TRABZON’DAN ÇIKAN HAYATLAR -11-Ahmet Şefik MOLLAMEHMETOĞLU

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti eski başkanı, Cumhuriyet Gazetesi’nin Trabzon temsilcisi ve Vira Trabzon Haber kurucusu Gazeteci-Yazar Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu’nun aramızdan ayrılışının üzerinden 4 yıl geçti. Minnet ve şükranla anıyoruz…

A.Sefik M

Trabzon basının mihenk taşlarından, gazetecilik mesleğinin hakkını veren ender gazeteciler biri… Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin eski başkanlarından, Cumhuriyet Gazetesi Trabzon Temsilcisi ve kurucumuz Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu’nun kanser hastalığına yenik düşerek aramızdan ayrılışının üzerinden 4 yıl geçti.

Dostları ve arkadaşları olarak, model bir gazeteci profili ile daima hafızamızda bize ışık olacak namuslu insan, idealist gazeteci Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu’nu sevgi ve özlemle anıyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun… Vira Trabzon Haber

ASM 1

“Ölüm Adın Kalleş Olsun”
Saygın Gazeteci Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu da… AHMET ÖZER /2019

Ankara Üniversitesi DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı profesörlerinden Saffet Korkut’un 1946’da henüz 47 yaşındayken yaşamını yitirmesi üzerine, aynı fakültede öğrenim gören şair Enver Gökçe’nin bu değerli hocanın yaşam ve ölüm parantezlerini başlık yaparak (1909-1946) yazdığı şiirinin son dizesi, o gün bugündür toplumsal bilincimizde yakıcı bir cümle olarak varlığını sürdürür: Ölüm adın kalleş olsun.

Dün (7 Eylül 2019) bir arkadaşım, yıllarca Bilkent Üniversitesi’nde birlikte görev yaptığımız bir dostumuzun ölüm haberini iletivermişti. Sevgili Tansel Tokat da ayrılmıştı aramızdan. Onunla olan anılarımız harmanlanırken birden bir başka acı haber ulaştı yurdun dört bir yanına: Gazeteci arkadaşımız Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu, epeydir boğuştuğu hastalığa yenik düşmüştü.

1962 doğumluydu. Benim lise öğrenciliği dönemim…

İnsanın kendinden küçük birinin ölümü, yaşarken daha da acı çektiriyor ona. Sanki onun yaşamını da siz üstleniyorsunuz. Sanki onun göreceği yıllar, haksızca sizin hesabınıza yazılıyor… Siz neyi, nasıl değerlendirirseniz değerlendirin, doğa yasasını yürürlükte tutuyor; bir genç dostumuz daha çok değerli yazılara imza atamayacak, kürsülerde konuşamayacak, açık oturumlarda görev alamayacak, okurları onun birikiminden yoksun kalacak…

Şair Enver Gökçe’nin Saffet Hanım’ın genç yaşında ölümüyle ilgili olarak yazdığı şiirin son dizesi böyle durumlarda karşımıza çıkıyor, içimizi daraltıyor, acımızı çoğaltıyor, düşlerimizi büyütüyor, anılarımızı sürüklüyor…

ASM 5

Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu’nun ölümü, aynı meslekte görev yapanlardan farklı bir rota izliyor. Yazımın başlığına “Gazetecinin Ölümü” mü yazsaydım diye düşündüm. Öyle ki ölen, öldürülen çok gazetecinin acı gününe tanık olan kuşaktanız. Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu… ilk aklıma gelenler. Mesleği gazetecilik olmasa da bu alanda emek veren onlarcası bu adları izliyor. Hepsinin boşluğu bir türlü dolmadı, dolmayacak da. Ahmet Şefik için de aynı duyguları taşıyorum. Trabzon basını dünden bugüne değerli kalemler yetiştirdi. Ahmet Şefik’in bu kalemler arasında, yaşadığı coğrafyayı dünya ile bütünleştiren kişilerin en önünde olduğunu rahatlıkla belirtebilirim. Günümüzde çoğu gazeteci ya da gazete yazarı ya politik tercihleri nedeniyle seçtiği alanda dönenip duruyor ya da ilin futbol takımının her türlü girdisi çıktısı üzerine yirmi dört saatini harcıyor. Bu “yoğunluk”tan geleceğe kalanın da hiç olacağı bilinen bir gerçek. Bir tür akıntıya kürek çekme işi. Oysaki Ahmet Şefik, çağından sorumlu bir gazeteci tavrıyla, özelde Trabzon’un, genelde bölgeyi de içeren geniş bir coğrafyanın sorunlarıyla yoğrulmayı, orada dönen dolapları, yapılan haksızlıkları, vurgunları, onca gizemli konuyu gündemine aldı, yaşamını tehlikeye atarak irdeledi, onca haksızlığın üzerine yürüdü, edindiği bilgileri tam anlamıyla doğrulayarak yazıya, kitaplara dönüştürdü. Avrasya’nın Kilidi Karadeniz, Stratejik Savaşta Trabzon bilmecesi, Darbe Yazıları, İhanet Hançer Lanet onun okurlarıyla buluşan kitapları.

