Söz, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Profesörlerinden Ahmet AKBULUT’a aittir.
Adını henüz belirlemediğim fakat soran dostlara Moda Öncüsü Atatürk,
Ya da Atatürk ve Moda dediğim kitapla ilgili olarak Sayın AKBULUT ile konuşurken bu sözü söyledi.
Kendisine teşekkür ederek bu sözü kullanacağımı söyleyerek izin de aldım.
Bu sözü gerektiren konu: Büyük Mustafa Kemal’in Sofya Askeri Ateşemiliter olduğu günlerde düzenlenen bir kıyafet yarışmasından kaynaklanmaktadır.
O sıralarda Bulgaristan Başbakan’ının kızı ile flört eden Mustafa Kemal, Sofya’da düzenlenen bu yarışmaya mutlaka katılmak istemektedir.
İstanbul’daki Enver Paşa’ya haber göndererek bir yeniçeri kıyafeti ister.
Bunun adı Enver.
Ama sonunda Mustafa Kemal bu kıyafeti elde eder.
Gün gelir kıyafet yarışması başlar.
Büyük Mustafa Kemal salona öyle bir girer ki yer yerinden oynar.
Herkes sorar:
Bu kim?
Sonunda başbakanın kızı onu tanıtır.
Eğlence başlar.
Mustafa Kemal önce Bulgaristan Başbakanı’nın kızı ile dansa başlar.
Derken bütün kızlar sıradadır.
Ama Mustafa Kemal hepsinin gönlünü yapar.
Sonunda yarışma düzenlenir.
Sizce kim birinci olabilir?
Elbette Mustafa Kemal.
Elbette kazanan Büyük Mustafa Kemal.
Elbette kazanan Türk vatandaşı.
Ama esas sorun;
Bu kıyafetin buradaki değeri,
Yeri,
Verdiği mesaj,
Ve Büyük Mustafa Kemal’e kazandırdıkları nelerdir?
İşte bu noktada Sayın AKBULUT: Bu sözü söyledi.
Bu sözün albenisi vardı.
Benim de şahsen başka görüşlerim de var:
Türk’ün caydırıcı gücü,
Büyük Mustafa Kemal’in kıyafetlerine verdiği önemle, yaşadığı disiplin,
İçinde bulunduğu topluma verdiği önem ve bundan kaynaklanan bireysel ağırlığı vs. olarak düşünülebilir.
Ancak bilinmelidir ki Büyük Atatürk, yaptığı her işi önemsemesi,
İşine verdiği önemle kazandığı güç.
Günümüzde de bu gücü önemsiyorum. Ama bu güce katkı veren başka şeyler de var.