Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Mikdat Kadıoğlu, KRT TV’de katıldığı programda İzmir Depremi ile ilgili olarak önemli konulara değindi.
Mikdat Kadıoğlu’nun açılamalarından satırbaşları:
“Depremde en önemli şey binaların yıkılmamasıdır. Afet yönetimi, depremden etkilenecek binaların deprem öncesinde tespit edilmesidir. Deprem olduktan sonra insanları enkaz altından kurtarmak değildir. Türkiye afetlere hazır değil.”
“İstanbul’da çok daha büyük bir deprem olacak. Hasar görecek binaların 50 bin civarı olması bekleniyor. Devletin imkanlarını seferber ederek sürpriz olmayan, 20 yıldır beklenen depreme önlem alması gerekiyor.”
“Bizim en büyük sıkıntımız şov. Enkaz bölgesine görevliler ve AKUT yetkililerinden başka kimsenin girmemesi gerekiyor. Özellikle enkazın üstüne kimsenin çıkmaması lazım. Dünyanın birçok ülkesinde afet bölgesine devlet yetkililerinin gitmesi yasaktır.”
“Deprem sonrasında meraktan dolayı bile trafik oluşuyor. Afet bölgesinde böyle bir yoğunluğun olması yanlış. Deprem sonrasında trafiğe hemen çıkmamak, telefonu fazladan meşgul etmek doğru değil. Bir bölgede afet sonrasında görevliler de afetzede oluyor.”
“Afete toplum olarak hazır olmak gerekiyor. Tek bir kurumun afete hazır olması yeterli değildir.”
“Türkiye’de maalesef şöyle bir durum var; olay yerine anında bakanlar gidiyor, kendilerini gösteriyor.”
“Afet yönetimi afet olduktan sonra enkaz kaldırmak değildir. Bizler deprem olmadan dayanıklı binaları inşa ediyor olmalıydık.”
“Toplanma alanlarının imar planlarında işlenmesi gerekiyor, aynı sit alanları gibi.. Toplama alanları sadece park ve bahçeler değildir. Öncelikli olarak okullar ve spor salonları gibi binalardır. Fakat bunların da diğer binalara göre yüzde 50 dayanıklı olması lazım.”
“Vatandaş kendi yöneticilerini sorgulamıyor. Afete hazırlık için ne yapıyoruz diye düşünmüyor.”