Futbolun ‘asi’ çocuğu Serdar Bali

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Trabzon denince hep iki soru sorulur bana.

Birincisi, bölgenin bu denli ressam yetiştirmesinin sırrı nedir?

Sanırım bunu görkemli doğa, ona bağlı renk cümbüşü

ile izah edebiliriz. Hem zaten Cemal Süreyya Salih Turan’ı (Sali)

renk çılgını diye tanımlamamış mıydı? Ve ben de ondan ilham alarak

Muzaffer Akyol’a renkleri çıldırtan ressam demiştim.

İkinci soru, Futbol başarısını neye borçluyduk?

Kuşkusuz bunda da doğanın ve onun yarattığı insankarakterinin rolü

vurgulanabilir ama daha önemlisi belki de tarihsel arka plandır.

Özellikle 1922 yılında Süleyman Rıza’nın hazırladığı futbol kitabı ‘Asosyeşın Futbol

(TAMEV Yayınları) un Trabzon da yayınlanmış olması bir tesadüf olmasa gerek.

Daha 1950 li yıllarda İstanbul’da Süleymaniye takımında bir araya gelen Trabzonlu

futbolcular, Mehmet Salih, İsmet Berberoğlu, Krino Kafato, Zekeriya Bali (Serdarın babası) nin fırtınanın habercisi olduklarını anılardan öğreniyoruz.

Serdar Bali futbolcuğundan ve TV yorumculuğundan tanıdığımız biri.

Özel sohbetlerde dinlediğimiz ve ‘keşke bu anlattıkları yitip gitmese’

dediğimiz anılarını nihayet kitaplaştırmış.

Bu anılarda futbol oynadığı dönemin bir Trabzon panoramasını da sunar bize Serdar. Mahalle kültürü ve okul hayatının yanı sıra çizdiği soyunma odası tablosu dönemi karakterize eder. Ortada soba, duşta kullanılan takunyalar, kara tahta ve bacakları zor tutan masaj sehpası. Ama bu tablo başarının da sırrı gibidir. Arkadaşlık, dostluk, dayanışma, yönetici-futbolcu ilişkisi fırtınayı etkinleştiren önemli bir dayanak noktasıdır.

Bütün kadro bir aile gibidir. Her şeylerini paylaşırlar. Beraber gezer, beraber güler hatta yer yer beraber ağlarlar. Buna yöneticiler de dahildir. Şehirle bütünleşme de cabasıdır.

Serdar’ın Beşiktaş transferinin gazetelerde çıkan fotoğraf karesi ilginçtir. O fotoğrafta tıfıl bir genç olarak Fikret Orman’ın görünmesi anıların anlamlılığının yanında, en azından Beşiktaş kulübünde devamlılığı göstermesi bakımından önemli sayılmalıdır.

Anıları okuyup bitirdiğinizde, izleniminiz ne olursa olsun, Serdar’ın samimiyetinden kuşku duymayacaksınız.  Yer yer kendi yanlışlarını da ortaya koymaktan çekinmeyen Serdar,sadece kendini aklamak için yazılmayacağını da ortaya koyarak, anı yazıcılarına ışık tutuyor.

Serdar, annesinin yere düşürdüğü 100 lirayı yürütüp, pastanelerde bir güzel harcadığını itiraf edecek kadar da kendine güvenli ve medeni cesaret sahibidir.

Bazı ufak tefek yanlışların yanında, birkaç kere yinelendiği halde, ‘onure (doğrusu onore) kelimesini tashihçi dahil, herkes atlamış.

Serdar’ın, futbol oynadığı dönemde anılar biriktirdiği M.Ali Yılmaz, Faruk Nafiz Özak,

Özkan Sümer, Ahmet Suat Özyazıcı, Şenol Güneş, Ali Kemal Denizci, Bekir Barçın, Hüseyin Tok, Turgay Semercioğlu ve Necati Özçağlayan’a ayrı ayrı önsöz yazdırması güzel bir paylaşım olmuş.

8B7A904E 29C0 4B73 8ECC 851B70667B57

Futbolun ‘asi’ çocuğu Serdar Bali

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!