K.Maraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu, “İnsanlar işinin başındayken, daha mücadeleden vazgeçmemişken bir an önce adım atılmalı. Zamanla yarışıyoruz. Geç kalırsak telafisi olmayan kayıplarla karşı karşıya kalabiliriz” çağrısında bulundu.
HABER / RÖPORTAJ: Şehriban Kıraç – CUMHURİYET GAZETESİ
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Mustafa Buluntu, fabrikaların inşaatıyla ilgili sorunların zamanla çözülebileceğine dikkat çekerek “Ancak finansmanla ilgili sorun çözülmezse yarın kentte çalışan kalmaz. Şirketleri öldürmeden bir an önce bunları yaşatmanın yolu bulunmalı” dedi.
Depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş ekonomisinin son durumunu KMTSO Başkanı Mustafa Buluntu ile konuştuk.
- Kahramanmaraş’ta son durum nedir, ekonomide çarklar dönmeye başladı mı?
OSB’lerdeki işletmeler de dahil firmaların yüzde 40’ı faaliyete geçti ve yüzde 40-50 civarında kapasiteyle çalışıyoruz. Bunlar deprem öncesi yüzde 100 kapasiteyle çalışan firmalardı. Küçük sanayi sitelerinde işyerleri tamamen yıkılanlar var. Onlar kendi imkânlarıyla geçici olarak bir yerlerde faaliyete devam etmeye çalışıyorlar. Hem küçük sanayi işletmelerine yerinde çözüm hem de büyük sanayici grubuna dönük de acil ve hızlı eylem planlarına ihtiyaç var.
- Yetişmiş çalışanların çoğu kenti terk etmişti, gidenler geri geldi mi?
Şu anda barınmayla ilgili sorunlar tam çözülmedi. Ayrıca sanayi sitelerindeki tadilat sorunları da devam ediyor. Bayramdan sonra tekrar şehrimize ciddi dönüş bekliyorum. Deprem öncesi kentimizde 200 bin kişi istihdam ediliyordu. Şu anda ancak yüzde 40’ı işbaşı yapabildi.
İLÇE BAZLI TEŞVİK OLSUN
- Depremin en çok yıktığı K. Maraş, Hatay ve Adıyaman için özel teşvik talebiniz vardı, bu konuyla ilgili gelişme var mı?
Kaynakların yerinde ve ilçe bazlı kullanılması gerekiyor. teşvikleri genele yayarsak asıl yıkımın yaşandığı bölgelerin ayağa kalkması çok zor olacak. Zaten finansmana erişimle ilgili ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Depremden önce de finansman sorunu yaşıyorduk, şimdi deprem bölgeleri için finansman ciddi sorun teşkil ediyor.
- Nasıl sorunlar var orada?
Yeni bakanla belki yeni bir ekonomi modeli belirlenecek bilmiyoruz. Merkez Bankası’nın belirlediği kısıtlamalar, regülasyonlar devam ediyor. En azından özel bankalardaki kısıtlamaların kaldırılması gerekiyor. Depremle ciddi hasar almış büyük üreticilerimiz var. Bunlar ciddi kredi borcu olan tesisler. Çek ödemeleri var. Eğer finansman imkânı açılmazsa biz bu firmalardan birçoğunu daha depremin zararlarını tazmin etmeden kaybederiz. Eğer biz bu firmaları ayağa kaldıramazsak zaten bu kadar konuta da ihtiyaç olmayacak. Adım atılmazsa yarın çok geç kalmış olacağız.
KAPANMANIN TELAFİSİ OLMAZ
- Akaryakıt faturaları da gelmeye başladı, faturaları ödeyecek para var mı?
Orada devletin bir adım atması gerekiyor. Burada fiziki şartları belki yerine koyabiliriz, konutları yapabiliriz. Bu bir ay sonra olsa da olur iki ay sonra olsa da olur. Ama eğer ekonomik ve finansal anlamda çok geç kalırsak artık telafisi olmayan kayıplarla karşı karşıya kalabiliriz.
- Araya seçim de girdi, bu dönemde deprem gündemden düştü, siz unutulduğunuzu düşündünüz mü?