İlk kitabının çıkışını sevinçle karşılamış, üzerine uzunca bir yazı yazmış, kendisine göndermiştim. O da bu yazıya yönettiği www.viratrabzon.com adını taşıyan sitede yer vermişti. Kitabının “içindekiler” bölümüne göz atıldığında, onun yöre için ne denli önemli bir görev yaptığı çok rahat görülebilir.

Trabzon, 12 Eylül askeri darbesinin ardından gelen 40 yılda bambaşka bir kente dönüştürüldü. İnsan hak ve özgürlükleri ihlal edildi, saldırılar arttı, değişik ortamlarda bombalar patlatıldı, Katolik Kilisesinin papazı düzenlenen bir suikast sonucu öldürüldü. Gazeteci Hırant Dink’in katili Trabzon’dan İstanbul’a giderken de cinayeti işleyip dönerken de arkalandı. Bu olaylar bile bir kentin imajını yok etmeye yetti. Politik düzlemde her şey, mevcut iktidarın söylemlerine göre şekil aldı. Muhalefetin sesi alabildiğine kısıldı. Üniversite kesiminin varlığı ile yokluğu tartışılır oldu. Kentin yetiştirdiği değerlerin yıllar önce Meydan semtindeki parka dikilen büstleri bir çırpıda çöpe atıldı.

ASM 3

Vatandaş sorabilir: Kentin halkı etkileyen sorunlarının ne kadarı, basının temsilcileri tarafından dile getirildi? Bugün yayımlanan gazeteleri yıllar sonra inceleyecekler, dönemle ilgili değerlendirmelerini nesnel düzlemde yapacaklardır. Görüldüğü kadarıyla belli bir muhalefetin olmayışı, daha doğrusu muhalif olanlara söz hakkı tanınmayışı kentin kimliğini yitirmesine de kapı aralıyor.

Ahmet Şefik, bütün bu sorunların odağında, yazılı basının yer veremeyeceği yazılarına alan açmak için www.viratrabzon.com adını verdiği siteyi kurdu. Bu sitede öncelikle yörenin sorunlarını irdeledi, mevcut siyasetin aksayan yanlarına tavır koydu, yapılan haksızlıkları dile getirdi, izleyicilerine yalnız olmadıklarını duyumsattı, onlara içten içe moral vermeye çalıştı.
1995’te Batum ve Kapuletti gezilerimizi anımsıyorum. Sevgili Ömer Güner’in Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin başkanlığını yaptığı dönemde benim de katıldığım bir gezinin izlenimleri canlanıyor düşümde. Ömer Güner, Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu, Turgay Beşyıldız, Refik Karaağaçlı… gezimize katılan gazeteciler…

ASM 2

Ömer Güner, benim de bu geziye katılmamı istemiş ben de böyle bir grupla Batum gezisine çıkmanın ilgi çekici olacağını düşünmüştüm. Trabzon’dan Batum’a şarkılar, türküler, şiirler, fıkralar eşliğinde güzel bir yolculuk yapmıştık. Refik Karaağaçlı, yol boyunca kemanını konuşturmuştu! Ahmet Şefik daha o günlerde -1995’te- Trabzon, liman ticareti, Kafkaslar, Acaristan, Rusya, İran, Türk Cumhuriyetleri… konusunda gelecekte ne gibi senaryolar yazılacağını hepimizin anlayacağı bir dille anlatıvermişti.

