İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM Kürsüsüne bu kez çevre mücadelesi verilen İkizdere’den Ayşe Albayrak’ı çıkardı. Albayrak, “Oraya niye aklını taktın ‘illa orayı keseceğim yok edeceğim…’ Şimdi orayı da alacaksın Mehmet Cengiz de zengin olsun. Olmasın! Yetmedi mi o kadar zenginlik. Vallahi de billahi de orada ne kadar hakkım varsa hiç kimseye helal etmeyeceğim” dedi. Ayşe Albayrak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a da seslenerek, “Bizim küçük gelinimiz geldi ziyaret etti bizi. Büyük gelini de oraya bekliyoruz, Emine hanım gelsin ziyaret etsin bizi” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Partisinin Grup Toplantısında kürsüye bu hafta Rize İkizdereli Ayşe Albayrak’ı çıkardı. “Vadimi kurtarmak için buraya geldim” diyen Ayşe Albayrak’ın konuşması partililer tarafından sık sık alkışlandı. “Millet Kürsüsü”nde konuşan İskencedereli Albayrak’ın konuşması satır başlarıyla şöyle:
CENGİZ MİDİR NEDİR, ADI BATSIN: “Ben Rize İkizdere’den Ayşe Albayrak. İskence’nin kızıyım. Köyünden evliyim. Bizim vadimizi kurtarmak için buraya geldim. Bizim vadimizi alıyorlar, oraları yıkıp talan ediyorlar. Gelip oraları görseniz ben için için ağlıyorum ama sesimizi hiç kimseye duyuramıyoruz. Bize orada çok zulmediyorlar. Sularımızı kestiler. Ağaçları kesip dereyi doldurup üzerlerine toprak örtüyorlar ki kimse görmesin onları. Orman deyince o orman değil. O bizim yaşam alanımız ambarımız ekmeğimiz suyumuz havamız yaşam sevincimiz. Onlara taş diyorlar. Taş değiller o taşların hepsinin kalbi var, canı var. Bizim derelerimizin balıklarını yok ettiler. Kapımıza çıkmaya bile bize izin vermiyorlar. Çayımı kestim götürdüm evin kapısına. Kamyonu getirdi adam çayların içine çekti. Nedir adı Cengiz mi nedir unutuyorum adı batsın.
O KADAR YERDEN DOYMADINIZ DA İSKENCE TOPRAĞIYLA MI DOYACAKSINIZ: Üç kişi geldi tarlaları gezdiler. 80 yaşındaki yengem sordu, ‘Burada ne yapıyorsunuz?’ dedi ki, ‘Burayı devlet kamulaştıracak.’ Savaş mı var da burayı kamulaştıracaksınız bu bizim malımız. Tapulu malumuz savaş mı çıktı da biz duymadık bunu. Bir tek Cengiz Holding için bu insanları mağdur ediyorsun. Oradaki insanlar nerede yaşayacak. Bizim ne Saray’ımız var ne köprümüz var, hiçbir şeyimiz yok. Sadece o İskence Deresi’nde bir yerimiz var bir de evlerimiz var oturuyoruz orada. Zaten devlet bizim 60 dönüm arazimizi almış orada. Şimdi kala kala 6 dönüm var yok, illa onu da alacaksın. O kadar yerden doymadınız da İskence toprağıyla mı doyacaksınız?
KEFENİN CEBİ YOKTUR: Biz buraların verilmesini istemiyoruz. Bizim yerlerimizi bize bıraksınlar biz başka hiçbir şey istemiyoruz. Bizim derede arıcılık var. Oranın balı çok faydalıdır. O balı yiyin o zamana anlarsınız o balın kıymetini. Kefenin cebi yoktur, bu dünyadan hiç kimse bir kuruş alıp gitmeyecek. O da 7 arşın kefen alacak ben de alacağım. Bu kadar milleti ağlatıp da sen oradan para kazanacaksın birileri zengin olsun o halk orada ağlasın. Bizim yaşama alanımız orası bize yerimizi bıraksınlar. Bizim yerimizi dağıtmasınlar. Biz devletten bir tek bunu istiyoruz. Bir defa devletin önünde olmadık hep arkasında olduk.
