Karadeniz Bölgesi için tarım deyince akla ilk gelenlerdendir çay. Bu sebeple bölgemiz için değeri oldukça büyüktür. Tabii ki çay tarımı da her sene sorunlar ile karşılaşıp mücadele ediyor. Bu yüzden CHP Rize İl Başkanlığı, çay tarımına ilişkin sorunlar ve çözüm önerilerini açıkladı. Rapor hazırlanma aşamasında çay tarımının yapıldığı İl Başkanlıklarından da görüş alınmış olup öneriler de rapora dahil edilmiştir.
CHP RİZE İL BAŞKANI SALTUK DENİZ’İN ÇAY TARIMINDAKİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ İLE İLGİLİ HAZIRLAMIŞ OLDUĞU RAPOR
1) Yaş çay fiyatı taban fiyat olarak açıklanmalı .Bu fiyatın altında yaş çay alınması yasaklanmalıdır.
2) Yaş çay fiyatı tüm paydaşların bir arada olduğu bir sistemle belirlenmeli ve kampanya girmeden açıklanmalı.
3) Çay sezonu başlamadan Çaykur ve Özel sektör Çay sezonu ile ilgili programlarını açıklamalıdır.
4) Bankalar yaş çay üreticisine çay bedeli karşılı promosyon ödemeli.
5) Yaş çay üreticisine dekar a en az 75 TL gübre desteği verilmeli. Bu destek her yıl gübre fiyatının artış oranında artırılmalıdır.
6) Çaykur Varlık fonundan çıkarılmalıdır.
7) Çay üreticileri sendikasının kurulmasına destek verilmeli.
8) Yönetim Kurulu Üyeliklerinde Çay Emekçileri yer almalıdır.
9) Çaykur’un Öz sermayesi artırılmalıdır.
10) Destekleme primleri 1 yıl sonra değil her sezon sonunda ödenmelidir.
11) Özel sektör çay fabrikalarına uzun vadeli düşük faizli Finansal destekler sağlanmalıdır.
12) Son yıllarda artış gösteren heyelanlar sonucu toprak kayıplarını azaltacak ve toprağın mikrobiyolojik canlılığını koruyacak Toprak Islahı çalışmaları ile ;çay tarımında Tarım Bakanlığı tarafından yönetmeliği hazırlanan ‘İYİ TARIM’ uygulamasına geçilmelidir. Çay üreticilerinin, tarımsal ürün sigortaları ve tarımsal desteklemelerden kolaylıkla yararlanabilmesi için, Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri tarafından “Çiftçi Kayıt Sistemine” dahil edilmeleri kolaylaştırılmalıdır.
13) Toprağın hatalı gübre kullanımı sonucu asitleşmesi önlenmeli ve toprak sağlığını koruyucu uygulamalar teşvik edilmelidir.
14) Çay budama işlemi 2021 yılında son bulmakta olduğu için budama zorunlu olmamalı, çay ocakları yaşlandıkça ve üreticilerin talebine bağlı olarak devam etmelidir. Budama sonucu oluşan gelir kaybı desteğine ek olarak toprak ıslahı ve hasat tablası oluşturma desteği verilmelidir.
15) Geçmiş yıllarda % 3-4 olan alım yeri firesi % 1’e keyfi olarak indirilmiş, üreticinin sattığı çaydan % 2-3 zarar etmesine neden olmaktadır. Ayrıca, %1’lik fire uygulaması, hasat standardını ve bir sonraki sürgün dönemlerinin de hasat olgunluğunu bozmaktadır. Hasat edilen yaş çayda selüloz/odun miktarını artmasına da yol açmaktadır.
16) Bez daraları 200-300 gr. gelen bezlerden 1 kg dara kesilerek her bezden üretici 800 gr zarara uğratılmaktadır.
17) Alım yerleri kurum tarafından uygun fiziki şartlara getirilmeli.
18) Yaş Çay toplama işçiliği ve alım yerlerinde Çay yükleme ve boşaltma işçilikleri ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
19) Çay yükleme sorununu çözmek ve yaş çayın yanmasını önlemek için fabrikalara ön stok soldurmalar yapılmalı.
20) Organik çay tarım yapılacak alanlar, kontrollü kolay kapalı havzalar olarak (Hemşin, Senoz, Borçka Maradit, Çamlıhemşin gibi)yeniden disipline edilmeli. Bu bölgeler ekolojik turizm alanı olarak ilen edilmeli, dünyadaki örnekleri gibi özel uygulamalara geçirilmeli.
