Her yıl 02-08 Mayıs günleri kutlanır, “Trafik Haftası”.
Ben de belli gün ve haftaları takip eder, fırsat buldukça da yazarım.
Elbette “Trafik Haftası” çok önemli. Konu;
İyi işlenmeli,
İyi tanıtılmalı,
İyi reklam edilmeli,
Sokakta,
Araç kullananlara unutamayacağı örnekler sunulmalı,
Geçmiş yıllarda olduğu gibi çocuklara “kırmızı düdük” verilmeli,
Birer CD,
Ya da içinde özellikle uyulması gereken kuralları içeren birer flaş bellek verilmeli,
Anı olarak kalması için polis memurları ile bir hatıra fotoğrafı çektirip,
İlgili sürücünün doğum gününde sosyal medyada,
Whatsapp hattından gönderilmeli,
Yılın kamyon sürücüsü,
Minibüs sürücüsü,
Özel sektör taksi sürücüsü,
Ticari taksi sürücüleri seçilmeli,
Sonra da ödüllendirilmelidir.
Bu yıl da şahsi telefonuma Emniyet Genel Müdürlüğü marifetiyle yine bir mesaj geldi.
Kanımca önemliydi.
Ama geçiştirmeye yönelikti.
Mesajda araç sürücüsünün yorgunluğu,
Ve yeterince dinlenmeden araç kullanılmaması vurgusu yapılmakta.
Yeterli mi?
Kanımca hayır.
Vurgular artırılmalı,
Yılın belli zamanlarında tekrarlanmalı,
Konuları her mesajda değiştirilmelidir.
Yayalara karşı uyarı önemsenmeli,
Yayaların görev ve sorumlulukları anımsatılmalı,
Yayalara da ceza verilebileceği vurgusu yapılmalı,
Zamanı gelince de ceza yazılabilmelidir.
Cezada da mantık aranmalıdır.
“Amirleri, memurlara uyarı yapar. Gidin bugün biraz ceza yazın da akşama güzel bir yemek yiyelim. Memurlar göreve giderler. Ancak ceza yazacak kimseyi bulamazlar.
Karanlık basmak üzere iken bir dedeyi bisikletle giderken görür ve durdururlar.
Sual başlar:
-Nereye gidiyorsun?
-Evimeeee?
-Evin nerde?
-Şu karşıki köyde?
-Korkmuyor musun?
–Neden korkayım. Önde Allah, arkada peygamber var.
-Ne bir bisiklette 3 kişi. Ver kafa kâğıdını.” Cinsinden olmamalı!
Haftayı kutluyor; başta trafik polisleri ve yayalara sağlıklı günler diliyorum.
