Türkiye Tabiatını Koruma Derneği danışmanı Dr. Erol Kesici ve İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Derneği Başkanı Baran Bozoğlu Marmara Denizinde oluşan musilaj hakkında açıklamalarda bulundu.
Marmara Denizi’nde meydana gelen deniz salyası olayı için “Marmara Denizi’nin kendine gelmesi en az 5 yıl alır” değerlendirmesini yapan Kesici, “İstanbul, Bursa, Çanakkale, Kocaeli, İznik gibi Marmara Denizi etrafındaki nüfus 25 milyon civarında. Yapılan çalışmalara göre 1 gün içinde Marmara’ya bırakılan atık su miktarı, ortalama 2.1 milyon metreküp. Bunların hepsi organik ve inorganik maddeler. Bu miktar günümüzde yıllara göre nüfus ve yerleşim alanlarının artmasıyla birlikte sadece 1 günde 3 milyon metreküpün üzerine çıkıyor. Eğer bir an önce tedbir alırsak, deniz 5 yıla kadar ancak temizlenir. Normale döndürülmesi için ilk önce dinlendirilmeli ve hiçbir şekilde atık su verilmemeli. Gerekli önlemler alınır ve hızlı bir şekilde başlanırsa 5 yıl içinde kokusuz bir Marmara Denizi’ni yeniden görebiliriz. 10 yıla kadar da biyoçeşitliliği artar.” dedi.
İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Derneği Başkanı Baran Bozoğlu ise şunları söyledi:
”Şu anda ölüm başlamış durumda. Ölüm oldu ve sonuçlarını görüyoruz. Müsilaj, denizin dibine oksijenin geniş gitmesini engelliyor. Öncelikle 7-24 müsilajın oluştuğu bölgelerde deniz sıyırıcılarının çalışması gerekiyor. Bu müsilajın buradan mutlaka toplanması gerekiyor. Oluştuğu her yerde müsilajın toplanması ve doğaya bırakılmaması, bunların ileri biyolojik arıtma tesislerine götürülüp arıtmasının sağlanması gerekiyor. belirlenmeye çalışılıyor. Hangi canlı türlerinden ortaya çıktığı tespit edilmeye çalışılıyor. Bu karakter belirlendikten sonra da bu müsilajı çözecek olan farkı bakteri türleriyle beraber spreyleme yöntemiyle çalışmaların yapılması gerekiyor. Krizin yönetilmesi açısından acil olarak yapılması gereken bu. Eksik olan yatırımların vakit kaybetmeden toparlanması gerek. Ancak ne yazık ki Türkiye’de atık su arıtma tesisleri göz ardı ediliyor. Marmara Denizi’nin çeperinde tarımsal alanların mutlaka incelenmesi ve buradan gelen atık suların önlenmesi gerekiyor. Hiçbir şey için geç değil.”