Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği ‘Göç Senfonisi-Karanlık Sular’ isimli konser ile yine fark yaratan Ünlü Sanatçı Fuat Saka ile “Göç Senfonisi” üzerine söyleştik…
Geçtiğimiz Haziran ayında, ünlü sanatçı Fuat Saka’nın bestelediği, müzisyen Vangelis Zografos’un düzenlemesini yaptığı ‘Göç Senfonisi – Karanlık Sular’ adlı eserin ‘Dünya Prömiyeri’ İstanbul’da yapılmıştı.
Özellikle Karadeniz müziğine ve türkülerine yaptığı katkılar ile sanatseverlerin gönlünde farklı bir yer edinen ünlü sanatçı Fuat Saka, İBB‘ye bağlı Cemal Reşit Rey Orkestrası ile birlikte Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu‘nda verdiği ‘Göç’ temalı konser ile sanatseverlerin yine takdirini kazandı.
Tarih boyunca ve günümüzde insanlığın en önemli meselelerinden biri olan göç meselesini ve etkilerini konu alan bu konser, İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nin himayesinde gerçekleştirildi.
VİRA TRABZON HABER olarak, böylesine önemli bir esere imza atan ünlü sanatçı Fuat Saka ile ‘Göç Senfonisi’ üzerine söyleştik. Söyleşiyi, Vira Trabzon Haber adına; Yazar Ömer Faruk Ciravoğlu gerçekleştirdi…
İnsanlığı derin acılara boğan “göç” olgusunu “Karanlık Sular” senfonisiyle unutulmaz kılıyor.
Tarihte gönüllü yaşanmış doğal göç olayları günümüzün büyük dramları haline geldi. Yaşadığımız facialara, sömürü ve zulüm çarkının sebep olduğu savaşlar yol açıyor.
Sanatçılar bunu görmezden gelebilir mi?
Her zaman halkların safında yer alan Fuat Saka, haksızlıklara karşı duran bir sanatçı olarak buna da kayıtsız kalamazdı; kalmadı…
“Karanlık Sular” senfonisi bu duygularla bestelendi.
10 Haziran 2022 tarihinde, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu bu tarihi gösteriye tanıklık etti.
- Bu Senfoniye Nasıl karar verdiniz?
– Aslında ben bir Karadeniz senfonisi yapmak istiyordum. Fakat Almanya’nın Münster şehrinde yaşayan arkadaşım Ahmet Yeşilyaprak ile konuşmalarımız sonucu, bu senfoninin sınırlı kalabileceğini düşündük. Ve göç senfonisi yazılacaksa sorunu bir bütün olarak ele alabilen bir yaklaşım gerektiğine karar verdik. Böylece başladım.
- Süreci biraz anlatır mısınız? Nasıl bir seyir izledi?
-Tabii ki bunun için öncelik, bu senfoninin finansmanını sağlamaktı. Buradan yola çıktık ve 2 yıllık bir araştırmadan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan destek aldık. Bu destek üzerine Atina’dan dostum Thanasis Gigas ile konuştum. Vangelis Zografos’u orkestra düzenlemesi için önerdi. Bunu ilk adım olarak hallettik.
-İkinci adım, oradan yani Yunanistan’dan bu senfoniye katılabilecek sanatçıları belirledik. Girit kemençesi çalan Zaharias Spyridakis’i, İonna Forti’yi (şarkıcı) ve orkestrayı yönetecek şef Anastasios Symeonidis’i çalışmanın içine kattım. Ve pandemi döneminde onlarla online olarak bunu gerçekleştirdik. En son aşamada Vangelis yaşadığım yer Datça’ya geldi. Son kontrolleri yaptık ve sonucu belirledik.
-Tabii ki bu çalışma Eylül 2021 den Mayıs 2022 ye kadar uzun bir süre aldı. Gayet tabii önce ben melodileri yani kompozisyonu yazdım. Sonra Vangelis düzenlemeleri yaptı. Sonra İstanbul’da buluşarak 3 gün Cemal Reşit Rey Orkestrası ile provalar yaptık. Cihan Yurtçu kavalıyla bize katıldı. 10 Haziran 2022’de Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosunda dünya prömiyerini gerçekleştirdik.
- Konser sizi memnun etti mi?
-Sonuçtan evet memnunum. Çaresiz kalmış insanların dramını anlatmaya çalıştığım bu çalışma bence yerine oturdu.
-Bu vesileyle, Münster’deki dostum Ahmet Yeşilyaprak’a, bize çok destek olan Ekrem İmamoğlu’na, bu senfoniyi gerçekleştirmeme büyük destek verdiği için, yıllardır bana omuz veren sevgili eşim Gülsen’e, çok özel olarak Nedret Sekban’a,( göç üzerine yaptığı resimleri kullanmama izin verdiği için) büyük yüreği ile Hayrettin Özayvaz’a, senfoni sürecindeki çok değerli katkıları için Merthan Tonyalı’ya ve bu çalışmada emeği geçen herkese şükranlarımı iletiyorum.
-Bu bir kolektif olaydı ve çaresiz kalmış insanların trajedisiydi. Bu dramlar keşke yaşanmasa ve böyle dramları anlatmak zorunda kalmasaydık.
- Neden göç senfonisi?
-Çünkü o insanlardan biri de benim. Hala göçmenim. Belki de hepimiz hala göçmenizdir, kim bilir?