Ama bunu yapabilmek için önce bir demirciye mi olur?
Bir marangoza mı olur?
Bir plastik doğramacıya mı olur?
Bir işkenceciye (Marangozların sıkıştırmada kullandıkları alet) mi olur?
Bir makasçıya mı olur?
Bir mekikçiye mi olur?
Bir el aleti üretene mi olur?
Bir matbaa aletine mi olur?
Bir kâğıt kesene mi olur?
Bir motor tamircisine mi olur?
Bir oto tamircisine mi olur?
Bir kaportacıya mı olur?
Bir eldiven üreticisine mi olur?
Yoksa bir ayakkabıcı üreticisine mi olur bilmem ama vücudumuzun her tarafını ayarlamamız gerekmektedir.
Çünkü eli kitap tutanla,
Eli inşaat malzemesinden başka bir şey tutmamış el için hafifçe nedir?
Kadın hangisinden anlar?
Elimde belki onlarca Kuran’ı Kerim var.
En sonunda da Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan şahsıma çok özel ve güzel baskılı bir Kuran’ı Kerim hediye edilmişti.
Bu Kuran’ı Kerim’i de sürekli kütüphanemde elimin altında saklıyorum.
Anlamadığım,
Ya da emin olmadığım bir konuda başka Kuran’ı Kerimlerden birini çıkarıp mukayese yapıyorum.
Bir nedenden dolayı elimin altında bulunan Kuran’ı Kerim’i çıkarıp baktım.
Fihristin’den “En-Nisa” Suresinin yerini buldum. (S: 28)
Sonra Nisa Suresinin 34. Ayetini buldum ve okudum.
Şok oldum.
Neden mi?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kendi bastığı (Kuran’ı Kerim Açıklamalı Meali. Hazırlayan heyet. 2018. Ankara)
Aynen şöyle diyor: “Allah’ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (Kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (Bunlarla yola gelmezlerse hafifçe) dövün.
Bir de parantezi kapatıp yeniden okuyalım: Onları yataklarda yalnız bırakın ve dövün.
Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın: Çünkü Allah Yücedir ve büyüktür.
Yani (Sözde) Allah diyor ki kadınları dövün.
Peki bu görüşe; Yaşar Nuri ÖZTÜRK katılıyor mu?
Cemil KILIÇ katılıyor mu?
Baskı nedeniyle olduğunu söyleyerek yurt dışına giden Mustafa ÖZTÜRK katılıyor mu?
Hüseyin ATAY böyle mi düşünüyor?
Allah yarattığı kullarından birine; diğerini “dövün” der mi?