TRABZON’DAN ÇIKAN HAYATLAR -10- Recep YAZICIOĞLU

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BİYOGRAFİ | Türkiye’nin Efsane Bürokratı, Süper Vali; Recep YAZICIOĞLU

image edited

Mehmet Fatih KÖROĞLU / VİRA TRABZON HABER

***

Recep Yazıcıoğlu, 2 Haziran 1948’de Trabzon‘un Köprübaşı İlçesi’ne bağlı Yılmazlar Köyü’nde doğdu. İlkokula doğduğu köyde başladı fakat babasının görevi nedeniyle ilk ve orta öğrenimini Milas‘ta, lise öğrenimini Aydın‘da tamamladı. Adnan Kahveci ile çocukluk ve ilkokul arkadaşıdır. Ankara Üniversitesi-Hukuk Fakültesi‘ni tamamladıktan sonra 1968’de Aydın‘a maiyet memuru olarak atandı. 1971-1984 yılları arasında sırasıyla Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca, Akçakoca ilçelerinde kaymakamlık görevinde bulundu. 1975 yılında da asteğmen olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı‘nda askerlik görevini tamamladı.

1984 yılında, 36 yaşında en genç vali olarak Tokat Valiliği’ne atanan Recep Yazıcıoğlu 14 Ağustos 1989’da Aydın Valisi olarak göreve başladı. 19 Ağustos 1991 tarihinde Erzincan Valiliği‘ne, 26 Eylül 1999’da Merkez Valiliğine, 30 Ocak 2003’te de Denizli Valiliği‘ne getirildi.

Gözlerinde oluşan ‘çift görme’ rahatsızlığı için Ankara‘ya tedavi olmaya gittiği ifade edilen Denizli Valisi Recep Yazıcıoğlu, 2 Eylül 2003‘te Eskişehir-Ankara Yolu üzerindeki Temelli Mahallesi yakınlarında geçirdiği trafik kazası sonucunda olaydan 2 gün sonra bitkisel hayata girerek, 8 Eylül 2003 tarihinde yaşama veda etti. Cenazesi Aydın‘ın Söke İlçesi’nde 10 Eylül 2003‘te toprağa verildi.

Recep Kaza

***

Efsane vali olarak Türkiye Cumhuriyeti tarihine adını yazdırmış bir yöneticiydi Recep Yazıcıoğlu… Sıra dışı yönetim şekli ve aykırılığıyla bir kesimin oklarını üzerine çekerken, bir kesimin de gönlünde taht kurmuştu. Ayrımcılık yapmaması, üstünlük taslamaması ve görev yaptığı yerleri iyileştirmek için kendini paralamasıyla tanınmış, Turgut Özal desteğiyle Türkiye’nin en genç valisi olmuştu.

Erzincan Başpınar Köprüsü’nün bir an önce yapılması için çalışıp didinmiş, aynı anda hem valilik hem de şantiye şefliği yapmıştı. Evet, Recep Yazıcıoğlu kimdir denildiğinde söylenebilecek onca şeyden yalnızca birkaç tanesi bunlar. Ama gelin, daha fazlasını aşağıda birlikte inceleyelim.

Recep Yazıcıoğlu Kimdir? Kısaca Bilgi

Recep Yazıcıoğlu, Türkiye’nin ‘gelmiş geçmiş en sıra dışı valisidir’ ifadesi sanıyorum ki verilebilecek en kısa ve en öz cevaptır ama tabii ki yeterli değildir. O, görevi boyunca pek çok ilke imza atmış, kimileri için eli öpülecek insanken kimileri içinse bir an önce durdurulması gereken yasakçı vali olmuştur. Türkiye’nin en genç valisi olarak göreve başladıktan sonra pek çok şehir gezmiş, çalışmaları nedeniyle sık sık bir yerden başka bir yere sürgün gibi atanmıştır.