Ahmet Şefik’in payına zor zamanlarda gerçek gazetecilik yapma görev ve sorumluluğu düşmüştü. En zor koşullarda sözünü eğip bükmeden ortaya koyabilenlerdendi. Kimsenin adamı olmadan görevini yaptı. Emperyalizme karşı olduğu gibi, faşizme, ırkçılığa, her çeşit antidemokratik uygulamalara da karşı durdu. İnsan haklarına, özgürlüklere aykırı olan her tutuma tepki gösterdi. Yörenin sorunlarını yansıtmada önemli bir sorumluluk üstlendi. Bunları yaparken de özgün, pürüzsüz, duyarlı, etkili bir dil kullandı. Yüksek öğrenimi sırasında aldığı eğitim ve dönemin hocalarının konumu, onun yetişmesinde önemli etken oldu Köy enstitülü bir öğretmenin Mehmet Mollamehmetoğlu’nun oğlu olmasının da bunda büyük payı vardır.
Trabzon’un her kesimden insanı, onun cesaretinden, çabasından, tavrından, emeğinden, ürettiği yazılardan payına düşeni almıştır. Kentin toplumsal sorunlarına kafa yorup çözüm yolları ararken âşık olduğu Trabzon’un, bütün değerleriyle yok olmadan ayakta durabilmesinin de savaşımını vermiştir. Trafiğinden, tünellerine, yeni yollarının konumundan, mimari yapısına, tarihi geçmişinden doğasına, ürünlerin pazarlanmasından siyasi duruşuna değin pek çok alanda akılcı bir duruş ortaya koymuş bunların yanında kentin sanat ve kültür boyutunun yıllar öncesinde kalan güzelliklerle buluşması için elinden geleni yapmıştır.

ASM 6

Ahmet Şefik, tek cümleyle mesleğinde görevini hakkıyla yapan gazetecilerden biriydi. Dostlarının sevgisini kazanmış, eleştirdiği kişi ve kesimlerle de diyaloğunu koparmamış, her şeyiyle daha yaşanılır bir kent, daha iyi bir ülke ve güzel bir dünya özlemiyle kalemini işlerli kılmıştır.

Kaybının çok büyük olduğunu biliyorum.

Ülkemizin ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal açıdan yaşadığı nice olumsuzluğun onun yaşamını etkilediğini düşünüyorum. Gergin bir ruh haliyle, elinden geldiğince her türlü engele karşı direndi. Sağlık koşulları bozulduğunda da işini aksatmadı.

Bir örnek gazeteci kimliği bıraktı hepimize.

Güle güle sevgili kardeşim! Unutulmayacak değerler arasına adını yazdırarak gittin.
Acınla birlikte, anılarının da varlığını sürdüreceğine inanıyorum.

kaybettik

AHMET ŞEFİK MOLLAMEHMETOĞLU KİMDİR?

Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu Eylül 1962 tarihinde Trabzon/Akçaabat ilçesine bağlı Demirkapı Köyü’nde doğdu. Babası Mehmet Mollamehmetoğlu, emekli ilköğretim müfettişi, Annesi Elmas Mollamehmetoğlu ev hanımıdır. İki kız, iki erkek kardeşi ise öğretmendir. Ahmet Şefik’in diğer bir adı da Halil İbrahim’dir.
İlk okulu, Trabzon Merkez 24 Şubat İlkokulu’nda okudu. Trabzon Cumhuriyet Ortaokulu’ndan ve Trabzon Lisesi’nden mezun oldu. 1980 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın yayın Gazetecilik ve Halkla ilişkiler bölümüne girmeye hak kazandı. 9 Eylül 1980 yılında üniversiteye kayıt olduktan 3 gün sonra 12 Eylül 1980 darbesi gerçekleşti. Bu olayı A. Şefik ülke için bir kayıp ama özellikle gazetecilik mesleği için bir kazanç olarak niteliyor.
Üniversite hayatının 2 yılını öğrenci yurdunda 5 yılını ise evde geçirdi. Çok iyi bir eğitim aldı. Bunda Mümtaz Soysal, Ahmet Taner Kışlalı gibi hocalarının katkısı da inkar edilemez. Felsefe gruplarında, çeşitli tartışma toplantılarında başı çeken sosyal öğrencilerinden biriydi.
Bu dönemde amatör olarak mesleki denemelerde de bulunma fırsatı yakaladı. Bir grup arkadaşı ile “Görünüm” adlı okul gazetesini çıkardılar. Ayrıca ihtilal sonrası askeri idarenin had safha olduğu dönemde “Yeni Olgu” adıyla bir derginin çıkartılmasına katkı sağladı. İzmir, gibi yerlerde de temsilcilikleri vardı ve 20-25 bin tiraja ulaşabiliyordu.
Üniversitenin ilk üç sınıfını 3 yılda bitiren A. Şefik, 4. Sınıfı ise tam 4 yılda bitirdi. Bunun sebebiyse meslekte daha iyi pişmek idi. Öğrenciliğinin sürdüğü bu dönemde Türkiye’de söz ve nam sahibi pek çok gazeteci de yetişti. Reha Muhtar, Faruk Bildirici, Hulki Cevizoğlu ve Tayfun Taliboğlu, Ahmet Şefik’in okul arkadaşlarından sadece birkaç tanesidir.
Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu profesyonel olarak gazeteciliği staj yaptığı Nokta Dergisi’nde 1982 yılında başladı. Politika muhabirliği yaptığı bu dergide tam anlamıyla bir staj yaptı. Ülkenin siyasi geçişte olduğu bu dönemde, gazeteciler açısından da en iyi dönemdi. Zira A. Şefik’in ilk görevi politika muhabiri olarak Çankaya’da Cinnah Caddesi’nde Büyük Türkiye Partisi’nin kuruluşuyla ilgili basın toplantısını izlemekti. İyi bir gazetecinin 4-5 yılda yetiştiği Türkiye’de bu yıllarda bir yıl onun için fazlasıyla yeterli oldu. 6 ay süreyle Nokta Dergisi’nde çalışan Ahmet Şefik artık resmen gazeteciydi.
Nokta Dergisi’nin ardından Newspot gazetesinde görev aldı. Bu gazetedeki meslek hayatı aralıklarla 3 yıl sürdü. Başbakanlık Basın Yayın Müdürlüğünce İngilizce, Fransızca,Almanca ve Arapça çıkarılan Newspot gazetesinde de politika muhabiri olarak görev yaptı. Buradan Hürses gazetesine geçti. Buradaki görevi de kısa sürdü.
Son görev yeri Ulusal Basın Ajansı oldu. Aralıklarla 4 yıl sürdürdüğü bu görev onun gazeteciliğinin gelişmesinde de çok etkili oldu. Düşünme, araştırma, kavrama ve yazma pratikliğini bu görevi sırasında kazandı.
A. Şefik çalıştığı bütün gazetelerde politika, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık muhabirliği yaptığı için Türkiye’nin hemen hemen her yerini görme fırsatını yakaladı.
Ankara’daki gazeteciliğini sona erdirerek 1990 yılında Trabzon’a gelen Ahmet Şefik’in bu tercihinin en büyük nedeni ailesinin Trabzon’da bulunmasıydı.
Trabzon’a geldiğinde Günaydın Trabzon büro şefliğine atandı. Ardında Y.Günaydın ve Güneş gazetelerinde çalışma fırsatı buldu. Günaydın gazetesinin ekonomik darboğaza girmesi maaşının ödenmemesine rağmen gazetesini habersiz bırakmayarak genç gazetecilere örnek olmayı bildi.
1992 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nin Trabzon temsilciliğine atandı. Halen, Kuzey Expres Gazetesi’nde “Pencere” başlığı altında köşe yazarlığı yaptı. Daha sonra K.T.Ü İletişim Fakültesi’nde “Haber Toplama ve Yazma Teknikleri” dersleri verdi. Kurucusu olduğu “www.viratrabzon.com” haber sitesi yayın yönetmenliği yaptı.(2009-2019)
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Yönetimlerinde görevler aldı ve bir dönem de başkanlığı yaptı. Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği üyesidir.
Eşi Cemile Hanım okul arkadaşı olup, Göksu Osman adında bir oğul babasıdır.

ESERLERİ 

1-Avrasya’nın Kilidi Karadeniz

2-Stratejik Savaşta Trabzon Bilmecesi 

3-Darbe Yazıları

4-İhanet Hançer Lanet

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
TRABZON’DAN ÇIKAN HAYATLAR -11-Ahmet Şefik MOLLAMEHMETOĞLU

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!