Trabzonspor Eski Asbaşkanı Hayrettin Hacısalihoğlu, Haber61 TV’de yayınlanan Aleni Sorular programında Trabzonspor’un geçmişinden bugüne birçok konuya değindi.
GEÇEN YIL KAÇAN ŞAMPİYONLUK VE KARAMAN’LA YOL AYRIMI
Ünal Karaman’la yaşanan yol ayrımının yanlış olduğunu vurgulayan Hayrettin Hacısalihoğlu, şöyle konuştu :
”Şampiyonluğun neden kaçtığını Başkan asbaşkan çıkıp açıklayacak. Hiçbir şey olmadı diyebilirler. Bizim yüzümüzden de oldu diyebilirler. Realist olmalılar. Ünal Karaman’ı çok severim. Şenol Hocayı da çok severim. Ama sevgim dostluğumuz ayrı, kim diyebilir ki Trabzonspor’a ondan daha çok yararı olacak biri var. Arkadaşlığımız var diye seni teknik direktör mü yapacağım. O özelliği olacak. Ünal da öyle. O zaman ekip yaratacak biri lazım. Futbolun taktiğini çok bilecek biri değil o sinerjiyi yaratacak biri lazım. Kaldı k Ünal’ın teknik direktörlüğü de iyidir. Trabzonspor da çok zor şartları olan bir kulüp. Burada sevilmeyen bir insan başarılı olamaz. Trabzonspor teknik direktörü şehirle ilçelerle Trabzonspor’u bir birine bağlayacak. Senden bir parça olacak. Ünal bunun için iyiydi. Ünal’ın gönderilmesi korkunç yanlış. Bir takım liderken rakipleriyken arada puan farkı varken devre arasında hocasının görevine son vermez. Aranızda bir sorun varsa sezon sonunu beklersiniz. Ünal’la da şampiyon olamayabilirdik. Ama o zaman ben elimden geleni yaptım da olmadı dersin. Ama şimdi herhalde biz de sebep olduk şampiyonluğun gitmesinde dersiniz.
Olağanüstü bir şart olmadıktan sonra bir takım 1’den fazla teknik direktör değişmemesi lazım. Hiçbir hoca da hiçbir futbolcu da kabahat yoktur. Niye, çünkü onları sen alıyorsun. Trabzonspor’un alacağı klasta hocayı bilirsin ne olduğunu. Futbol camiasında bunlar hemen duyulur. Alıyorsun sonra bundan hoca olmaz diyorsun.”
2011’DEKİ BAŞARININ SIRRI
2010-2011 deki başarının sırrını da açıklayan Hacısalihoğlu ”O takım kadronun çok iyi olmasından değil, ekip olmasından huzurlu olmasından 3 kupa aldı. 3 kupa vardı 3’ünü aldık birini çaldılar. Ya da biz yönetim olarak biz kollayamadık. O kadro Trabzonspor’un en iyi kadrosu değildi ama hocasından malzemecisine kadar huzurlu aile olmuş bir ekipti. Eğer kadro iyi bir ekip olmazsa başarılı olmasının imkanı yoktur. Şenol Güneş’in başarısının en büyük sırrı da budur. Milli takımda da Bursaspor’da da Beşiktaş’ta da Trabzonspor’da da aynısını yapmıştır.
Ben de görevdeyken hep amacım onların amacına yardım etmek oldu. Bir oyuncu alınırken sadece sahadaki performansı değil antrenmandaki sosyal hayatındaki yaşamı da çok önemli hususlar” şeklinde konuştu.
AĞAOĞLU’NUN GEÇEN YIL YAPTIĞI HAREKET UTANÇ VERİCİ
Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun geçen sezon kupa finalinde yaptığı hareketi de değerlendiren Hacısalihoğlu, şunları söyledi:
”Alanyaspor maçında başkanın hareketi abesle iştigal, utanç verici. Liderler ne söyleyeceğini değil ne söylemeyeceğini bilendir. Başkan bir kulübün lideridir. Lider ne yapacağını değil ne yapmayacağını bilecek. Ne olursa olsun kendini tutacak. Dayanamıyorsan dayanabileceğin işlere gideceksin. ”
1461 PERİŞAN EDİLDİ
1461 Trabzonspor projesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Hacısalihoğlu ”Benim yaptığım en önemli şey 1461’dir. Orayı perişan ettiler. 1461’i şunun için kurduk, 1 futbolcu yetiştirmek, 2 antrenör ve teknik adam yetiştirmek, 3 yönetici yetiştirmek 4 personel yetiştirmek. Orada bakacağım adam çok iyi bunu A takıma alacağım. Eğer 1461’de bir dönem yöneticilik yapıp gelirse daha başarılı olur. Bunun örneği de var. Mustafa Akçay, Serkan Ünver ve futbolcular geldi o takım 4. Oldu. Çok iyi bir takım mıydı, hayır. Ama yanına 3-4 iyi oyuncu daha katılabilirdi” diye konuştu.
