Giresunlu muhtarlar, bir basın açıklaması yaparak, Zıvağa Vadisi’ne yapılacak projelere tepki gösterdi.
Derelerinin kuruma riskiyle karşı karşıya kaldığını belirten muhtarlar, “kimsenin de bizi susuz bırakmasına sessiz kalamayız” dedi.
Bayazıt Köyü Muhtarı Mehmet YAYLA, Çatakkırı Köyü Muhtarı Hüseyin ÖZTÜRK, Koyunhamza Köyü Muhtarı Erkan GÖKDEMİR, Şenlik Köyü Muhtarı Ali EMANET ve Köprübaşı Köyü Muhtarı Turgut AYDEMİR’in yaptığı ortak açıklama şöyle:
“Çavuşlu Beldesinden başlayıp Sisdağı zirvesine kadar olan Zıvağa Vadisini şimdi de KURUTMAK istiyorlar. Bilindiği üzere daha önce vadimizin girişine ÇÖPLÜK kurmuşlar, yaylamızdaki asırlık ormanlarımızıKIRMIŞLARDI. Bu üçüncü ve son aşamada ise deremizi kurutmayı amaçlıyorlar.
Bundan yaklaşık 2 ay kadar önce ihalesi yapılan “Görele-Çavuşlu İçme Suyu ve İçme Suyu Paket Arıtma Projesi” ve “Eynesil-Sisdağı Sel Kapanı Projesi” ile deremiz tamamen susuz kalma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Çünkü DSİ’nin yapmış olduğu rasat gözlem raporlarında özellikle yaz aylarında deredeki su miktarı saniyede 20 litrenin altına düşmektedir. Hatta 12 litre gözlemi bile resmi raporlarda yer almaktadır.
Oysa bu iki farklı projeyle deremizden saniyede 155 litre suyun emilmesi hedeflenmektedir. Bu da açıkça göstermektedir ki; deremiz kuruyacak, vadimiz susuz kalacak, doğamız çoraklaşacak…
Kimse yanlış anlamasın, biz uzlaşma ve anlaşmadan yanayız. Bu konuda gerekli girişimleri fazlasıyla denedik; ziyaretlerde bulunduk, çağrılar yaptık, öneriler geliştirdik. Ama kimseye sesimizi duyuramadık. Ne Görele Belediyesine ne de Giresun milletvekillerine dertlerimizi anlatamadık.
Buradan yine tekrarlamak istiyoruz; biz insanların susuz kalmasından yana değiliz, biliyoruz ki su en temel insani ihtiyaçtır. Fakat kimsenin de bizi susuz bırakmasına sessiz kalamayız. Bu konuda bütün gücümüzle mücadele etmede kararlı olduğumuzu “özellikle muhataplarımızın” bilmesini isteriz.
Görele-Çavuşlu ve köylerin su ihtiyacına hep anlayışla yaklaştık. Hatta bu yönde desteklediğimiz alternatif önerilerimizle çözümden yana olduğumuzu ilgililere gösterdik. Ama muhataplarımızın “dediğim dedik” anlayışını bir türlü aşamadık.
Bölge halkına danışmadan, bilgilendirme yapmadan ve bizlerle uzlaşı girişiminde bulunmadan, siyasetçi ve bürokratların bir oldu-bittiyle, ihalesini yapıp suyumuza el koymalarına asla müsaade etmeyeceğiz.
Ve son çare olarak hukuksal süreci başlatıp Ordu İdare Mahkemesine,5 ayrı köy tüzel kişiliği(Bayazıt Köyü, Çatakkırı Köyü, Koyunhamza Köyü, Şenlik Köyü, Köprübaşı Köyü) olarak 2 faklı dava açıp bu projelerin “yürütmesinin durdurulması” ve “iptali” konusunda dilekçemizi vermiş bulunmaktayız.
Dava dilekçemizde;
– Yetersizlik nedeniyle Sisdağı suyunun Zıvağa Vadisindeki köylerin bile ihtiyacını karşılayamadığını,
– Bu iki projenin saniyede 155 litre kapasite ile emme yaptığında deremizi tamamen kurutacağını,
– Bu projeler için ÇED raporu bulunmadığını,
– İnşaat ihtiyacı doğrultusunda ormanlık alana taş ocağı ve beton santrali yapılmak suretiyle doğa katliamı yapılacağını,
– Toplam yatırım maliyeti yaklaşık100 milyon TL olan bu yatırıma karşılık, hedeflenen verimin “su yetersizliği” nedeniyle asla karşılanamayacağı resmi raporlarla sabit olduğundan hareketle,bu 2 projenin İSRAF mahiyetinde olduğunu,
– Vadimizde bulunan ve başlıca kültürel unsur olarak kabul edilen asırlık su değirmenlerinin çalışmayacağını, deremizde yaşayan kunduz, alabalık ve bıyıklı sazan başta olmak üzere birçok hayvan türünün yok olacağını,ekolojik dengenin bozulacağını,
– Bu vadideki yer altı sularının vadiden akan Yalakoda deresinden beslendiği ve bu derenin sularının gözünden itibaren tamamen alınmasının yer altı sularını olumsuz etkileyeceği ve yer altı sularının kurumasına neden olacağını,
– KÜRESEL ISINMA ve artan KURAKLIK nedeniyle dere suyunun kısa bir zaman sürecinde bölge köyleri için bile yetersiz kalacağı hususlarına özellikle dikkat çekerek Ordu İdare Mahkemesine avukatımız aracılığıyla başvurmuş durumdayız.
Bundan böyle uzun bir hukuksal mücadeleyi başlatmış bulunuyoruz. Vadimizin can damarını kurutacak hiçbir girişime sessiz kalmayacağız. Dolaysıyla doğamıza, suyumuza, kültürümüze ve insanlarımıza sahip çıkacağız.
Daha önce yapılan ve “mahkeme kararlarına rağmen” böğrümüze hançer gibi saplanan Çavuşlu Çöplük olayındaki gibi hukuku çiğneyenlere bir daha asla müsaade etmeyeceğiz. Verilmiş mahkeme kararlarını artık kimse yok sayamayacak.
Ve ayrıca siyasilerden bize verdikleri seçim vaadini yerine getirerek, ÇAVUŞLU ÇÖP TESİSLERİNİbir an önce kaldırmalarını halen beklemekteyiz. Bu konuda Görele Belediye Başkanı Tolga Erener’i ve Çavuşlu Belediye Başkanı Fatih Duzcu’yu görevlerini yapmaya davet ediyoruz.
Zıvağa Vadisinde yaşayan ve gurbette olup buraya gönül bağıyla bağlı ve aynı zamanda sımsıkı aidiyet duygusuyla yapışık duran on binlerce insanımızın “tek yumruk” mücadelesi sonucundakazanan biz olacağız. Çünkü biz milletiz. Milletsiz devlet olamaz. Dolaysıyla biz hem milletiz hem de devletiz. Hiçbir güç devleti ve milleti yenemez.
Suyumuza, ormanımıza, doğamıza, bölgemize, ülkemize ve hepsinden önemlisi gelecek nesillerimize karşı taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle mücadele ediyoruz ve edeceğiz. Bu süreçte “SESİMİZ ve SÖZÜMÜZ” olmanızı sizlerden özellikle istirham ediyoruz. Yarınlara bırakılacak yaşanabilir bir Türkiye için medyanın önemini çok iyi biliyor ve haklı davamızı kamuoyuna ulaştırmada yardımlarınızı bekliyoruz.”