21) Çaykur işçi alımını kademeli olarak erkenden(Nisan ayı)başlatmalı 180 gün çalıştırma zorunluluğu olduğu için ek maliyet olmayacaktır.
22) Çay bahçelerinde yabancı otların temizlenmesi için kaçak olarak kullanılan zirai ilaç çaya ve suya zarar verip çevre kirliliğine neden olmaktadır. Bu ilaçların ilimizde satışı izne tabi olmalı ve karekod sistemi ile takibe takip edilmelidir.
FABRİKALAR İÇİN GEREKLİ YAPILANDIRMA ÖNERİLERİ İSE ŞU ŞEKİLDE
1)Yaş çay Kemalpaşa-Hopa tarafında erken toplama olgunluğuna gelmektedir. Kemalpaşa, Hopa, Arhavi fabrikaları işletmeye alındığında tüm fabrikalar hazır hale getirilmeli ve aktarma yapılabilmeli. İşçi 180 gün çalıştırılacağı için erken işe başlatılması sorun olmayacaktır.
2)9800 ton/gün kapasitesi ortalamaya bakınca 7000-7500 ton/gün olmaktadır. Göreve getirilen liyakatsizler günlük kapasiteyi tutturabilmek için işlenmeyen 2-3 kamyon çayı işlenmiş gibi Genel Müdürlüğe bildirmektedir. Kağıt üzerinde kapasite işlenmiş gibi görünse de gerçekte işlenen daha az olmaktadır.
3)Fabrikaların mümkün olduğu kadar, Soldurma, Kıvırma ve Kurutma kapasiteleri eşit olmalıdır.
4)Türk Çay sektöründe toplam 207 fabrika bulunmaktadır. Bunların 47’si Çaykur 160’ı özel sektöre ait çay fabrikalarıdır. Yaş çayın % 53’ü Çaykur % 47’si özel sektör tarafından işlenmektedir.
5)Özel sektör fabrikalarının, Tarım İl Müdürlü ile Çaykur tarafından İSO standartlarında çay üretilebilir raporu alanlardan 3000 ton/gün kapasiteye başvurmaları halinde yaş çay Çaykur tarafından temin edilmesi halinde kota, kontenjan sorunu çözülmüş olur.
6)Kuru çayların konulduğu Big-bag (Jumbo) torbalama sisteminden vazgeçilmeli. Çünkü 400-500 Kg hacimli bu torbalarda, çay ile birlikte büyük miktarlarda hava hapsolduğu için, yoğuşma sonucu çayın rutubeti artmakta ve dışarıdan su almasalar bile torbalar içerisinde küflenmelere neden olmaktadır. Ayrıca, ambar yetersizliği sonucu fabrika sahalarında dış ortamlarda depolanmaları sonucunda, düzenli olarak temizlik ve hijyenleri yapılmadan sadece iç naylonları değiştirilerek defalarca kullanılmaktadırlar. Yarı mamül çay paketlemesinde Kraft Torbaya geri dönülmelidir.
7)Doğu Karadeniz bölgesinde 786 bin dekar çaylık 199.645 üretici çay tarımıyla uğraşmaktadır.Rekolte1.250-1.300 bin ton/yıl arasında iken 2020 yılında 1.450 ton civarında olmuştur.2020 yılında dekara verim 1.730 kg olması çaylıkların ekonomik ömrünü doldurmadığının göstergesidir.2020 yılında 280.000 ton kuru çay üretilmiştir.BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO yayınladığı raporda Türkiye’nin 270 bin ton olan yıllık çay üretimi, gelecek 10 yılda 400 bin tona çıkacağını belirtmiştir. Bu durumda ürettiğimiz çay iç piyasaya yetmeyecektir. Bunun için çaylık alanların veriminin iyi tarım uygulamaları ile artırılması gerekir.
8)Çaykur ve Özel sektör Çay fabrikalarında iş güvenliği ve pandemi koşullarına uygunluk en üst seviyeye getirilmelidir.
9)Çayla ilgili yaratılan tüm Katma Değerin bölgede kalmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.
İÇ VE DIŞ PAZARLAMA DÜZENLEMELERİ
1)Çay pazarlama klasik yöntemlerle yapılmakta özel sektör ürettiği çayı satmasına depolarında çay kalmamasına rağmen, Çaykur’da zorunlu stok dışında büyük miktarlarda stok mevcuttur.
2)Çaykur kuru çay fiyatını özel sektöre göre değil piyasaya göre belirlemeli.
AB Gümrük Rejimi ve Gümrük Birliği ortak protokolünde yer alan ‘HASSAS ÜRÜNLER ‘ listesine Türk Çayı ürünleri dahil edilmeli.
