İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FOX TV’de Çalar Saat programına katılarak gündemi değerlendirdi.
İYİ Parti lideri Meral Akşener, Erdoğan’ı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya benzeten sözleri için “Ciddi çarpıttılar. Tamamen Sedat Peker’in videolarına cevap verilemediği için, bekle gör yapıldığı, vatandaş sormaya başladığı için bu problemlerin üzerine örtmek için bir manivela yaptılar. Ben de bunu anladım… Ama aklıma dahi gelmedi,” diye konuştu.
Erdoğan’ın “bunlar daha iyi günlerin” dediği Rize gezisi hakkında açıklamalarda bulunan Akşener, Ben 20 Ocak 2020’den beri ilçe ilçe esnaf geziyordum. Esnafın derdini dinliyor oraya dikkat çekiyorum ve çok da başarılı oldu. Rize’de İkizdere’de köylü kadınların yaptığı direniş üzerinden sert müdahale yapıldığı konuşuldu, konu buraya nasıl geldi hatırlamıyorum. Bu kadınların yanına gideceğimiz ben ilan ettim. Üzerine kapanma geldi bayram sonrasına erteledik. Yani benim buraya gidişim çok öncesinde ilan edilmiş bir program,” dedi.
NETANYAHU AÇIKLAMASI
Erdoğan’ın hedef göstermesiyle AKP’lilerin gündemde tuttuğu ‘Netanyahu’ açıklamasıyla ilgili de Akşener şunları söyledi:
“Ben grup konuşmamdan siyaseti yönetme açısında; popülist diktatörler deniliyor, diktatör sözünü ben sevmiyorum söylemeyi tercih etmiyorum. Bunu Putin için de söylüyorlar. Elinden gelen her şeyi yapan bir anlayış; dış politikayı iç politika malzemesi yapan, seçmeni kutuplaştıran bir algoritma bu. Bütün hedef o koltuktan kalkmamak. Dünyadaki akademi bunu tartışır. Netenyahu ile siyaset yapma biçimlerini benzettim. Bunun bu kadar çarpıtılacağını düşünemedim. Sedat Peker olayları patladı. Bu aile meselesi oldu biz nasıl bir tutum sergileyeceğimizi bilemedik. Otokrat bir yönetim olarak Netanhayu ile benzettim. Yoksa o bebek katili, Filistin konusu üzerinden ben ona çaktım. Yahu kızabilir, mahkemeye verebilirsiniz, siyasi söz söylersiniz. Ama kalkıp da bunun bir şehirde saldırı haline dönüştürülmesini ben kabul edemem. Ciddi çarpıttılar. Tamamen Sedat Peker’in videolarına cevap verilemediği için, bekle gör yapıldığı, vatandaş sormaya başladığı için bu problemlerin üzerine örtmek için bir manivela yaptılar. Ben de bunu anladım… Ama aklıma dahi gelmedi.”
“İKİZDERE’DE VATANDAŞ TEPKİSİ İLE KARŞILAŞMADIM”
Akşener şöyle devam etti:
“FETÖ, PKK çok suçlandık. Ben esnaf gezmeye devam ettim. Sonra televizyonlarda görünen şeyler oldu. Ne İkizdere’de ne Çayeli’de ben vatandaş tepkisi ile karşılaşmadım ben. İnsanlar evlerin el salladı, esnafların dükkanına girmeyim size zarar vermeyim dedim, elimden tutup içeri çektiler. Herhangi bir sıcak temas olmadı döndük geldik. Fakat Sayın Cumhurbaşkanı… Rize’nin, Rizelinin, Çayeli, İkizdere’nin yanındaymış gibi gösterilmesini reddediyorum. Ben Trabzon’dan geri döndüm. Çarşamba Sayın Erdoğan’ın konuşması başladı. Tırnak içi Seçilmiş Cumhurbaşkanı, bir konuşma yaptı. Benim böyle bir şeyi anlamlandırmam, bir yere koymam mümkün değil.
Ben cinsiyetimden ari, bir vatandaşım, bir siyasetçiyim. Benim de tüm vatandaşların da Cumhurbaşkanı olması gereken bir kişi, hakaret ettirdiniz, üzerine dava açtınız. Cumhurbaşkanı tarafından “Bu günler iyi günler” tehdit edilmiş olmak bu feci bir şey. Ben cinsiyetimden ari bir vatandaşım, bir siyasetçiyim. Benim de tüm vatandaşların da Cumhurbaşkanı olması gereken bir kişi, hakaret ettirdiniz, üzerine dava açtınız. Cumhurbaşkanı tarafından “Bu günler iyi günler” tehdit edilmiş olmak bu feci bir şey.
Ben Sayın Erdoğan’ın kendisi olmasa bile çevresinde aklı başında biri kalmışsa sağduyulu siyasete davet edileceğini düşünüyorum. Benim evim basıldı bunun daha ötesi yok. MHP Genel Başkanı’na “Sivas’ın Doğusu’na gidemez” demişti. O gün “Siz Türkiye’yi böldünüz mü?” diye tepki gösterilmişti.
Şimdi görüyoruz ki şehirleri bölmüş. “Orası Rize benim memleketim” böyle bir düşünce olamaz. AKP Genel Başkanı olarak dahi böyle bir konuşma yapamaz. Ben gezmeye devam edeceğim, Pazartesi Hatay’da olacağım. Görevimi yapacağım. Ben olsam Sayın Erdoğan’ın yerinde provokasyon yaptıracağıma, Rize’de Rizeli AKP’li vekillerin gezmediğini söylüyor. Ben bunu sağlardım. Gelin Hanım demesinden rahatsız değilim. Rizeli bir ailenin gelini olmaktan gurur duyuyorum ama orada küçük bir küçümseme var. Cumhurbaşkanları insanların can güvenliğini tehdit eden konuşmalar yapmaz.”