Samsun Atatürkçü Düşünce Derneği, geçtiğimiz günlerde Kızılırmak Deltası’nda çıkan yangınla alakalı olarak bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’nin en büyük sulak alanlarından biri olan, en büyük delta özelliğinde Kızılırmak Deltasında daha birkaç gün önce bir yangın çıktı ve 2000 dönüm arazi ve içindeki canlılar yanarak yok oldu.
Samsun şehrimizin Kuş Cenneti, hepimizin gururu doğal alanımız yandı, bizlerinde içi yandı. Birçok açıklamalar yapıldı. Bunların birçoğunu basından takip ettik. Hepimizin bildiği gibi Kızılırmak deltası Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası geçici listesinde olan ve daimi listeye alınması için çalışmalar yapılan bir doğa harikası… İçinde barındırdığı kuş türleri, yaban hayata dair canlı türleri, ağacı, böceği bitki örtüsü hep korunması gerekirken, akıllara zarar bir parçası yandı ve kül oldu.
Yanan alanı yerinde inceleme şansımız oldu. Can kaybı olmadığı ve makilik, sazlık alanın yandığını söyleyenler gerçekten olayı çok basite almışlar. Yüzlerce yanan hayvanın, böceğin, ağacın çığlığını, hala havadaki kokusu ile orada hissettik.
Makilik değil, yanan yüzlerce ağacı gördük. Yangının çıktığı alanın yerleşim alanları ile göllerden çıkan bir su yatağı ve deniz arasında kalan bir yer olması çok manidardı.
Bizlerin ve Samsun kamuoyunun kafası binlerce soru ile dolu. Nisan 2020’de Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile statüsü değiştirilen Kızılırmak deltasında artık iki ayrı bölge oluşturulmuş durumda: ‘’Kesin korunacak hassas alan’’ ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilen ‘’kontrollü kullanım alanı’’ olarak bakanlığın belirlediği yani imara açılabilir alanlar.
Son 4-5 yıldır, tarihe, kültüre, çevreye, yer üstü ve yer altı zenginliklerimizi kendi eliyle yok eden; betonu çevreye ve doğaya üstün tutan bir siyasi erk tarafından yönetilmekteyiz. Yer üstü ve yer altı zenginliklerimiz hiç acımasızca sermayeye sunulmakta ve Türkiye’nin dört bir tarafı sermayeye, ranta teslim edilmektedir.
Anayasa gereği ülkemizin havasını, suyunu, toprağını ve yurttaşlarımızın sağlıklı yaşam hakkını korumak, bunun için her türlü alt yapıyı oluşturup gerekli düzenlemeleri yapmak, sistemin sağlıklı ve verimli işleyişini sağlamakla yükümlü olan siyasi erk; ulusal çıkarlarımızı değil sadece kendisinin ve işbirlikçilerinin çıkarlarını kollamakta, tarihi, kültürel doğal varlıklarımızı kendi varlıklarına armağan etmektedir.
Samsunda Eğercili Biyokütle Enerji santrali, Kavak Şahin Dağları Altın arama ve ağaç katliamı süreci halen devam ederken: hafızalarımızda hep var olan, yaşanmışlıklarımız aklıma geliyor ve soruyoruz? Binlerce hayvanın, ağacın yanarak öldüğü bu 2000 dönümlük araziye yapı izni verilecek mi? Çünkü yıllardır yaşadıklarımız ve hafızamız, her yangın sonrası usulsüzce oldubittiye getirilerek imara açılan alanlarla dolu… Bunun mutlaka takipçisi olacağız! Orada açık olan Pideciyi de gördükten sonra bir sabah kalkıp delta içinde başlayan bir otel görmek gerçekten çok olası bir durum.
Bu talan ve yıkıcı zihniyetine karşı; Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Çevreyi ve doğayı korumak aklın gereğidir” sözünü kendimize rehber alarak sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ederiz.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı ve Valimizi Kızılırmak Deltası ve Kuş Cenneti hakkında halkı detaylıca bilgilendirmeye davet ediyoruz. Sayın Mustafa Demir’in dediği gibi yangını farklı mecralara çekmiyor, bizzat yaşadığımız tecrübelere dayanarak soruyoruz.
Samsun! Kültürel mirasına, doğana, toprağına, suyuna ve DELTANA sahip çık!”