ÖZKAN SÜMER FİLOZOF OLARAK VEFAT ETTİ
Özkan Sümer’in filozof olarak vefat ettiğini belirten Hacısalihoğlu, Sümer hakkında şu ifadeleri kullandı : ”Özkan Sümer çok özel önemli bir adam. Bana göre Özkan Sümer’in hayatı 5 dönemden oluşuyor. Birincisi bıçkın bir delikanlı, ikincisinde hırçın bir futbolcu, üçüncüsünde agresif bir teknik direktör, dördüncüsünde bir futbol adamı, beşincisi bir filozof. Filozof olarak vefat etti Özkan Sümer.
Onun kadar bu mesleğe katkısı olan bırakın Trabzon’u Türkiye’yi Dünya’da yoktur. Futbolcu, yardımcı hoca, hoca, menajer, başkan, TFF 2. Başkanı, milli takım teknik direktörü, Galatasaray teknik direktörü, Türkiye antrenörler derneği kurucu başkanı, UEFA’nın konuşmacı olarak çağırdığı saygın bir adam.
Konuları onun kadar iyi toparlayıp şemalaştıran bir insan yoktu. Değeri inanın her geçen gün artarak anlaşılacak. Herkes için aynı şey geçerlidir ama keşke ölmeseydi. Türk futbolu ve Trabzonspor’a çok büyük katkılar sağlayacağı bir dönemdi.’
BEN BU YÖNETİMDEN İSTİFA ETMEDİM
Yönetimden istifa etmediğini belirten Hacısalihoğlu ”Mesela bazı şeyler yanlış biliniyor. Bu yönetimden niye ayrıldın diyorlar. Ben girerken dedim ki ilk kongreye kadar olacağım sonra yokum. Ben istifa ederek ayrılmadım. Ama fikir olarak ayrıldığım şeyler var. Bu hesaplaşmaya döndüğünde ben orada olmuyorum. Ben kendi egolarım için kulübe zarar verecek işlerin içinde olmam. Şunu da düşünüyorum, benim kadar kendinden önce Trabzonspor’u düşünen bir çok şeyi feda eden bir adam oturup bir de seni memnun etmem, sen beni memnun edeceksin. Buna ego veya kompleks ne derseniz deyin. Ama ben kendimi 67 yaşından sonra değiştiremem. Senin istediğin gibi biri olamam. Hiç fedakarlık yapmayan insanlar ben de yöneticiyim diyor. Tesadüf de oluyor, bizim olduğumuz dönemlerde takım açısından başarılı dönemler oluyor” ifadelerini kullandı.
ÇİFTLİK MESELESİ
Trabzonspor’un sosyal sorumluk projelerinde yer alması gerektiğinin altını çizen Hacısalihoğlu ”Trabzonspor’un mutlaka sosyal sorumluluk projesi içerisinde olması lazım. Hatırlayın Barcelona’nın yıllarca göğsünde UNİCEF reklamı vardı. Başkanları verdiği röportajda ücretsiz yaptıklarını söylemiş ama reklamdan daha fazla kazandıklarını söylemişti. Çin’deki Brezilya’daki İngiltere’deki insanlar sempati duyarak Barcelona taraftarı oluyor, malzeme alıyor. Sadece maç günü İngiltere’den 1500 taraftar geliyor.
Ben de sosyal sorumluluk anlamında bir şeyler yapmalıyız dedim. GDO’suz ürünleri tanıtalım dedik. Basın bölümümüze dedim ki buna Trabzonspor çiftliği deyin. Ancak bazı fesatlar önce Hayri babanın çiftliği sonra Sadri babanın çiftliği diyerek konuyu anlamadan öğrenmeden yazdı. 500 metrekare bir yer ben oraya köyden tavuklar, yerli inekler aldırdım. Bir aileyi asgari ücretle oraya yerleştirdim. Futbolcular da buraya geliyor sabah foldan yumurta alıyor dalından domates koparıyor, kahvaltı yapıyor. Bunu başka bir kulüpte yapmak futbolculara sunmak mümkün değil. Bizim diğer kulüplere göre sosyal alanda eksikliklerimiz var ama biz üstünlüklerimizi öne çıkarırsak o eksiklikleri gideririz dedik. Öyle de oldu futbolcular oradaki ineklerin sütünden yapılan sütlacı, yoğurdu yiyor. Özellikle Avrupalı futbolcular gelen ailelerine anlata anlata burayı bitiremiyordu. Ama bunun toplumdan destek alması gerekirken tenkit oldu. Domates mi satacağız dediler. Orada konu domates değildi. Böyle bir şeyi bile insanlar tenkit ediyorsa böyle bir topluma değmez dedim” diye konuştu.
DÜNYANIN HİÇ BİR YERİNDE YOK
Trabzonspor’un sahip olduğu tesisler açısından şanslı olduğunu vurgulayan Hacısalihoğlu şunları dile getirdi: ”Trabzonspor tesisleri konumu açısından çok özel bir yer. 3 dakikada havalimanına gidiyorsunuz. Antrenmana çıkıyorsunuz yarım saat sonra uçakta gazete okuyorsunuz. Önü de deniz.
Biz bir ara Hollanda’da Maastrich takımıyla anlaşmıştık. Futbolcu yetiştirmek için. Önce dediler ki Trabzon’u da bir gelip görelim. Geldiler tesisleri gördüler dediler ki “Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir tesis yok. Havalimanından çekin, burada tesis arkada deniz, yatlar. Transferde 1. Öncelikli kulüp olursunuz. “ Sonra biz de o fotoğrafı sıkça kullandık.”