Yıllarca farklı farklı yerlerde görev yapan Yazıcıoğlu, olmaz denilen şeyleri oldurmuş, yıkılmaz sanılan tabuları yıkmış, hiçbir zaman kendisini halktan üstün görmemiş ve inanmadığı hiçbir şeye “eyvallah” etmemiştir. Sözleri ve çalışmalarıyla, birilerinin kovanına çomak sokan YazıcıoğluErzincan’da valilik yaptığı sırada birkaç yıllığına merkeze çekilmiştir. Valilik görevine geri dönmesinden bir müddet sonra ise 55 yıl önce dünyaya geldiği ay gibi yine bir Recep ayında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. 

***

2 Haziran 1948’de Trabzon’un Köprübaşı İlçesi’nde dünyaya gelen Recep Yazıcıoğlu, müftü olan babası Mustafa ile annesi Fatma; oğullarına, içinde doğduğu ay dolayısıyla Recep adını vermiş…

Babasının tayininin Muğla Milas’a çıkmasının ardından Recep, evin işleriyle ilgilenmeye başlamış. O zamanlar kırsal kesimde yaşayan pek çok erkek çocuk gibi o da odun kesip, ekin biçmiş. Ardından annesi ve kardeşleriyle birlikte babasının yanına Milas’a taşınmış.

Bir süre Milas’ta kalan ve Lise eğitimini tamamlayan Recep YazıcıoğluAnkara Üniversitesi-Hukuk Fakültesi’ni kazandıktan sonra eğitim için başkente gitmiş. Bir süre AnkaraMuğla arasında gel git yapan Yazıcıoğlu, sonunda mezun olmuş ve Aydın’a kaymakam vekili olarak atanmış. Altı ay boyunca ildeki bütün kurumlarda görev yapan Recep Yazıcıoğlu; o zamana kadar bildiği ama belki de bu kadar yakından tanık olmadığı işleyişi öğrenmiş. Memurların nasıl iş yaptığını, hemen halledilebilecek meselelerin nasıl ertelendiğini, halka karşı nasıl ters davranıldığını ve benzeri davranışları açıkça görmüş ve işte bu deneyimleriyle, sistemin değişmesi gerektiği kararını vermiş.

Kaymakam vekili olarak bir müddet görev yapmasının ardından Ankara’ya kaymakamlık kursuna çağrılmış. Kursu bitirdikten sonra ilk görev yeri olan Rize Kalkandere’ye kaymakam olarak atanmış. 12 Mart Darbesi dönemine rastlayan ilk sınavını buradaki bir yol çalışması için veren Yazıcıoğlu, halkın yol yapımını engellemeye çalışmasına karşılık vermiş ve belinde silahı altında iş makinesiyle yolun açılmasını sağlamıştır.

Diğer kaymakamlara benzemeyen Yazıcıoğlu, daha ilk görevinde kendini belli ettiği için Ankara politikacılarıyla pek yıldızı barışmamıştır. Kalkandere’den sonra sürgün edilirmiş gibi pek çok yere ataması yapılmış, Adana, Ağrı, Çanakkale, Hatay, Çorum, Bolu ilçelerinde kaymakamlık yapmıştır.

image 11

Tayin edildiği her yerde dikkatleri üzerine çeken Yazıcıoğlu, adam kayırmadığı ve aslında yapması gereken işi yaptığı için çoğu bürokrat tarafından da sevilmemiştir. Yaptığı değişikliklerden bir tanesi, Çorum’da kaymakamlık yaptığı sırada odasının kapısına astırdığı “kapıyı vurmadan girin” şeklindeki ibaredir. Ayrıca Akçakoca Kaymakamı iken kahvehaneleri kıraathanelere dönüştürerek, ilçede okuma seferberliği başlatmış. Kaymakam olarak benzeri dikkat çeken çalışmalara imzasını atan Yazıcıoğlu’nun namı hükümete kadar ulaşmış. O zamanlar başbakan olan Turgut Özal da müsteşarından genç kaymakamı izlemesini emretmiş.