Tabii ki odak noktası değişti. Yeni kabine, yeni bürokrat atamaları devam ediyor. Hazır kadroların çoğunda da bir revizyon var. Şimdi biz sorunlarımızı sıfırdan anlatacağız, her seferinde anlatınca da ciddi anlamda yoruluyoruz. İnşallah yeni ekonomi yönetimi çok kısa sürede aksiyon alır. Belki bu tesislerin birçoğu 1 ay sonra olmayacak.
Bu şehirlerin kısa vadede ayağa kalkma şansı yok. Hepimiz ciddi emek sarf ediyoruz. Ama şehri ayağa kaldıracak adımların devlet tarafından atılması gerekiyor. Şu anda burada sosyal imkânlar kalmadı. İnsanlar niye dönecek buralara. Devletin burayı özel teşvik kapsamına alınması gerekir. 6. bölge teşvik kapsamındayız ama insanlar daha mevcut tesislerini ayağa kaldıramadı ki yeni yatırım yapabilsinler.
MÜŞTERİLER KAÇIYOR
- Ne kadar bekleme ya da sabretme süreniz var?
Bizim artık zaman kaybına tahammülümüz yok. Bir saat bile çok önem arz ediyor. Çek takas sistemi devreye girmesin dedik bir süre için. Yeni paketler geliştirilsin, bir ekonomi koordinasyonu kurulsun dedik. Nasıl ki şehrin fiziki yapısı, acil ihtiyaçlarla ilgili bir AFAD koordinasyonu kurulduysa şehrin finans ve ekonomik açısından da bir koordinasyon kurulabilirdi. Depremden en çok yıkım yaşayan bölgelerin talepleri, sıkıntıları ihtiyaçları firma bazlı dahi dinlenseydi ve adım atılsaydı, sorunlar belki daha hızlı çözülürdü. Şu anda tüm firmaların kaynağa ihtiyacı var. Burada 50 bin TL’ye de ihtiyaç var firmaların büyüklüğüne göre çok büyük rakamlara da ihtiyaç duyanlar var. Burada sıradan küçük bir tekstil işletmesi bile aylardır çalışmıyor. Bunların üstüne zaten binlerce lira elektrik doğalgaz faturası binmiş. Şimdi bunları finanse edecek.Finansmana erişimde sıkıntı var. Artık müşteri kaybını da konuşmamız gerekiyor.
- Başladı mı müşteri kaybı?
Buradaki tesislerin hemen hepsi dünya ile entegre. Şimdi dünyadaki payımızı da kaybediyoruz. Tekstilde artık Avrupa’da ki müşterilerimiz tedarik zincirini değiştirmeye başladı. Eğer bu üretim başka yere kayarsa tedarik zinciri Türkiye’den uzaklaşırsa bunları geriye döndürmemiz çok zor olur. Bu ekonomik anlamda çok büyük kayıp anlamına gelecek.
- Depremin yıkamadığını finansal sorunlar yıkacak yani?
Kesinlikle evet.
ACİL EYLEM PLANI ŞART
- Sizi önümüzdeki dönemde neler umutsuzluğa sürer?
Eğer gerçekten finansal noktada kaynaklara erişme imkânımız sağlanmazsa o zaman umutsuz oluruz. Acilen eylem planlarının hazırlanması gerekiyor. Bizim 2022 ihracatımız 1.5 milyar dolardı. Bunun yüzde 50’sini bile kaybetsek çok ciddi bir kayıp anlamına gelir. İnsanlar işinin başındayken daha mücadeleden vazgeçmemişken bir an önce adım atılmalı.
- Net olarak ne bekliyorsunuz?
Belli noktalarda hibe desteği olabilir. En azından finansmana erişimde bir öncelik tanınmalı. Kredi ödemelerinin biraz zamana yayılması fabrikaların inşaatı ile ilgili sorun zamanla çözülür ama krediyle ilgili finansmanla ilgili sorun çözülmezse yarın kentte ne çalışan ne zanaatkâr kalır. Şirketleri öldürmeden bir an önce bunları yaşatmanın yolu bulunmalı.