Haddini Bil Müdür!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her ne kadar bakanlık tarafından açığa alınmış olsa da yazmak zorundayım, yoksa vicdanım sızlar…

Mersin’in Çamlıyayla İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa BAKKAL, 19.04.2021 tarihli yazısında Atatürk’ün başyapıtı olan NUTUK’un okullara dağıtılmasını uygun görmemiş.

Yani anlayacağınız yasaklamış…

Bir de utanmadan ‘kitabı komisyona incelettik’ ve Atatürk’ün bazı ifadelerini sakıncalı bulduk diye de açık açık resmi yazı döşenmiş!

Bre cahil müdür; sen kimsin de Atatürk’ün yazdığı kitabı ‘eser inceleme ve değerlendirme komisyonu’na denetletiyorsun!

Senin haddine mi kalmış, Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel eser saydığı ve her kademede okuttuğu ‘kaynak kitabı’ inceletmek.

Bütün dünyanın ‘Türklerin Kurtuluşu’nu ve Atatürk’ün liderliğini anlamak için okuduğu kitabı hangi cüretle yasaklıyorsun?

Eyy müptezel; sen hiç NUTUK’u okudun mu?

1919 yılının Mayıs ayının 19. günü Samsun’a çıktım…” diye başlayan, Türk Milleti’nin KURTULUŞ SAVAŞI’nda yaşadıklarını ilk ağızdan tek tek anlatan ve “Ey Türk Gençliği” diye vasiyetini yazarak bitirdiği kitabın, bir milletin ‘yoktan var olma destanı’ olduğunu bilmiyor musun?

Belki de çok iyi biliyorsundur; belki de Gençliğe Hitabe kısmı özellikle kâbusun olup korkutuyordur seni!

Bak müdür bey:

Eğer “Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa” ediyorsan hiç korkma…

Yok, eğer “gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içindeysen” açık söylüyorum; kork Türk Milletinden!

Neymiş; ‘Osmanlı padişahı Vahdettin’e ve Osmanlı hükümetine yönelik’ ifadeleri nedeniyle Atatürk’ün Türk Milletine Meclis kürsüsünden okuduğu hitabeti yasaklamışsın.

Kısacası, Atatürk’ün düşüncesini ‘zararlı’ bulmuşsun…

Bre densiz müdür; şimdi iyi dinle!

Ülke dört koldan işgal edilmişken, düşmanla işbirliği yapanlara “hain, şerefsiz, haysiyetsiz, namussuz, satılmış, işbirlikçi” demeyelim mi?

15 Temmuz kalkışmasında ABD’nin maşası olan FETÖ’cülere ‘hain’ demişsek, işgalci Yunan askerini ‘hilafet ordusu’ ilan eden padişaha ne demeliyiz?

Sırf sen sakıncalı buldun diye, düşmana karşı canıyla-kanıyla karış karış yurdunu savunan Kuvvayi Milliyecileri ve onun başkomutanı Mustafa Kemal Paşa’yı idama mahkûm eden padişahın, hükümetin ve şeyhülislamın yaptıklarını gençlerimize öğretmeyelim mi?

Vahdettin ve avanesinin büyük ihanetini yeni kuşaklar bilmesin mi?

İşgal ordularına karşı, askere ve halka ‘direnmeyin’ emri veren, sırf tahtı karşılığında kayıtsız-şartsız düşmana teslim olan ve en sonunda kurtuluşu İngilizlere sığınmakta bulup Malaya gemisiyle ülkeden kaçan kişiye ne denir?

Soysuz ve alçak” lafı bile az kalmaz mı?

‘Serv ihanet belgesi’ni imzalayan, orduyu dağıtıp-silahlarını toplatan ve ülkenin her yerini ‘bilfiil işgal’ ettiren padişah Vahdettin’i ve Damat Ferit Paşa hükümetini “aciz, haysiyetsiz ve korkak” saymayalım mı?

Böylesi bir ihanetin adı dünyanın her yerinde vatan hainliğidir!..

Söylesene müdür; amacın vatana ve millete ihanet edenleri unutturmak mı?

Haydi cevap ver; ilçendeki okulların kütüphanesinde başta Mustafa Armağan, Yavuz Bahadıroğlu ve Fesli Kadir gibi tescilli “Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı” yazarların kitapları bulunmuyor mu? Laiklik karşıtı tarikat yayınları yok mu? Birçok kütüphanede olduğu gibi büyük ihtimalle Çamlıyayla’daki okulların kitaplığında da bulunuyordur.

Öyleyse söyle…

Sen ki; Osmanlı padişahı ve hükümetine karşı olan ifadeleri ‘mahsurlu’ kabul ediyorsun da koltuğunda oturduğun Türkiye Cumhuriyeti devleti ve onun kurucusu aleyhinde yazılan hezeyanlı eserler hakkında bu güne kadar ne gibi işlemler yaptın?

Sosyal medya faaliyetlerinden yola çıkarak tahmin ediyorum ki; özellikle Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı kitapları görmezden gelmişsindir!

Üstelik hızını alamamış olmalısın ki; Atatürk’ün “Kurtuluş’tan-Kuruluş’a Türk Milletinin savaş muhasebesi” olan ve TBMM kürsüsünden bizzat kendisi tarafından 36 saatten fazla süren büyük söylevini “uygunsuz” bulabilmişsin.

Unutma müdür…

Osmanlı, kulların devleti idi; Cumhuriyet, milletin devletidir.

Seni bilmeyiz, lakin biz kulluğu bırakalı 100 yıl oldu. Özgür vatandaşlarız artık, biat özlemi içinde hiç değiliz.

Zaten saltanat hayalleri bu topraklardan İngiliz zırhlısıyla firar edeli çok oldu da sendeki akıl fukarası cesaretinin kaynağı ortaçağ’da kaldı, bilmeni isterim.

Ve son sorum şudur:

Sen kimin memurusun; Osmanlının mı, yoksa Cumhuriyetin mi?

Görev tanımını ve misyonunu bilmiyor musun?

Şunu aklından çıkartma; Atatürk “Cumhuriyeti ve vatanı” gençlere emanet etti. Gençleri de “yeni nesil sizlerin eseri olacak” dediği öğretmenlere…

Emanete ihanet ettin müdür!

 

Haddini Bil Müdür!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!