Beklediği gibi sonuçlarla karşılaşan Özal, Yazıcıoğlu’nun ismini valiler kararnamesine yazdırmış, ancak dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren, kaymakamın yaşının çok genç olduğunu sürerek bu karara itiraz etmiş. Neticede ise Özal baskın gelmiş ve Recep Yazıcıoğlu 36 yaşında Türkiye’nin en genç valisi olarak Tokat’a atanmıştır. Burada ilk olarak eğitim konusunda çalışmalara başlayan Vali Yazıcıoğlu, ahır gibi yerlerde okuyan öğrenciler için yeni derslikler yapılmasını sağlamış ve hizmetlerine devam etmiştir.

image 4

Öncü olarak yaptırdığı dersliklerin inşaatında işçilerle birlikte kendisinin de çalışması, İlk başlarda halk tarafından şaşkınlıkla karşılanmış, “böyle vali olur mu” diyenler olsa da; daha sonra Yazıcıoğlu’nu yere göğe sığdıramayanlar arasına katılmışlardır.

Karakolu “pembekol” olarak ifade etmesi, kola yerine süt ve ayran için demesi, içtenliği, yeri geldiğindeyse sertliği ile dilden dile dolaşan vali olmuştur.

Süper vali gibi isimlerinin yanı sıra IV. Murat olarak da anılan Yazıcıoğlu’na böyle denmesinin nedeni getirdiği yasaklarmış. Resmi dairelerde belirli saat ve yerler dışında çay, sigara, kahve içmeyi, kahvehanelerde oyun oynamayı, içkili yerlerde belirli bir miktardan sonra alkol almayı yasaklayan Yazıcıoğlu, IV. Murat olarak anılmaktan pek hoşnut olmamış ama bu yakıştırmanın yanında yılın bürokratı olarak da anılmıştır.

Aydın Valisi Olduğunda Başhekimi Görevden Almış?

Tokat’tan sonra Aydın’a atanan Yazıcıoğlu, gittiği her ilde “yasakçı vali geldi” gibi deyimlerle karşılaşmış. Aydın’da pek hoş karşılanmayan Yazıcıoğlu, buradan da Erzincan’a gönderilmiş. Ama daha önce birilerini rahatsız edecek birkaç değişiklik yapabilmiş. Bunlardan bir tanesi bir başhekimi görevinden almasıymış.

Aydın Valiliği’ne atandığında, henüz üç dört günlük valiydi. Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet kulağına geldi. Hiç vakit kaybetmeden tebdil-i kıyafet hastaneye gitti. Acil bölümünden içeri girdi ve görevli bir hemşireye “Başhekimin odası nerede?” diye sordu.
Hemşire şöyle bir baktı Yazıcıoğlu’na ve küçümseyici bir ses tonuyla “Üst kata çık, koridorun sonundan sağa dön, sondaki oda” dedi.

Yazıcıoğlu üst kata çıktı. Başhekimin odasını buldu. Kapısı açıktı ama başhekim odasında yoktu.
İçeri girdi. Tam o sırada başhekim geldi ve “Buyurun ne istiyorsunuz?” diye sordu.
Yazıcıoğlu; rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyledi.
Başhekim kendisine “Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın” cevabını verdi.
Yazıcıoğlu, “Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey?” dedi.
Başhekim sinirlendi ve Yazıcıoğlu ’nu odasından kovdu.

Sessizce aşağı indi, hastanenin iki sokak ötesinde beklettiği makam aracına bindi.
Arabada onu bekleyen yardımcısına “Gerekli yazışmalar hemen bugün yapılsın yarın görevden alınma yazısını kendisine bizzat ben vereceğim” dedi…
Ertesi gün bu sefer resmi makam aracı, kravatlı, takım elbiseli olarak elinde bir kağıtla hastaneye gitti.
Bu sefer makam aracı hastane girişine kadar geldi. Herkes şaşkındı.
Dün gördükleri yamalı pantolonlu, kasketli, yırtık gömlekli adamın meğerse yeni atanan Aydın Valisi olduğunu öğrendiler.

Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıktı, içeri girdi. Başhekim dona kaldı. “Siz? Ama siz!” dedi.
Yazıcıoğlu, “Bugün itibariyle başhekimlik unvanından azledilmiş bulunmaktasınız” dedi ve elindeki görev azli belgesini uzattı.
Peki sonra ne mi oldu?
İstedikleri şeyleri ve tayinlerini yaptıramayanlar valiyi Ankara’ya şikayet etti ve Yazıcıoğlu Aydın’dan Erzincan’a gönderildi.