3)Ticaret Borsası her ay düzenli bültenler halinde ve Ülkeler bazında çay ihracatı,çay ithalatı rakamlarını kamuoyuna açıklamalı
Dahilde işleme rejimi kapsamında, serbest bölgelerde re-export amacıyla işlem gören çayların iç piyasada satışı önlenmektedir.
4)İthal siyah çay ürünlerinde evrensel kalite kriteri olan TF/TR oranının 1/10 – 1/12 aralığında olması zorunluluğu ile birlikte ithal çaylarda ağır metal, pestisis, herbisit ve mikrobiyolojik kalıntının ‘0’ olma zorunluluğu getirilmelidir.
5)Ülke genelinde sayıları belirsiz ‘Çay harmanlama ve paketleme’ işletmelerine fason üretim yapma yasağı getirilerek, faaliyetlerini yaş çay üretiminin yapıldığı illerde yürütme zorunluluğu getirilmelidir.
6)Gümrük müsteşarlığı bünyesinde olan ve kolluk güçleri tarafından el konulan ‘ Kaçak Çayların ‘ E-ihale yoluyla satan TASİŞ’in ( Tasfiye İşleri ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü) depolarında ki kaçak çayları iç piyasaya satmayıp ,Çaykur’a ekstrakt üretimi için bedelsiz devretmesi sağlanmalıdır.
7)Bosna Hersek, Kosava, Gürcistan, Singapur ve Azerbaycan’a çay ithalatı için tanınmış olan gümrük muafiyeti kaldırılmalıdır.
8)İthal çaylar için uygulanan, gümrük vergisi kapsamında alınan ‘Konut fonu ‘payından Türk çay tarımının ve Çay sanayisinin desteklenmesi amacıyla % 1’lik pay Çaykur’a aktarılmalıdır
9)Yurt genelinde perakende çay satışı yapan kafe, çay ocağı, kafeterya gibi yerler çay numunesi alınarak denetlenmelidir.
10)Çaykur’a bağlı Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Enstitüsü üniversiteye bağlanmalıdır
11)Çay satışını artırmak için Genel Kurmay Başkanlığı ile görüşülerek ‘Mehmetcik’ adlı paketle özel olarak TSK için üretilmelidir.
12)Türkiye Amatör Spor Kulüpleri adına çay üretilip piyasaya sürülmeli
13)En az 50 ton sipariş veren Belediyeler, Festivaller ve Spor kulüpleri adına çay üretilip bayiler üzerinden satılmalı
14)Çaykur’un Pazarlama ağını çay bölgesi üniversite öğrencileri aktif pazarlama elemanı olarak katılmalı. Bu öğrencilere burs verilmesi, bayiler ve Çaykur tarafından verilmeli
15)Çaykur yazın vardiya mühendisleri ve tarımda çalıştırdığı mühendis ve eksperleri kışın tüm Türkiye’ye dağıtarak bayileri denetleyerek gittikleri illerde çay satışını artırma çalışmaları yapmalı.
16)Kuru Çay ihracatını artırmak için her türlü teşvik ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır. İhracat için en önemli unsurlardan olan damak zevkinin oluşturulması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Bu Devlet politikası olarak uygulanmalıdır.
HAZIRLANMAKTA OLAN ÇAY KANUN TASLAĞI KONUSU
1984 yılında çıkarılan kanunla özel sektöre açılan çay sektörü bugün yeterli değildir. Tüm paydaşların birlikte hazırlayacağı bir çay kanununa ihtiyaç vardır. Hazırlanacak olan Çay Kanununda Taban Fiyat uygulaması, esas alınmalıdır. Türk Çayı Stratejik ürün olarak yasa da yer almalıdır.
Hazırlanan Çay Kanunu Taslağında, kurulması öngörülen “Çay Piyasası Düzenleme ve Denetleme Üst Kurulu” örneklerini ; TEKEL ve Türk Şeker Sektöründe gördüğümüz üzere, ÇAYKUR’un kamusal varlığına son verecektir. Bu nedenle kanun taslağında ÇAYKUR, Türk çay sektöründe tek düzenleyici kamu kurumu olarak korunmalıdır.
Çay kanun taslağında üreticilere yönelik olarak yer alan “yaş çay alım kotası” kaldırılmalı ve 2000 m2 nin altında çay tarım alanına sahip olan üreticilerin, yıl içerisinde sadece bir sanayici ile yaş çay satış sözleşmesi yapma zorunluluğu kaldırılmalıdır.