“Kazakistan, 31 harften oluşan yeni Latin alfabesini tanıttı. Prof. Dr.İbrahim Tellioğlu, “Farklı alfabeler kullanan Türk devletlerini tek alfabe kullanması, kültürel, ekonomik ve siyasi dayanışma açısından çok önemlidir” dedi.
Kazakistan’da kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in 2017 yılında ülke çapında kullanılan Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçme hamlesinin ardından ülkenin yeni Latin Alfabesi, Başbakan Askar Mamin’in başkanlık ettiği Ulusal Komisyon toplantısında tanıtıldı.
Kazakistan, 2017’den bu yana devam eden Latin Alfabesi çalışmalarında önemli bir adım atmıştı. Yeni alfabeye ilişkin Ulusal Komisyon toplantısında Kazakistanlı uzmanlar tarafından hazırlanan yeni Latin Alfabesi dün tanıtıldı.
Sputnik’in haberine göre, 42 harften oluşan ve yaklaşık 80 yıldır kullanılan Kazakça Kiril alfabesini bırakan ülke Latin alfabesine geçişle birlikte 32 harf kullanacak.
Ülke ambleminden ders kitaplarına yeni alfabeyi her alanda uygulamaya geçiren Kazakistan’da, tüm resmi sürecin 2025’e kadar tamamlanması planlanıyor.
Kazakistan’da 1929-1940 yılları arasında Latin alfabesi kullanılmış daha sonra ise yeniden Kiril alfabesine dönülmüştü.
O dönemde Türkiye dahil bütün Türk Dünyası’nın Latin alfabesine geçmesi gündemdeydi. Türkiye ve Sovyetler Birliği içindeki Türk Cumhuriyetleri, Latin alfabesine geçmiş ancak Stalin’in ülkede dizginleri ele almasıyla birlikte her Türk Cumhuriyetine Kril harflerinden oluşan ama birbirinden farklı alfabe mecbur tutulmuştu.
Kazakistan 2017 yılının Ekim ayında Kril alfabesinden Latin alfabesin e geçme kararı almıştı. İlk aşamada ilkokul birinci sınıftan itibaren Latin alfabesiyle eğitim verilmeye başlayacak. 2021’den itibaren ise kimlik pasaport gibi resmi belgelerin Latin alfabesiyle basılması hedefleniyor.
TELLLİOĞLU: ÖNCÜ BİR GİRİŞİM OLABİLİR
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu şu bilgileri verdi:
“1940’dan itibaren Kiril alfabesinin kullanıldığı Kazakistan’ın Latin alfabesine geçmesi Türkler arasındaki kültürel işbirliğinin artması açısından önemlidir. Türk dünyasının önemli kültür merkezlerini bünyesinde barındıran Kazakistan,Türkoloji araştırmalarında da oldukça ilerlemiş bir ülkedir. Bu birikimin Latince olarak literatüre kazandırılması Türk tarihinin kökenleriyle ilgili bilgilerin bütün Türk Dünyası ile paylaşılması açısından önemlidir.Türk toplulukları arasındaki iş birliğinin artmasının ilk adımı dilde işbirliğidir. Aynı kültürün sahibi olan insanlar Çin sınırından Doğu Avrupa’ya kadar farklı devletler çatısı altında yaşanmaktadırlar. Aralarında soy ve dil birliği olan bu topluluklar farklı alfabeler kullandığı için ileri derecede işbirliği yapamıyordu. Kazakistan’ın bu adımı Orta Asya’daki Türk devletleri açısından öncü bir girişim olabilir. Türk konseyi üyesi devletlerinin Latin alfabesinde birleşmeleri gelecek dönemde artması planlanan iktisadi ve siyasi dayanışmanın ilk adımı olarak oldukça mühimdir.”dedi.