Bu olay neticesinde şikayete konu olan ve Erzincan‘a tayin edilen Yazıcıoğlu, tayin haberini aldığında Özal’ı arayarak “üstsüzlere karşı bir hata mı yaptık da defterimizi dürdünüz” demiş.

image 8
Türkiye’nin En Genç Valisi Turgut Özal ile Birlikte

Erzincan’daki görevinin ilk yıllarında yaşanan deprem yüzünden büyük bir hayal kırıklığı yaşamış olan Vali Recep Yazıcıoğlu, yerle bir olan şehir, enkaz altında hayatını kaybedenler, yakınlarını arayan perişan insanlar valiyi derinden etkilemiş.

Günlerce uyku uyumayan vali sonunda şehrin yaralarını sarmak için kollarını sıvamış ve sadece 8 ayda halkla birlikte şehri ayağa kaldırmayı başarmış. Fakat Erzincan’da onu bekleyen bir olay daha vardır. 5 Temmuz 1993’te, Sivas Katliamı’ndan yalnızca 3 gün sonra Başbağlar Katliamı yapılmış ve Kadın, erkek ve çocuklardan oluşan 33 kişinin bir camide canice katledildiği haberini almış.

Teröristlerin katliam yeri olarak Başbağlar’ı seçmesinin nedenini; şehirle arasında köprü bağlantısı bulunmaması olduğunu fark eden Yazıcıoğlu, bağlantıyı sağlayacak bir köprü inşaatına karar vermiş. Devletin yıllardır yapamadığı ve 1 trilyon maliyet çıkardığı köprüyü 8 ayda 300 milyar maliyetle tamamlamış.

Recep Kopru

Yazıcıoğlu’nun bu projesi yıllar sonra Köprü isimli diziye ve Vali isimli filme konu olmuş. Günlerce göl kenarında yatan, şortu ve yalın ayaklarıyla inşaatta çalışan Yazıcıoğlu, bir kez daha olmaz denileni oldurmuş ve insanların takdirini kazanmıştı.

image 10 edited
Vali Recep Yazıcıoğlu, yapımına öncülük ettiği Erzincan Başpınar Köprüsü inşaatına bakarken.

Aynı dönemler Yazıcıoğlu’nun dikkatleri üzerine çektiği bir diğer olay da, emniyet müdürlerinin vali olarak atanması karşısında yaptığı yorumlar olmuştur. Polisten vali olmayacağını söyleyen Yazıcıoğlu, Ankara’nın tepkisini çekmiş ve bir gece yarısı aldığı telefonla Merkez Valiliği‘ne alındığını öğrenmiş, duruma çok içerlese de ailesiyle birlikte Ankara’nın yolunu tutmuştur. Bu dönemde Türkiye’nin pek çok ilini gezerek konferanslar veren Yazıcıoğlu, gelen siyasi teklifleri de hep geri çevirmiştir.

3.5 yıllık Merkez Valiliği (kendi ifadesi ile dinlenme dönemi) döneminin ardından Denizli’ye atanan Yazıcıoğlu, yeniden aktif olarak görev yapma heyecanıyla yeni projeler üzerinde çalışmaya başlamış. Fakat gözlerindeki rahatsızlık onu engelliyormuş. Son zamanlarda görme problemleri yaşayan vali, muayene olmak için Ankara’ya gitmeye karar vermiş. Şoförüne kendi aracını hazırlamasını söylemiş. Çünkü o özel işlerinde hiçbir zaman makam arabasını kullanmazmış. Aynı gün Denizli Ziraat Odası Başkanı Haldun Tellioğlu ile telefon konuşması yapan Yazıcığlu, Tellioğlu’nun başkente birlikte gitme teklifini kabul etmiş ve Tellioğlu; “valime Mercedes yakışır” diyerek bir arkadaşının arabasını ödünç almış, şoför olarak da çaycısını görevlendirmiştir. Kendi aracıyla gitmek istemesine rağmen Tellioğlu’nun yoğun ısrarları sonucunda Mercedes’e binmeyi kabul etmiş Yazıcıoğlu.

