Her yıl 14 Mart’ta kutlanır.
Dünün pandemisi değil miydi?
Ne canlar aldı.
Ne aileler söndürdü.
Ne yürekler yaktı.
Adını da tam söyleyemedikleri için “İnce Hastalık” deyip geçerlerdi.
Tatarcık humması yerine;
Tavuk hastalığı,
Paçavra hastalığı gibi.
Yedek subay,
Er veya erbaş,
Veya diğer bazı subaylardan Kıbrıs’a gidip de bu hastalığa yakalanmayanlar beri gelsin.
Her subay veya ast subayın evindeki yataklar cibinlikli idi.
Hele küçük çocuğu olanlar için cibinlik adeta hayattı.
Bunları yaşayan birisi olarak söylüyorum.
İnce hastalığı tedavi etmek daha yakın çağda büyük bir sorundu.
Sonunda aşısı bulundu.
Tedavisi yapıldı.
Hastalık kontrol altına alındı.
Var olasın Hıfzıssıhha kurumu.
Evet bugün pandemi var.
Hatta ince hastalık yine artarak devam ediyor.
Ama maalesef Hıfzıssıhha kurumu yok.
Bugün ince hastalık aşısına bile para veriyoruz.
Hatta giderek arttığı konusunda görüşler var.
Dünya Tüberküloz Günü nedeniyle ciddi çalışmalar var.
Bu hastalığın;
Yoksul,
Fakir,
Ya da geri kalmış ülkeler için tehlike oluşturmaya devam ediyormuş.
Pandemi sırasında,
Bir de ince hastalıkla cebelleşmek kolay değil.
Bunun adını bilip,
Atalarından miras kalmış bir hastalık olması nedeniyle insanların ikna edilmesi kolaydır.
İçinde bulunduğumuz yıl içinde;
Sosyal medya,
Basın kuruluşları marifetiyle dikkat çekilmeli,
Halkımız uyarılmalıdır.
Korkarım pandemi ile,
Neredeyse açlıkla mücadele ederken bir de ince hastalık başımıza belâ olmamasını diliyor,
Ve umuyorum.