Trabzonlu halk şairi Baba Salim [Öğütçen] (1887-1956), 1940’lı yıllarla, 1950’li yılların başında, Trabzon’da çıkan Halk, Yeni Yol gazetelerinde ve diğer birkaç yerel yayında şiirler yayınlamıştır. Bu şiirlerinde Baba Salim, daha çok günlük sosyal, iktisadi ve siyasi olaylar üzerinde durmuştur. Örneğin pahalılıktan yakınmış, hamsinin bol çıkmasına sevinmiş, az çıkmasına üzülmüş, Kore Harbi ve diğer dünya olayları hakkında bilgiler vermiş, yorumlar yapmıştır. Şiirlerin taşlama türünde olanları da vardır. Zaten Baba Salim, mizah duygusu yüksek bir halk şairi olarak tanınmaktadır.
Baba Salim, 1950’li yılların başında Trabzon’dan ayrılmış, önce Eskişehir’e gitmiş, oradan da 1954 yılında İstanbul’a taşınmıştır. Baba Salim, ömrünün son yıllarını İstanbul’da geçirmiştir. Baba Salim İstanbul’da, 18 aralık 1954-7 Ekim 1955 tarihleri arasında Demokrat Baba adlı bir gazete çıkarmıştır. 11 sayı yayınlanmış olan bu gazete daha çok siyasi ve o günün iktidarı Demokrat Parti’yi destekleyen bir gazetedir. Baba Salim son şiirlerini bu gazetede yayımlamıştır. Baba Salim hakkında “Baba Salim Divanı” adlı bir yüksek lisans tezi hazırlamış olan Elif Şebnem Kopya’nın derlemesinde Demokrat Baba’dan söz edilmediği gibi, orada yayımlanmış olan şiirler de “Baba Salim Divanı”na alınmamıştır.
Biz burada Baba Salim’i, kendisini, sıcak geçen 1954 kışını ve “Avare mu” filminden sonra yaygınlaşan aynı adlı şarkıyı anlatan şiirleriyle anmak istedik.
BABA SALİM SAHNEDE
Üçüncü defadır sahneye çıktın
Seninçin çok büyük kıymettir BABA.
Demokrat Baba’da bayrağı diktin
Gayen hep vatana hizmettir BABA.
Mektep kapısına el uzatmadın
Zenginlik balından asla tatmadın
Yine öyle iken hiç boş yatmadın
Çalışmak insana sünnettir BABA.
Dünyada hiçbir şey değildir çetin
En kötü zamanda olmalı metin
Mania tanımaz azmin savletin
Sözlerin elbette hikmettir BABA.
Dolaşma devranın sen hülyasıyle
Yükselme kimsenin iltimasiyle
Demokrasimizin çalışmasıyle
Bugün her yerimiz cennettir BABA.
Yurt için sıtkile sarıl kaleme
Sen azminden şaşma bakma âleme
Halka nafi olsun her bir kelime
Milletin ne büyük millettir BABA.
Elbet evlatlârın tutar elinden
Köhne kuşağını atar belinden
Ah çıkar sazının her bir telinden
Daima çektiğin mihnettir BABA.
Çok şanlı milletin daim var olsun
Dünyalar durdukça payidar olsun
Aziz vataniyle bahtiyar olsun
O vatan ki Türk’e cennettir BABA. (Demokrat Baba, Sayı: 1)
DÜŞTÜ
Çok şükür ki bu sene kış yerine yaz düştü
Kömürcünün ağzına hindi düştü kaz düştü
Odun depo edenler milyoner oldu yahu
Bol bol para yerine kasaya poyraz düştü.
Mübarek palamut da kasapları şaşırttı
Mercan gözlü hamsi de bu sene çok az düştü.
Vurguncuyla muhtekir tamam faaliyette
Bu kurnaz heriflere sivrisinek saz düştü.
Çocuk erkek kadın kız işrete döküldüler
Sanma ki bir taraftan buna itiraz düştü.
Gitgide büyümekte Formoza tehlikesi
Şu komünist Çinliler ne de hilebaz düştü.
Amerikan amuca sopaya yapıştı mı
Göreceksin ey BABA kubbe düştü tas düştü. (Demokrat Baba, Sayı: 4)
AVARE-MU
Her tarafta bir ses var
Yayıldı her diyare
Yediden yetmişine
Avare-mu avare.
Sokaklardan her geçen
Meyhanelerde içen
Nal yapan kumaş biçen
Avare-mu avare.
Mahallede çocuklar
Duvarlarda böcekler
Barlarda kahpecikler
Avare-mu avare.
Evlerde de bayanlar
Bu modaya uyanlar
Uykudan uyananlar
Avare-mu avare.
İstifçi bahtiyarlar
Herkes bunu ayarlar
Yetmişlik ihtiyarlar
Avare-mu avare.
Dairede memurlar
Kadınlar erler kızlar
Hepsi de bunu derler
Avare-mu avare.
Vapurlarda yolcular
Kaçakçılar kolcular
Sahada futbolcular
Avare-mu avare.
Hepsinin de bu lafı
Başka söz değil kafi
Gemicisi esnafı
Avare-mu avare.
Tiyatrodaki kızlar
Garpten gelen yıldızlar
Vurguncular hırsızlar
Avare-mu avare.
Ey BABA sen de söyle
Niçin durursun böyle
Kemanla utla neyle
Avare-mu avare. (Demokrat Baba, Sayı: 9)