Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ardından gerçekleştirilen en önemli devrimlerin başında gelen Harf Devrimi, 1 Kasım 1928 tarihinde 1352 numaralı kanun ile yürürlüğe girdi.
Kanunun, TBMM’de 1352 numaralı kanun çerçevesinde gerçekleşmesinin ardından 3 Kasım 1928 tarihinde yürürlüğe girdiği biliniyor. 1928 yılına kadar pek çok alfabe kullanan Türkler, Cumhuriyetin öncesi ve ilk yıllarındaki Arap alfabesinin Türkçe’nin fonetiğine uygun olmamasından dolayı yazı dilinde sıkıntılar yaşıyordu. Osmanlı’nın son dönemlerinde bir harf devrimi ihtiyacı doğsa da, bu devrim hiçbir zaman için gerçekleştirilemedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün sürekli olarak gündeminde olan bu olay, Cumhuriyet’in ilanının ardından şekillendi. Cumhuriyet’in ilk yıllarında böyle bir değişikliğin yeri ve zamanı olmadığını söyleyen Mustafa Kemal, 1926’dan sonra harf devrimi çalışmalarını hızlandırdı.
Devrime karşı çıkan muhalifler olmasına rağmen yeni inkılap ile beraber taraftar kazanıldı. 1928 yılındaki değişikliğin öncesinde, Mustafa Kemal, Falih Rıfkı’ya yeni yazı tipinin tatbiki için 3 aylık bir süre verdi. 8 Ağustos’ta ilk kez yeni Türk harflerinden oluşan konuşmasını halka arz eden Atatürk, Sarayburnu’nda yeni devrimin gerekliliğini ve gerekçelerini anlattı. 11 Ağustos’ta Dolmabahçe Sarayı’nda örnek alfabe derslerinin açılması ile beraber, aynı yerde yapılan toplantılarda bu devrimin son haline karar verildi.
1 Kasım 1928 tarihinde yasalaşan inkılap, 3 Kasım 1928’de yürürlüğe girdi. 1 Ocak 1929’dan itibaren devlet dairelerinde eski yazıyı kullanmak yasaklandı. Aynı tarihte, tüm yurttaşlara yeni harflerin öğretilmesi adına Millet Mektepleri açıldı, halka eğitimler verildi.