Konunun öneminden dolayı, alanında otorite sayılan Prof. ONAT’ı konuşturmak istiyordum.
Dr. Salih TÜRKYILMAZ’la fakültedeki odasında ziyaretine gitmiştik.
Bir yandan da çekincelerim vardı.
Uzun sohbet,
Çay kahve faslından sonra “Hangi konuda sunum yapabileceğini” sordum.
Ancak ziyaretine gidip kendisinde grup arkadaşlarıma yapabileceği sunum konusundaki talebimin bir şartı vardı: O da bize anlatacağı konu dini bir sorumluluk yerine, grubumda bulunan ve eğitim seviyesi çok üstte olan arkadaşlarımın anlayacağı nitelikte bir konu olmalıydı.
Konu açılınca Sayın ONAT, önce hitap edeceği kişilerin ortalama eğitimlerini sordu.
Akıllı adamdı.
Seviyeyi söyleyince çok mutlu oldu ve “O zaman konuyu bana bırakın” demişti.
Yaklaşık 10 yıldır yaptığım toplantılarımda önce Türkiye’nin tartışılan en önemli güncellerinden birini tespit ediyor,
Sonra da bu alanda en otoritelerinden birini buluyor,
Ekim’de başlayıp Mart sonuna kadar devam eden toplantılarımı 15’er gün arayla yaptığımdan, sunum gününü tespit ediyordum.
Elbette UYSAF’taki (Uluslararası Yaşlılar Federasyonu), bize tahsis edilmiş günde yapıyordum.
Elbette Sayın İlhan TEZEL ve değerli arkadaşlarından söz etmeliyim.
Zira her yıl toplantı günlerimi yaz ayları içinde Sayın TEZEL’le belirliyorduk.
Bu nedenle ben ve arkadaşlarım adına Sayın TEZEL’e bir kez daha teşekkür ediyorum.
Salona genellikle erken giderim.
İşte Sayın ONAT’ın geleceği gün biraz daha erken gittim.
Gittiğimde Sayın ONAT kapıda beni bekliyordu.
Hemen içeri altım. Sayın TEZEL’in odasında misafir ettim ve bu arada salonun düzenlenmesine ben de yardımcı oldum. Zira bizim dışımızda salonda bayanlar için önceden jimnastik eğitimi veriliyordu.
Sayın ONAT’tan önce açılış konuşmasını ve önerilerimi yaptıktan sonra, sunuma başladı.
Yıllardır bu görevi yapmama rağmen çok heyecanlıydım. Zira arkadaşlarım toplantı sonunda ne diyeceklerdi?
Sayın ONAT özetle şöyle başladı: “İslam’da insanlar önce doğruları gördükten sonra inanıyorlar, Hristiyanlar önce dini kabul edip sonra doğruluğunu ispata çalışıyorlar” şeklinde mealen başladı.
Burada sadece Hristiyanlar değil, bütün dinleri de içine aldı.
O zamana kadar kalbim yerinden çıkacak gibiydi.
Öyle konulara değindi ki, toplantıya katılan değerli dostlardan tam puan aldık.
Zira toplantı sonrası üçer dakika da katılımcılara soru sorma, katkı saplama ya da eleştirme adına belli disiplin içinde fırsat veriyordum.
Dostlarımın çok akıllıca ve yerinde sorularından sonra Sayın ONAT çok memnun oldu.
Ancak işlerinin yoğunluğu nedeniyle konuşma metnini bir sonraki kitabın yayınlanması sırasında verebileceğini söyleyerek özür diledi.
İşte bu değerli şahsiyeti Korona Virüs nedeniyle kaybettik. Dostlarına, sevenlerine ve öğrencilerine sabırlar diliyorum. Mekanı cennet olsun.