Adalet Bakanlığı, hukuk davalarında “e-duruşma” yapılmasına ilişkin yönetmeliği yayımladı. Yönetmelikte, mahkemelere resen “e-duruşma” yapabilme yetkisi verildi. Ankara Barosu Toplumsal Dava ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Başkanı Doğan Erkan; mahkemelerin bu yetkisini, toplumu ilgilendiren hukuk davalarına yurttaşların katılamayacak olması nedeniyle eleştirdi.
Adalet Bakanlığı’nın; Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde yer alan, hukuk mahkemelerinde görülen davalarda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’nin (SEGBİS) yaygınlaştırılmasına amacıyla hazırladığı “Hukuk Muhakemelerinde Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmelik”, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Yönetmelikle, hukuk yargılamalarında davalı ve vekillerinin duruşmaya, SEBGİS yoluyla bulundukları yerden katılması; tanığın, bilirkişinin, uzmanın ve diğer ilgililerin de SEGBİS yoluyla dinlenmesinin önünün açılması amaçlanıyor. SEGBİS aracılığı ile yapılacak duruşmalar, “e-duruşma” olarak tanımlanıyor.
Yargılamanın, “e-duruşma” yöntemiyle yapılabilmesi için taraflardan birinin bu yöntemi talep etmesi ve mahkemenin talep üzerine karar vermesi gerekiyor. Ancak, yönetmelikte; mahkemeye “e-duruşma” yönteminin izlenmesi için resen karar verme yetkisi de tanınıyor. Resen e-duruşma yetkisi, yönetmeliğin 10. maddesinde şöyle tanımlanıyor:
“(1) Mahkeme; tanığın, bilirkişinin veya uzmanın e-Duruşma Sistemi yoluyla dinlenilmesine resen karar verebilir.
(2) Mahkeme; tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerde ilgililerin, e-Duruşma Sistemi yoluyla dinlenilmesine resen karar verebilir.
(3) İsticvap olunacak veya yemin edecek taraf, mahkemenin bulunduğu il dışında oturuyor ve mahkemeye bizzat gelemiyor ise öncelikle e-Duruşma Sistemi yoluyla isticvap olunur veya yemin ettirilir.
(4) Mahkemece, e-Duruşma Sistemi yoluyla dinlenilmesine karar verilen kişiye gönderilecek meşruhatlı davetiyeye ayrıca e-Duruşmaya ne şekilde katılacağı da yazılır.”
RESEN YETKİSİNE İTİRAZ
Ankara Barosu Toplumsal Dava ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Başkanı Doğan Erkan, mahkemelere resen “e-Duruşma” yetkisi verilmesini, şöyle değerlendirdi:
“Yargılamanın genel ilkeleri alenilik ve yüz yüzeliktir. Teknolojikleşme adına bu ilkelerin yadsındığını görüyoruz. Yargılama toplum adına yapılır. Bir hukuk davası, örneğin kadın haklarını, sosyal hakları, toplumun menfaatini ilgilendirebilir. Dolayısıyla toplum temsilcileri, yurttaşlar, ilgililer ve basın da duruşmayı izleyebilir. Uzaktan, avukatlık ofislerinden yapılacak duruşma, öncelikle bunun imkânsızlaşması anlamına gelecek. İkinci olarak, bilirkişilere, tanıklara vb. yargılama unsurlarına bazı argüman, doküman ve belgeleri uzaktan kameradan sormak ve anlaşılır kılmak da mümkün olmayacaktır. Hukuk muhakemesinde de maddi gerçek tartışması vardır ve bu tartışma sağlıklı yürümeyebilir. Belki taraf vekillerinin karşılıklı ve birlikte oydaşması halinde ve bunun hakimce onayıyla uzaktan online duruşma yapılabilir. Ancak hakimce tarafların görüşü alınmadan resen uzaktan yargılama kararı verilmesi imkânını yukarıdaki ilkelere uygun görmüyoruz.”
Yönetmeliğe göre “e-duruşma” için adliyelerde ayrı bir bölüm oluşturulacak, hastalığı, yaşlılığı, engelliliği nedeniyle duruşma salonuna gelemeyecek olan tanık, bilirkişi, uzmanlar da bulundukları yerlerden duruşmaya katılabilecek, tarafların ve duruşmaya katılanların kimlik tespiti e-imza ile yapılacak.
“HUKUKİ SONUÇLARI AYNI OLACAK”
“e-duruşma” ile yapılacak duruşmalar mahkeme huzurunda yapılacak duruşmalarla ayni hukuki sonuç doğuracak. Tarafların beyanları zapta geçecek. Taraflar UYAP üzerinden belge iletebilecek.
“KAYIT ALANA 6 AY HAPİS”
“e-duruşma”da fotoğraf çekilemeyecek, ses ve görüntü kaydı alınamayacak, kayıt alındığının tespiti halinde bu kişi 6 ay hapis cezası ile cezalandırılacak. Mahkeme isterse duruşmayı kendisi kayıt edebilecek ve saklayacak. Bu kayıtlar Merkezi Kayıt Sistemine aktarılacak ve en fazla iki hafta saklandıktan sonra silinecek. Bu kayıtlar mahkeme ve kişilerin açık izni olmadıkça hiçbir yerde yayımlanamayacak.