Tellioğlu’nun çaycısının kullandığı araç, Ankara’ya 36 km kala aşırı hızdan dolayı takla atarak duvara çarpmış. Ziraat Odası Başkanı olay yerinde hayatını kaybederken Yazıcıoğlu araçtan dışarı fırlayarak ağır yara almış. Hastaneye kaldırılan Vali 5 günlük yaşam savaşının sonunda, 8 Eylül 2003’te hayata veda etmiş. Mercedes’in şoförlüğünü yapan çaycı ise kazadan yara almadan kurtulmuş.

Eşi Meryem Yazıcıoğlu, kızları Rüveyda ile Necla ve oğlu Mehmet Kemal ile birlikte binlerce kişiyi yasa boğan olay, üzerinden yıllar geçmesine rağmen unutulmamış. Çoğu kişi bu kazanın bir suikast olduğunu düşünse de iddiaları doğrulayacak kanıtlara hiçbir zaman ulaşılamamış ama bu şüpheli ölümün arkasında başka kişilerin olabileceği ihtimali hala konuşulmaktadır.

Recep Haber Ici

***

Devlet Sisteminin işleyişine sık sık ağır eleştiriler getiren Yazıcıoğlu, halkın sistemin içerisinde olmadığını, bundan dolayı bürokrasinin hantallaştığı ve bu yüzden yerinden yönetim sisteminin uygulanması gerektiğini dile getirmiştir. Sosyal medyada paylaşım rekorları kıran ve köşe yazılarına konu olan sözleri ise çoğulculuk ve eğitime bakışını net bir biçimde ortaya koymaktadır:

Vilayet yönetimleri dönemindeki uygulamaları üniversitelerde tez konusu olan Recep Yazıcıoğlu Tokat Valiliği sırasında torba bütçe uygulaması ile Cumhuriyetten bu yana yapılan dersliklerden daha fazla derslik kazandırmıştır.

Yazıcıoğlu, Erzincan Valiliği sırasında doğa sporları ile uğraşmış ve yörenin doğa sporları turizmine açılmasına katkı sağlamıştır. Bölgede Rize (Fırtına Deresi) başta olmak üzere birçok ilde raftingi tanıtmış ve eğitimler düzenlemiştir. Bu sayede günümüzde raftingin hem spor olarak hem de turizm açısından önemli bir yere gelmesinde katkısı çoktur. Doğa sporlarına özellikle raftinge olan ilgi ve katkısı Denizli Valiliği sırasında da devam etmiştir.

TAKIM ELBİSE GİYMEYEN VALİ

Efsane Vali, görev aldığı tüm yerlerde ismini tanımayan ise yoktur. Halk ile birlikte olan Yazıcıoğlu, takım elbise giymeyi hiç sevmezdi. Tişört ve şort ise en sevdiği elbiseydi.

Recep Yazıcıoğlu, Erzincan Valiliği döneminde doğa sporları ile uğraşmaya başlamış ve yörenin doğa sporları turizmine açılmasına katkı sağlamıştır. Doğa sporlarına özellikle rafting ile ilgili ve katkısı Denizli Valiliği sırasında da devam etmiştir.

Alaca Kaymakamı olduğu dönemde ilk defa makam odasına Kapıyı vurmadan girin, şeklinde bir yazı asar ve halk ilk defa böyle bir şey ile karşılaştığı için kapının boyalı olduğunu düşünür. Yazı uzun süre asılı kalınca her kaymakamın iyi niyetini anlar.

