Dünyanın nadir ülkelerindendir Türkiye,
Nadir insanlarındandır Türk halkı.
Örf,
Adet,
Ve gelenekleri neredeyse kanun hükmündedir.
Yazılı değildir.
Nadiren bazı dergilerde,
Ve kitaplarda değinilse de genellikle yazılı kaynakları yoktur.
O kadar ki;
Sanırım 2016 yılıydı.
Değerli bir dostumla Dil Tarih Coğrafya Fakültesine gittik.
Amacımız Doç. Dr. Berdi SARIYEV’İ ziyaret etmekti.
Fakültedeki odasına çıktığımızda Sayın SARIYEV merdivenin başındaydı.
Kendisine; Hoca’m zahmet ettiniz dediğimde bana; “asla” dedi.
Odasına girdiğimizde makamına geçip oturmak yerine “Ne içeceğimizi” sordu.
Tekrar otur talebimize aldırış etmeden.
İkramlarını yaptı.
Ve yine ayakta, Türkmenceye çevirdiği Büyük Atatürk’ün Nutuk’unu çekmecesinden çıkardı.
Sonra da adlarımıza imzalayarak bize verdi.
Kitap Türkmence ve Türkçedir.
Ancak unutulmamalıdır ki bu örf, adet ve gelenekler evrensel hukuka asla aykırı değildir.
Şahsen çok mutlu olmuştum.
Kitabı da imzalayarak,
Şöyle yazdı: “Hormatlı Alaeddin USTA’ya in onat arzuwlar bilen. 10.02.2016”
Karşılıklı teşekkürleşmeden sonra da kalktık.
İçtiğimiz kahve,
Kamuya ait bir makam odası,
Ve oradan ayrılmak zorunda kaldık.
Değerli SARIYEV, bizi yine merdiven başına kadar uğurladı.
Israrlarımıza rağmen.
Sonunda da gerek kahveyi zamanında almanız,
Gerek benim odamdan 7 adım gelmem kültürümüzün parçasıdır.
Zira misafirlerimizi bizler evimizden 7 adım uzağa kadar gider ve uğurlarız.
İşte tam da bu sırada YURT-KUR’un Ankara Site yurdunda görevli iken Türkmen ve Türk çocuklarının kavgasına şahit olmuş ve araya girmiştim.
Sonuçlarını da öğrenince şaşırmıştım.
Sonunda da Yıldırım Beyazıt ve Timur arasında Ankara ovasında yapılan savaşta bilindiği gibi Timur savaşı kazanmıştı.
Haklı olarak Orta Asya’dan gelen Türk öğrencilerin iddiası şuydu: Timur kazandı ama “Savaş ganimeti” almadan döndü.
Bunun anlamı şu idi: Değerli Türk kardeşlerimiz siz “yoldan sapıyorsunuz. O nedenle size bir uyarımızdı.”
Türk çocuklarımız ise bunu kabul etmediklerinden aralarında tartışma büyümüştü.
Sayın SARIYEV ne kadar haklı imiş.
Zira “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer.” noktasındaydık.
Bugün kanımca çok daha ileri noktadayız.
Zira örf, adet ve geleneklerimiz tamamen cukkaya bağlanmış.