Yeniden dizilerle sağaltıyorum sıkıntılarımı. Vahide Gördüm’ü bu yüzden yeni keşfettim. Meğer bütün TV kanallarında izi varmış. Hatta “Muhteşem Yüzyıl”da bile oynamış. Ben oralarda bir bakıp geçmişim demek ki. Ta ki “Annem” dizisini izleyene kadar. Muhteşem bir oyuncu.
Birlikte oynadığı Talat Bulut’u zaten severim. Kısa süreli de olsa bir tanışıklığımız olmuştur. Samimiyet olmasa da hal hatır sormuşluğumuz vardır. Dublaj yaptığımız Fenerbahçe’de stüdyomuza, seslendirme sanatçısı olarak uğradığı yıllarda.
Oyunculuğunu beğenirim. Senaryo konusunda titiz olacağını zannederim. Bu hassasiyetinin belki birkaç istisnası vardır, bilemiyorum.
Bu dizide döktürmüşler. Sadece onlar değil bütün yardımcı oyuncular da övgüye değer. Diziyi Faruk Teber yönetmiş. Senarist Gamze Özer ayrıca övgüyü hak ediyor.
Talat Bulut (Musa) ve Vahide Gördüm (Zeynep) Üniversite yıllarında büyük bir aşkla evlenmişlerdir. Talat Bulut karısını aldatınca terk edilmiştir. On yedi yıl sonra tesadüfen karşılaştıklarında Talat Bulut varlığı kendisinden gizlenen bir kızı olduğunu öğrenir.
Dizi, senaryonun hayal ürünü olduğunu belirtiyor ama bence gerçek hayata bu kadar uygun az senaryo vardır. Evet, belki başrol oyuncusunun “Bakan” olması bu duyguyu biraz zedeliyor ama bozmuyor.
Eleştirilmesi gereken noktalar yok mu? Tabii ki var. Acaba temel bir nokta olarak, erkekler “aldatmaya” , kadınlar “affetmeye” eğilimlidir izlenimi edindim desem, haksızlık mı yapmış olurum. Bir de, ” Komiser Ali” rolünün oğlu “Ömer”le diyalogları, gerçekçiliğin sınırlarını zorluyor. Ama belki de, olması gerekene örnek olarak da algılanabilir.
Son olarak en övgüye değer yanı, Atilla İlhan’ın bir coşku kaynağı olarak diziye döşenmesi diyebilirim.