama İYİ Partinin tabanı akıllı ve sağduyulu hareket ediyor.
Kesinlikle bu oyuna gelmiyor. Eğer öyle bir düşünceleri varsa bu beyhude bir çabadır.
“İBB’NİN İŞE ALIM SÜREÇLERİ BİLE TAMAMEN ŞEFFAF”
Ben İBB’de İYİ Parti Grup Başkanvekiliyim ve birimlerin bir çoğuyla irtibat halindeyim.
Böyle bir şeyin olmadığına ben şahidim. İşe alım süreçleri bile tamamen şeffaf..
Halka anlatabiliyoruz bu durumları…İçişleri Bakanlığı 557 kişi çalıştıyor İBB diyor ve bunu twitterdan yayınlıyor. Sayın İmamoğlu’nun mektubuna yanıt vermiyor.
O zaman bu listeyi de yayınlayın, kimse bunları çıkartın bizler de görelim bilelim..”
“AK PARTİLİ BAZI MECLİS ÜYELERİ DE BU YAPILANLARI ANLAYAMIYOR”
“AK Partili çok kıymetli meclis üyesi arkadaşlar var. Birebirde de görüşüyoruz. Onlar da bu hataları anlayamıyorlar. İnanılmaz hatalar yapılıyor. O kadar çok engellemeler var ki…
Talimatla sayıştay raporları çıkıyor diye düşünüyoruz. Sütte bunu yaptılar, otobüs meselesinde.. Tam 1 yıldır sayın cumhurbaşkanı sayın İmamoğlu’nun bulduğu krediyi imzalamıyor. Ama ne oldu, İBB kendi imkanlarıyla ihaleyi yaptı ve otobüsleri teslim almayı başardı. Başka yerlere aktarması gereken, belki de borçlanması gereken parayı, kendi kaynaklarından karşılamak zorunda kaldı.
“DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATINI KAPATANLAR BUNU ANLAYAMAZ”
Hiçbir şeyi planlayamamışlar. İBB’nin İPA (İstanbul Planlama Ajansı) diye bir kurumu var. İnanılmaz çalışıyor halkın nabzını tutuyor. Kurumlar arası diyaloglara dikkat ediyor. Sahada araştırmalar yapıyor. Bir şeyi planlıyorlar emin olun. Ama devlet planlama teşkilatını kapatanlar bunu anlayamaz. AK Parti İktidarı döneminde Devlet Planlama Teşkilatı kapatıldı bu ülkede..
Hiçbir şeyin planı, programı yok. Kararlar çok hızlı alınıyor. Bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçince uçacaktık, kaçacaktık, baktık ki böyle bir şey yok..Uygulamaya geçiliyor ve mevzuat da arkadan geliyor. Bunu İBB’de de yaşadık. İhalesini yapmadan, köprüler, kavşaklar yapmışlar..Yolu, kavşağı yaptırmışlar ama ihalesinin dosyası hazır değil..Mağdur edilmiş müteahhitlerle karşılaştık, göreve geldiğimizde..Bunlar hep yaşandı. Müteahhit gitmiş bir yol yapma ihalesi almış, müteahhidi yollamışlar Çamlıca Camiine..Seçimi kaybettikleri için durumu ispat da edemiyorlar. Aynı durum hükümette de var biz bunları biliyoruz…
