Eğitim Sen Şube Başkanı Engin Nur; Üniversitelere Vurulan Kelepçelere, Atanan Kayyumlara Karşı Herkesi Demokratik Mücadeleye Davet Ediyoruz!
Eğitim Sen Şube Başkanı Engin Nur, Prof. Dr. Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmasıyla ilgili protestolar hakkında açıklamalarda bulundu.
Eğitim Sen Şube Başkanı Engin Nur’un konu ile ilgili açıklaması şöyle:
‘’Bilindiği üzere, Cumhurbaşkanı Erdoğan Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’ye sadakati ile bilinen eski bir AKP milletvekili ve Belediye Başkanı aday adayını rektör olarak atadı. Söz konusu atamayı kayyum olarak niteleyen Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin demokratik tepkisine polisin sert müdahalesi gecikmedi. Atanan rektör Melih Bulu ve polisin ilk icraatı ise kampüse girmek isteyen öğrencileri engellemek amacıyla(!) kampüs kapılarına kelepçe vurmak oldu. Rektörlerin üniversite bileşenlerince seçilmesi yerine, üniversiteye kayyım atanmasını tercih eden ve bu tercihinde ısrarcı olan siyasi iktidar, üniversitelerdeki demokratik, muhalif, eleştirel düşünceye karşı tavrını önceki gün tüm açıklığıyla gözler önüne sermiştir. Dün de erken saatlerde evler basılarak ceberru yöntemlerle çok sayıda öğrenci gözaltına alınmıştır. Hatırlanacak olursa, 2018 yılının Mart ayında Boğaziçi Üniversitesi’nde hükümetin politikalarına destek veren ve bu politikaları eleştiren öğrenciler arasında yaşanan gerginliğe Cumhurbaşkanı Erdoğan “Meydanı teröristlere bırakmayacağız!” açıklamasıyla müdahil olmuş ve muhalif öğrenciler hızla gözaltına alınmıştı.
Dolayısıyla bugün öğrencilerin gözaltına alınması, siyasi iktidarın üniversitelerde özgür düşünceyi, bilimi, demokrasiyi, laikliği, barışı, eşitliği ve özgürlüğü savunan öğrencileri susturmak için yürüttüğü politikaların bir sonucu olarak görülmelidir. Türkiye üniversiteleri AKP elinde; cübbeleri polis postallarıyla ezilen, kapılarına kelepçe vurulan, siyasi iktidar karşısında el pençe durmaya zorlanan, akademisyenleri ihraç edilen, emekçileri güvencesiz çalışmaya mahkum edilen, öğrencileri gözaltına alınan yerlere dönüştürülmüştür. İşte, tek adam rejiminin ve rektörlerinin üniversite tahayyülü budur! Trabzon Emek ve Demokrasi güçleri olarak, rejimin ve rejime sadakatle itaat eden rektörlerin üniversitelere biçtiği kaftanı hep birlikte demokratik mücadele ile yırtabileceğimizi biliyoruz. Akademisyeni, öğrencisi, idari ve teknik personeli ve taşeron işçisiyle üniversite bileşenlerinin demokratik talepler etrafında yan yana gelmesinin umudu nasıl çoğalttığını görüyoruz. Umudumuz arttıkça, korkuya hükmettiğini sananların iktidarlarını yitirme korkularına da daha fazla tanık oluyoruz. Bu nedenle herkesi atanan kayyumu kabul etmeyen Boğaziçi Üniversitesi bileşenleriyle dayanışmaya çağırıyor, insan, toplum ve doğa yararına üniversite mücadelesine destek olmaya davet ediyoruz. Demokratik haklarını kullandıkları için gözaltına alınan tüm öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
Tüm örgütlü gücümüzle sesimizi çoğaltıyoruz. Karanlığınıza, şiddetinize, kayırmacılığınıza, dayatmalarınıza alışmıyoruz, itiraz ediyoruz. Öğrencilere şiddeti, üniversite kapılarına kelepçeyi, kampüse polis çağırmayı üniversiteyi yönetmek sanan kayyumları üniversitelerimizde istemiyoruz. Üniversitelerimiz aklın, bilimin, laikliğin, barışın, eşitliğin, özgürlüğün adaletin dolayısıyla aydınlığın merkezleri oluncaya kadar mücadeleye hep birlikte devam edeceğiz.’’