Muhteşem tarihi ile Trabzon. 4000 yıllık tarihi geçmişi ile Roma ve Bizans dönemlerini yaşayan, Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği, Yavuz Sultan Selim’in valilik yaptığı, Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün üç kez ziyaret ettiği kadim şehir. Şimdi ise o kadim şehirden eser kalmadı.
Şu anda yer altından çıkan geçmiş medeniyetlere ait şehirler bunun en büyük örneği. Trabzon’un köklü asil insanları şehri terk etti. Şehir bir bakıma tanınmaz hale geldi. Her sene meydana çıkan şehirde alt yapı yol çalışmaları Trabzon’u talan etti. Açıkçası Doğu Karadeniz sahil kıyı kesiminde olmamıza rağmen sahilimiz kalmadı. Kentimizi büyütelim, geliştirelim derken kıyılarımız kaybettik ve kıyı şehri olmamıza rağmen denizden ne yazık ki uzaklaştık.
Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon Ortahisar İlçe Başkanı Fatih Suat Oyman kentimizin sorunları ile ilgili gayet açıklayıcı bir yazı kaleme almış. Bu sese kulak verelim.
‘’Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkanı Murat Zorluoğlu ‘vatandaşı denizle bulaştıracağız’ diyerek, şehrin muhtelif yerlerinde dolgu yaparak, yeni yaşam ve denize girilebilir alanlar yaratacaklarını söylüyor. Ancak yine dolgu, yine dolgu… Bu masraflı ve sürdürülebilir bir teknik deniz dolgusu 6 yıl önce Beşirli Mahallesi’nden başlayıp Kemerkaya Mahallesi’nde son bulacak devasa bir dolguya başlandı ancak halen ne yapılacağı belli bile değil. İki yıldır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Zorluoğlu, Gülcemal projesine karar vermeden öylece bırakmış, bir başka dolguya, Ganita – Faroz projesine başlayacağını ilan etmiştir. Yani; o kadar vaat verdik ki hepsine bir anda yüklenelim, bir otopark açmadan bütün otoparkları kapatalım, dolgu bitmeden diğerine başlayalım, ama para da lazım artık parsel parsel Trabzon’u satalım. Oysaki, yapılması gereken; ‘Trabzon sahil şeridine özel dokunuşlar yapacağız’ diyen Başkan Zorluoğlu’nun, sahil şeridinde dolgulara müsade etmeyeceğiz sözünü vermesidir. Şehrimizin 119 kilometrelik sahil şeridinin %75’ini doğal kumsal bahsettiğimiz zamanlar varken kıyı şeridimiz tahrip edilmiş, doğal plajı neredeyse kalmamıştır. Eskiyi bilen biliyor, nerede o eski sahil dediğinizi biliyorum. Aradan geçen yıllarla birlikte tabiatın kendi dengesi içerisinde, yavaş da olsa doğal plajlar oluşmaya başlamış; yani doğa bile AKP’nin belirsiz ve doğayı mahveden projelerine karşı sabredemedi. Fatih Mahallesi kıyılarında da doğal, denize girilebilecek estetik şimdiden gözlemlenebilmektedir. Sizlere aynı noktada iki farklı açıdan fotoğrafları paylaşıyorum; yorum sizindir…’’