Ağacın Kurdu: TSK’de Şakirtlerin İşgali

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2016 yılının Nisan ayında “Ağacın Kurdu: TSK’de Şakirtlerin İşgali – Fetullah’ın Askerleri” adıyla yayımlanan Mustafa Önsel’in kitabı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde yıllardır yapılanan FETÖ’yü ilk defa tüm çıplaklığıyla deşifre ettiği için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızan binlerce Fetullahçı sözde askeri endişelendirdi.

İlk baskısı 304 sayfadan oluşan kitap 30 baskının ardından genişletilerek, gözden geçirilerek ve güncellenerek 31. baskı ile Galeati Yayıncılık’tan çıktı ve 400 sayfaya ulaştı. Önsel’in bu kitabı, “Gizlisiz, saklısız, açık isimlerle” bir döneme ışık tutmaya ve bolca okunmaya devam ediyor.

 “Ağacın Kurdu” yayımlandıktan kısa süre sonra yazarı Mustafa Önsel’e “iki yıl askeri tesislere giremez” yasağı kondu!

Mustafa Önsel’in 2016 yılında çıkan “Ağacın Kurdu, TSK’da şakirtlerin işgali mi” isimli kitabı içinde barındırdığı bilgilerle dikkat çekiyor. Kitapta kara Harp Okulu’ndan atılma ve ayrılma rakamlarında yüzde 1350 gibi hayli yüksek bir oranda olması ilgi topluyor.

Fethullah Gülen Cemaati’nin TSK içindeki yapılanma faaliyetlerine ve Silahlı Kuvvetler’de yürüttüğü sessiz tasfiye operasyonlarına dair birçok önemli bilgi ve belgeyi kitabında paylaşan Önsel, özellikle 2008 yılından itibaren Kara Harp Okulu’nda yaşanan tasfiyelerin boyutunu da rakamlarla ortaya koydu.

Fethullahçı örgütün, özellikle asker çocuğu ve askeri liseden mezun öğrencileri Harbiye’den ayrılmaya zorladığının belirtildiği kitapta, bu sayının 2009 yılında rekor seviyeye ulaştığının altı çiziliyor.

Önsel’in verdiği rakamlarda, aynı anda 3500 öğrencinin eğitim gördüğü Harp Okulu’ndan 2009 yılında ayrılan/atılan öğrenci sayısının 465 olduğu görülüyor. Önsel bu durumu şöyle yorumluyor:

“Kıyas anlamında şunu ifade edeyim ki 12 Eylül 1980 darbesi sırasında Harbiye’de öğrenciydim. O zaman Harbiye’den atılan öğrenci sayısının toplamı yüzü (100) bulmamıştır.”

HARBİYE’DEN TASFİYEDE YÜZDE 1350 ARTIŞ…

Önsel, Harp Okulu’ndan atılan ve ayrılmaya zorlanan öğrencilerin sayılarını kitapta yıllara göre şu şekilde veriyor:

“2008 yılında 262 öğrenci; 2009’da 465; 2010’da 283; 2011’de 330; 2012’de 222; 2013’te 200 ve 2014’te 160 öğrenci…”

2008 öncesinde, (2001-2007 arası) sağlık nedenleriyle ayrılan öğrenciler de dahil olmak üzere atılan/ayrılan öğrenci sayısının yıllık ortalama 20, toplamda 150 olduğu belirtilirken, 2008-2014 yılları arasında sağlık nedenleri hariçken dahi, rakamın 2000’in üzerine çıktığına dikkat çekiliyor.

7 yıllık iki dilim kıyaslandığında Kara Harp Okulu’ndan atılma ve ayrılma rakamlarında yüzde 1350 gibi hayli yüksek bir oranda artış olduğu göze çarpıyor.

KOMUTA KADEMESİNİN HABERİNİN OLMAMASI DÜŞÜNÜLEMEZ!

“Hayatın doğal akışında böyle bir tablo normal görülebilir mi?” diye soran Mustafa Önsel, bu rakamları şu şekilde yorumluyor:

“Özellikle intibak kamplarında Fethullahçı örgüt mensubu olduğu iddia edilen subayların baskı ve işkencelerine dayanamayan Harbiyeliler ayrılmak zorunda kalmışlardır.

Bu baskı, yukarıdaki yıllarda (2008-2014) dayanılmaz ve açık bir hal almıştır. Zaten kitabın içeriğinde, konuyla ilgili, yaşayanlarından pek çok somut olay anlatılmıştır. Bu işkenceler o kadar alenidir ki komuta kademesinin haberinin olmaması düşünülemez.”

