Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın Vira Trabzon’a özel açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Faruk Aydın pandemi sürecini Vira Trabzon’a değerlendirdi.
1 Temmuz sonrası için alınan kararların kontrolsüz bir şekilde uygulanması durumunda vaka sayılarında artış yaşanabileceğini belirten Prof. Dr. Faruk Aydın, şunları söyledi:
”Açılma kontrolsüz bir şekilde gerçekleşirse vaka sayıları artabilir”
”1 Temmuz itibariyle ‘müzik yasağı’ hariç bütün bütün yasaklar kalkacak, bu yasağın neden kalkmayacağını bilmiyoruz. Maske-mesafe ve temizlik konularında titiz olmaya devam etmeliyiz. Bu süre içerisinde delta varyantının da yayılma sürecinde olduğunu biliyoruz. 1 Temmuz sonrasındaki tam açılmanın kontrolsüz bir şekilde gerçekleşmesi durumunda vaka sayılarında artış olacağını düşünüyorum.”
”Aşıya bağlı yan etkiler yüksek risk taşımıyor”
Aşı yan etkilerinin yüksek risk taşımadığını kaydeden Aydın, ”Aşıya bağlı oluşan yan etkilerin yüksek risk taşıdığına dair bir bilimsel kanıta sahip değiliz. Günde 1-1.5 Milyon vatandaşımız aşı oluyor. Aşıdan sonra oluşan rahatsızlıkların aşıyla alakalı olup olmadığını dikkatli bir şekilde irdelemek gerekiyor. Aşıların suçlanmasını doğru bulmuyorum. Yan etkilerin tamamen aşılardan kaynaklandığını düşünmüyorum. Bu nedenle aşı sonrasında rahatsızlık yaşayan insanlar aşı olduktan sonra mutlak süratle sağlık kuruluşlarına başvurmalı. Aşı 1-2 gün gibi kısa bir süre yorgunluk yaratabilir. Ancak bu yorgunluk 2 günü geçerse mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalı.” dedi.
”Aşı, bu hastalığa karşı en büyük silahımız”
Koronavirüs salgını karşısında aşının en büyük silah olduğunu ifade eden Aydın, ”Bu hastalıkla mücadele en büyük silahımız aşı. Aşılama sürecinin hızlanması yarınlara daha güvenilir bakmamızı sağlayacak. Bunu keşke daha erken yapabilseydik.
İki farklı aşıya sahip olduğumuz için aşı öncesi imzaladığımız belge karışıklıkları önlemek amacıyla imzalanıyor. Daha doğru bir ifadeyle bu belge ”sorumluluk kabul etmiyorum” belgesi değil.
Bu hastalık, %3 öldürme oranına sahip olarak dünyayı etkiledi. Aşı üreten firmalar zaten bu aşıların altyapılarına sahipti. COVİD-19 aşısı daha önceki aşılarla aşı teknolojisi ve uygulama yöntemleri bakımından benzerlikler taşıyor. Dünya Sağlık Örgütü zaten COVİD-19 aşısı için kesin kullanım onayı vermedi, acil kullanım onayı verdi. Dünya Sağlık Örgütü, aşılar hakkındaki incelemelerine devam ediyor. Henüz aşıları durduracak düzeyde yan etkilerle karşılaşmadık. Bu virüsün kasıtlı olarak üretildiğini düşünmüyorum. Virüsün laboratuvar ortamından bir kaza sonucu yayıldığını düşünüyorum.”’ diye konuştu.
”Nüfusun %70’i aşılanırsa maskelerden kurtulabiliriz”
Normal hayata dönebilmek için nüfusun en az %70’inin aşılanması gerektiğinin altığını çizen Aydın, ”Turkovac aşımız Kayseri’de Prof. Dr. Aykut Özdarendeli tarafından geliştiriliyor. Aykut kardeşimiz, aşı konusunda tecrübelere sahip bir arkadaşımız. Bu aşının güvenilirliğine inanıyorum ancak etkinliğini konusunda sağlıklı yorumlarda bulunabilmek için aşının uygulamaya konulmasını beklemeliyiz. Biz, Türkiye olarak daha önce 16-17 aşı ürettik. 1998’de aşı üretimimiz durduruldu ve bu tarihten sonra aşı ithal etmeye başladık.
Nüfusun %70’i aşılanırsa kontrollü bir şekilde de olsa bir süreliğine normal hayata dönebilir, maskelerden kurtulabiliriz. Yaz aylarında insanlar kapalı alanlarda daha az bulunduğu için virüsün bulaşma oranı düşük. Kış aylarında ise kapalı ortamlarda daha çok bulunduğumuz için bulaşma hızı daha yüksek. ” şeklinde konuştu.
