Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak Melih Bulu’nun atanmasının ardından başlayan protestolarla ilgili Almanya Türkoloji, Osmanlı ve Türkiye Araştırmaları Cemiyeti ve Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden öğrencilere ve akademisyenlere destek açıklaması geldi. Açıklamalarda tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması istendi.
Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasıyla birlikte başlayan protestolar, gözaltılar ve tutuklamalarla ilgili Almanya Türkoloji, Osmanlı ve Türkiye Araştırmaları Cemiyeti (GTOT) ve Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi açıklama yaptı. Tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması istenen açıklamalarda Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenlerine destek mesajı verildi.
‘ÖĞRENCİLER, KAMUOYU OLUŞUMUNA ELEŞTİREL BİR KATKI SAĞLAMAKTADIR’
GTOT tarafından yapılan açıklamada, “Barışçıl protestoları nedeniyle haftalardır sözlü ve fiziksel saldırılara, hukuki tehditlere ve düşmanlıklara maruz kalan öğretim üyeleri ve öğrencilerin durumuna ilişkin derin kaygımızı da ifade ediyoruz” denilirken “Öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından yapılmakta olan protestolar, aynı zamanda Türkiye’deki yükseköğretimin gelecekteki gelişimi, öğretim ve araştırma özgürlüğü için bir endişenin de ifadesidir. Barışçıl eylemleri ve ortaya koydukları argümanlarla bu öğrenciler, Türkiye’de canlı bir demokrasinin mihenk taşı olan kamuoyu oluşumuna önemli ve eleştirel bir katkı da sağlamaktadır” ifadeleri kullanıldı.
‘ÇOĞULCULUĞA İNDİRİLEN DARBELERİ KENDİ TARİHİMİZDEN BİLİYORUZ’
Johannes Gutenberg Üniversitesi’nin açıklamasında da Bulu’nun atanma şekli eleştirilerek, “Boğaziçili akademisyen ve öğrenciler, akademik özgürlüğün ve kurumsal özerkliğin ihlal edilmesine karşı kararlılıkla itiraz ederek aynı zamanda üniversite kavramının temelinde yatan evrensel değerlere sahip çıkıyorlar” denildi. Açıklamada ayrıca, “Türkiye’de, üniversitelerin özerkliğine yapılan saldırıların yıllardır sürdüğünün farkındayız. Bizler, demokratik yapılara, ifade özgürlüğüne ve çoğulculuğa indirilen darbeleri kendi tarihimizden biliyoruz. Bu nedenle, bilimin ve üniversitelerin özgürlüğüne sahip çıkmanın hepimizin sorumluluğu olduğuna inanıyor, Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik saldırı ve baskıları şiddetle kınıyoruz” ifadeleri kullanıldı.