CHP İstanbul milletvekili Av. Turan Aydoğan Boğaziçi Üniversitesi’ne açılacak olan hukuk ve iletişim fakültelerini Meclis gündemine taşıdı. Aydoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesinde; “Çok merak ediyorum söz konusu fakültelere atanacak öğretim üyeleri için Boğaziçi Üniversitesi’nin atama yükseltme esasları gözetilecek mi?” diye sordu.
KAMU YARARI NEREDE?
2 Ocak 2021 tarihli Resmî Gazete’deki atama kararıyla Sayın Melih Bulu Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmış, ardından 6 Şubat 2021 Cumartesi günü Resmî Gazete’de, 5 Şubat 2021 tarih ve 3519 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, Boğaziçi Üniversite’nde biri Hukuk Fakültesi, diğeri İletişim Fakültesi olmak üzere iki yeni fakültenin kurulduğu yayımlanmıştı. Bunun üzerine söz konusu fakültelerin kuruluş sürecini ve sonrasında öğretim elemanı alım sürecini sorgulayan Aydoğan, “Memlekette hukuk fakültesi sayısı 82. Bunlardan 29 tanesi İstanbul’da. 1863’te kurulmuş bir üniversiteden söz ediyoruz. Bu kadar yıldır hukuk fakültesi kurma ihtiyacı hâsıl olmamış, ne hikmetse kayyum rektör gelince bu ihtiyaç ortaya çıkmış. Bu iki fakültenin kurulmasında nasıl bir kamu yararı var sorgulamak gerek.” ifadelerini kullandı.
BİLİMİ RAHAT BIRAKIN, AKADEMİLERİ SİYASETE ALET ETMEYİN
Fakülte kurma süreçlerine değinen Turan Aydoğan, “Bilindiği üzere Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu (2809) gereği, üniversitelere fakülte açılması için Üniversite Yönetim Kurulu Kararı ya da Üniversite Senato Kararı sonrasında YÖK’ün onayı gerekir ya da doğrudan YÖK Kurul Kararı olması beklenir. Bu aşamalar için de belli bir süreye ihtiyaç vardır. Yine dönüp dolaşıp tek adam yönetimine geliyor konu. Bir cumartesi sabahı kalkıyoruz, tek adam yönetimi bize bu iki fakülteyi dayatıyor. Şimdi vatandaş diyecek ki “Ne var işte, iki fakülte kuruluyor neyine karşı duruyorsunuz?”
Vatandaşımızın şunu bilmesi gerek; akademi kendi ihtiyacını kendi belirleyecek konumdadır. Değilse zaten o akademiden kimseye fayda gelmez. Boğaziçi Üniversitesi bizim köklü ve başarılı üniversitelerimizden biri. Maalesef böyle üniversiteler günümüzde bir elin parmağını geçmiyor. Şimdi bu değerli kurumlara, o kurumla organik bağı olmayan, akademik süreçlere hakim olmayanlar yukardan dayatmacı biçimde müdahale ederlerse, orada bilimsel faaliyetler zarar görür. Biz diyoruz ki bilimi rahat bırakın, akademileri siyasete alet etmeyin. Çok merak ediyorum söz konusu fakültelere atanacak öğretim üyeleri için Boğaziçi Üniversitesi’nin atama yükseltme esasları gözetilecek mi? ” şeklinde konuştu.
REKTÖRÜ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞMAK İÇİN KENDİLERİNE KADRO YARATIYORLAR
“Acaba Sayın Melih Bulu’nun Rektör olarak atanmasından önce, Boğaziçi Üniversitesi Senatosu ya da Üniversite Yönetim Kurulu bu üniversitede hukuk fakültesi ve iletişim fakültesi kurulmasına yönelik YÖK’e teklifte bulunulmasına dair bir karar almış mıdır? Bunu da sorgulamak lazım” diyen Aydoğan, “Çünkü eğer yapılmadıysa ki dediğim gibi öyle akşamdan sabaha fakülte kurulmuyor biraz zaman gerekiyor sürecin işleyişi için, burada bir arkadan dolanma meselesi söz konusudur. Nedir o? Rektör için destek kuvvet oluşturmak mı? Bu sorduğum soruların hepsinin yanıtı tam olarak budur. Rektörü meşrulaştırmaya çalışmak için kendilerine kadro yaratıyorlar. Bu inat, ülkeye zarar getiriyor. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı’na soruları yönelttik bir yanıt gelmeyeceğine eminim fakat konuyu milletin takdirine sunuyorum.” dedi.