Odatv – 12 Nisan 2016

agacin kurdu mustafa onsel

Kitap Hakkında Bilgi :

Mustafa Önsel, “Beşiktaş’ta Sırtlan Pususu”, “Silivri’de Firavun Töreni” ve “Casusluk Kumpası, Kim Bunlar” kitaplarından sonra balyoz gibi bir dördüncü kitapla da yine gündem yarattı.Önsel, TSK’da, “Fethullahçı Terör Örgütünün” izlerini bizzat tanık olanların anlatımıyla ve belgeleriyle paylaşıyor…

Mustafa Önsel; “Milli ordu bu topraklarda yaşamamızın güvencesidir. Ordu içinde herhangi başka bir hiyerarşik yapıya bağlılık millilik vasfını yok eder. Buna müsaade etmek ihanettir…” vurgulaması yaptıktan sonra kitabını okuyuculara şöyle sunuyor;

“Gelelim kitabımızın konusu olan TSK’deki duruma. Bunca kuruma sızan, sonra da devleti ele geçirmeyi düşünecek kadar kendini güçlü hisseden bir yapının TSK ile ilgili bir planının bulunmaması, orada örgütlü olmaması mümkün mü? Önceki kitaplarımda bunun önemli ipuçlarını vermiştim.

“Ağacın kurdu içinde olur.” diye bir halk sözü var değil mi? Ne kadar bilgece bir söz. Bunca kumpas içeriden ciddi bir destek olmadan yapılabilir miydi?

Biz; yani bu olayları, kumpasları bizzat yaşayanlar, bu desteğin gücünü gördük.

“Ağacın kurtçukları”nın önemli bir kısmını pek çok parçayı birleştirerek belirledik.

Bu çalışmamda -pek çok yaşanmışlıktan hareketle-, açılan soruşturmalarda adı artık kısaca FETÖ, yani Fethullahçı Terör Örgütü olarak ifade edilen ihanet odağının TSK’de, başta askeri okullar olmak üzere, geldiği noktayı içinde yaşayan biri olarak takdirlerinize sunuyorum.

*** *** ***

Burada anlatılanlarla ordunun nasıl bir ayrışmaya, siyaset batağına çekilmeye ve milli olmaktan çıkartılmaya çalışıldığını da ortaya koyarken aynı zamanda tehlikenin büyüklüğüne de dikkat çekmeye çalışacağım.

Buradaki anlatımların bir bölümünün, bir kısım okuyucuya abartılı geleceğini biliyorum.

Fethullahçı örgütün yaptıklarını gören, bizzat yaşayan on binlerce TSK mensubu ise anlattıklarımın, yaşananların ancak küçük bir bölümünü teşkil ettiğini biliyor.

Bu konuda yüzlerce kitap yazılsa yine de yeterli olmaz…”

*** *** ***

Ve bu kitapta aşağıdaki soruların cevaplarını belgeleriyle veriyor;

– 12 Eylül öncesi Harbiye’de yaşanan “Devrimci”, “Ülkücü” ayrışması nasıldı?

– Harbiye’de hangi devreye “Kızıl Devre” deniyordu?

– Şakirt kime denir?

– “Artık şakirt olmayan askeri okullara giremez” diyen yüksek rütbeli subay kimdi?

– Kimler Medine Sözleşmesini henüz imzalamadık, o halde yapılan her şey mübahtır diyor?

– Harbiye’de korkunç yıllarda (2008-2014) neler yaşandı?

*Şok mangalarında yapılan işkenceler…

*İşkence sonucu ölen, intihar eden, atılan veya ayrılmaya zorlanan Harbiyeliler…

*Domuz bağları, dayak, hakaret…

– Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı sorgu odasından çıkan bir subay neden intihar etti?

– “Gay Tayfa” iftiralarıyla başlayan süreç ve Deniz Kuvvetlerine yapılan saldırılar nasıl gelişti?

– GATA’da Fethullahçı yapılanmanın boyutları nedir?

– Askeri Yargıda neler oluyor?

– Fethullahçı örgüt niçin askeri yargı ve tıbbiyeyi ele geçirmek istiyor?

– Genelkurmay Erdoğan’a darbe yapar mı?

– Necdet Özel casusluktan yargılanır mı?

Ve daha birçok soru ve cevabı…

Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mısınız?

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ağacın Kurdu: TSK’de Şakirtlerin İşgali

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!