Sen Olmasaydın……Diyenlere Cevabımdır

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gazi Mustafa Kemal’in varlığından,
Koyduğu prensiplerden,
Elde ettiği başarılardan,
Pratik zekâsından,
Elde ettiği başarılardan rahatsız olanların çoğaldığı dönemleri yaşıyoruz.
Ya da her zaman var olan Atatürk düşmanlarının sosyal medyayı kullanmalarından çoğaldıklarını sanıyoruz.
Bence doğrusu son cümlemde yazılıdır.
Geçenlerde Ankara’da bir kamu görevlisi “Atatürk’ün dinsiz “olduğunu iddia etti.
Bana göre dinli ya da dinsiz olması beni ilgilendirmez.
Önemli olan bu memlekete hizmet etmek,
Ya da bu memleket için çalışmaktır.
O yöneticiye “ATATÜRK DİN DÜŞMANI MIYDI?” adlı kitabımı verdim ve okuduktan sonra görüşelim dedim.
Tam bir yıl oldu adam kaçıyor.
Ben bu kitabı yazarken Büyük Atatürk’ün bir dine sahip olmasını ispatlamak gibi bir amacım yoktu.
“Gerçekler hiçbir zaman şüphelerden kötü olamaz.” Fikrini ispatlamaktı.
O yönetici bana Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla ne yaptı? Gibi akla ziyan bir soru sordu.
Ben de o anda kendisine, Atatürk Samsun’a çıkmakla; bu vatanın hem toprağını, hem de namusumuzu kurtardı deyince de renginin sarardığını fark ettim.
Büyük Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığı zaman İngilizler yine bir torpido ile arkasındaydı.
Samsun’a iner inmez vatandaşın desteğini de görünce İngilizler Atatürk’ün yanına gelerek “Torpido ile İstanbul’a isterse getirebileceklerini” söylediler.
İşte o İngilizler ve onun hâlâ yalakaları olan Yunanlılar bölgeyi tamamen kuşatmışlardı.
Tamamen derken her yerini.
Megalo İdealarını da Ponto(u)s vasıtası ile yapıyorlardı.
O kadar ki Yunan Kilisesi, Yunanistan’da değil Türkiye’nin başkenti olan İstanbul’daydı. İşte bu yüzden etkili çalışıyordu. (Hasan İzzettin Dinamo. Kutsal İsyan. May yayını. C: 2. S: 295. 1977. İstanbul)
Yunanistan başbakanı Venizelos 1909’da “Patrikhane Yunanistan’ın emrine girmelidir, bu suretle birleşmiş bir Patrikhanenin ileride  milli davalarda rolü pek büyük olacaktır. (Age: S: 296)
Patrikhanenin kurduğu en korkunç siyasal örgüt, Pontos kurulu idi. Karadeniz kıyılarını Batum’dan Sinop’a kadar kapsayan bir hayal ülkesi için en korkunç, en vahşice cinayetler işlemeye başlamıştı. (Age. S: 298)
Ayaklanmada Türklerin verdiği ilk kurbanlar arasında Kazakçı Mermer Köyünden iki köylü idi. Çeteciler, bu iki Türk köylüsünü sırt sırta bağlamışlar, sonra üzerlerine gaz döküp bağlamışlardı.
Fener patrikhanesinde silahlandırılan Rum Pontos çetelerinin başında en korkunçları Bafra/Samsun bölgesindeki Nehyan çeteleri geliyordu.
İlk toplu öldürme olayı Çağsun Köyünde meydana gelmişti. Bu köyde bebekleri, yatalak ihtiyarları dek herkesi öldürüp yakmışlardı. (Age. S:299)
Şimdi buradan soruyorum:
Atatürk bu ülkenin hem toprağını,
Hem canımızı,
Hem de namusumuzu kurtarmış olmuyor mu?
O zaman Atatürk’e karşı çıkanlar hangi taraftan?

Sen Olmasaydın……Diyenlere Cevabımdır

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!