MEHMET CENGİZ’İN KÖYÜ YOK MU O TAŞLARI ORADAN ALSIN: Buraları benim atalarım dedelerim nenelerim çok zor şartlarda aldılar. Oralarda hiç toprak yoktu, hep taştı. Biz sırtımızda toprak taşıdık, oraları arazi yaptık. Şimdi geldin sen burayı Mehmet Cengiz’e vereceğim, o zengin olacak, siz ölün! O Mehmet Cengiz’in köyü yok mu? Aynı taşlar orada da var. Gitsin oradan alsın. Oraya giremez. Mehmet Cengiz o Kalkandere’nin köyünden bir taş alabilirse ben de insan değilim. Çünkü Kalkandereliler bizim gibi değil ki, biz biraz iyi niyetliyiz. Bizim iyi niyetimizden yararlanıyorlar.
MEHMET CENGİZ YETMEDİ Mİ ZENGİNLİK: Biz o derenin balıklarını tutmaya kıymazdık. Oranın balıklarını yaban hayvanlarını, arılarının sularını, ağaçlarını yok ettiler. Aslında devlet bize madalya vermesi lazımdı ki biz o ağaçları bekledik. Oraya niye aklını taktın ‘illa orayı keseceğim yok edeceğim’ orayı yok etme bizim vadimizi bize bırak. Hiç olmazsa arılarımızı bırak bize ya. Bizim başka geçimimiz yok. E şimdi orayı da alacaksın Mehmet Cengiz de zengin olsun. Olmasın. Yetmedi mi o kadar zenginlik. Vallahi de billahi de orada ne kadar hakkım varsa hiç kimseye helal etmeyeceğim.
DEVLET CENGİZ’İN DEVLETİ MİDİR: Herkesin hanımı kuaförlere gidiyor bakım ettiriyorlar, Bizimkini toprak bakım ediyor ellerimizi. Devlet sadece Cengiz Mehmet’in devleti midir, bizim devletimiz değil mi? biz bu devletin vergisini mi vermedik, neyini vermedik? Bize sahip çıkmasını istiyoruz. Sularımız ağaçlarımız yok etmesin topraklarımızı almasın. Şimdi de takmışlar kalan araziyi alacaklar. Bize hiç sormuyorlar veriri misiniz, vermez misiniz gelip alıyorlar arazileri. Bakalım nereye kadar gidecek?
BU ZAFER KÖYÜMÜN KADINLARININDIR: Ben İkizdere’den buraya bunları anlatmaya geldim benim köyümün kadınları çok cesurdur. Ama susturdular nedeni bilmiyorum. Buradan ben köyümün kadınlarına sesleniyorum. Bu zafer kadınların olsun. Hep kadınlar ileri olsun. Niye geri duracağız biz hakkımızı savunuyoruz. Bizim küçük gelinimiz geldi ziyaret etti bizi. Büyük gelini de oraya bekliyoruz, Emine hanımı gelsin ziyaret etsin bizi. Sayın Cumhurbaşkanı oraya imza atmasa orayı kesinlikle alamaz. Mehmet’i başka yere yollasın gitsin Kalkandere’den alsın taşını toprağını. Bizimkini bıraksın. Biz yerimizden vazgeçmeyeceğiz. Son ağacımız kalan kadar savaşacağız.”
İkizdereli Ayşe Albayrak’ın okuduğu mani ise şöyle:
“Konuşma derler bana kesseneydin sesini
Tarihlerden silerler İskence Deresi’ni
Kurutmasınlar inan ormandaki gülümü
O gün aydınlık olsun sen yürü Meral Hanım”