Erzincan‘a yeni atandığı günlerden biriydi. Öğle paydosunda makamına dönen Vali Yazıcıoğlu, yazı işleri şefliğinin kapısında bekleyen yaşlıca bir kadını görür: “Teyzeciğim, bir işin mi vardı? Neden bekliyorsun? diye sorar. Yaşlı kadının cevabını dinledikten sonra, elinde işaret ettiği resmi evrağı alarak şefliğe girer. Daktiloda gerekli yazıları yazar, mührü vurur ve imzayı atar. Elinde bir kaç evrakla birlikte vali yazan odaya girer ve masanın üzerinde mühür ve imza işlerini tamamlar. Her iki odada ki işlemleri göz ucuyla izleyen yaşlı kadına evrakları teslim eder ve gerekli yönlendirmeleri yapar. İşlemlerinin yapılmış olmasına sevinen yaşlı kadın, biraz da endişeli bir ses tonuyla; “evladım, Allah razı olsun senden. İşlemlerimi hallettin ama vali bey size kızmasın sonra?” deyince; “Kızmaz, Teyzeciğim kızmaz” diye cevap verir…

image 6

Hatırası

Denizli‘nin Acıpayam ilçesine bağlı Eskiköy‘de vatandaşlar tarafından yaptırılarak iki köyü birbirine bağlayan köprüye trafik kazasında yaşamını yitiren eski valisi Recep Yazıcıoğlu‘nun adı verildi.

Denizli‘de İncilipınar mevkisinde yapılan ve Ege Bölgesi’nin en büyük parkına adı verildi.

Kemaliye-Başpınar arasında Karasu Nehri üzerinde (Fırat Nehri’nin Kemaliye ilçesinden geçen kolu) yapılan, yapımında Recep Yazıcıoğlu’nun çok emeğinin geçtiği ve Köprü dizisine de konu olan köprünün adı Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü yapıldı.

Erzincan‘ın Kemaliye ilçesi ile Çaltı İstasyonu arasındaki en uzun kara yolu tüneline adı verildi.

Aydın il merkezinde Aydın Belediyesince yaptırılan kültür merkezine adı verildi.

Tokat il merkezindeki eski SSK Devlet Hastanesinin adı, Tokat Vali Recep Yazıcıoğlu Devlet Hastanesi olarak değiştirildi.

image 3

Yazar Ayşe Kulin tarafından kaleme alınan Köprü adlı romandan esinlenilerek çekilen ve Star TV’de Erzincan Valiliği sırasında yapılması için büyük emek harcadığı Başpınar Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü‘nün konu edildiği bir dizi film yayınlanmıştır. Dizide valiyi sanatçı Erdal Beşikçioğlu canlandırmıştır. Valinin karakter ismi dizideki ve diziden sonra devam eden “Vali” filminde Faruk Yazıcı‘dır.

9 Ocak 2009’da gösterime giren Vali filminde ise Vali Recep Yazıcıoğlu‘nun Denizli‘deki uranyum  rezervlerini Amerikan firmasının kullanımına açmadığı için suikasta kurban gittiği iddia edilmektedir.

***

Tarih 26 Eylül 1999Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu, ‘emniyet müdürlerinin vali olarak atanması’ ile ilgili çıkarılan kararname hakkında yaptığı yorumlar ile ülke kamuoyunun gündemine gelir. Polisten vali olmayacağını söyleyen Yazıcıoğlu, Ankara’nın tepkisini çeker ve bir gece yarısı gelen telefonla Merkez Valiliği‘ne alındığını öğrenir, duruma çok içerlese de ailesiyle birlikte Ankara’nın yolunu tutar.

Tam o tarihlerde, gerek emniyet müdürlerinin vali olarak atanması konusu gerekse de Erzincan Valiliği‘nden Merkez Valiliği’ne atanması ile gündem olan Vali Recep Yazıcıoğlu, Mehmet Ali Birand‘ın hazırlayıp sunduğu 32.Gün programına konuk olur. Mehmet Ali Birand‘ın önemli bir program için ABD‘de bulunması sebebiyle program ekibinden Cüneyt Özdemir‘in sorularını yanıtlayan Vali Yazıcıoğlu‘nun açıklamaları, yine gündem olacak cinstendir.

İşte ‘Süper Vali’ Recep Yazıcıoğlu’nun konuk olduğu 32.Gün programı

FOTO GALERİ

Recep Yazicioglu Kapak
1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
1
vir_sl_
Virüslü
TRABZON’DAN ÇIKAN HAYATLAR -10- Recep YAZICIOĞLU

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!