“Asi” ya da baştan sona hüzün

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Pandemi günlerinin bizi kendimize yabancılaştırdığını düşündüğümüz  halde bu durumdan keyif alma çabalarımız da sürüyor..

Bu yolculukta, son durağım ASİ dizisi. Gerçekten tanıtımında dile getirilen masalımsı bir öykü. Her dizide olan abartıları, saçmalıkları ve absürtlüklerisaymazsak neredeyse kusursuz akıyor. Tomris Giritlioğlu’nun adının bir güvence sayılması gerektiği bu dizide de sınanıyor ve kabul görüyor. Tuncel Kurtiz, Çetin Tekindor isimleri bu yargıyı daha da pekiştiriyor.

Özellikle, Asi karakterini canlandıran Tuba Büyüküstün ve kızı rolündeki çocuk oyuncu, Asyaya hayat veren Çağla Çakar, müthiş bir ikili oluşturmuş. Hatta acaba kendi kızını mı oynatmış diye de baktım. Hayır değil. Ancak diziyi asıl sürükleyen tartışmasız Neriman karakterinde  Nur Sürer. Olağanüstü yaratıcı ve doğaçlamalarıyla karakteri ve rolü gerçek kılıyor, diziye hayat veriyor. Tuba Büyüküstün (Asi) yaşadığı baştan sona hüzüniçeren bu fırtınalı aşkı, bakışlarında yansıtmada oldukça gerçekçi ve başarılı.

Küçük oyuncu, Çağla Çakara kesinlikle bir paragraf ayırmak gerekiyor. Bu rolüyle çoğumuzun hayalindeki çocuk, Asya. Sadece sevimli değil, bildikçocuk çok bilmişliği,büyümüş de küçülmüşdenilen karakteri nasıl da yaratıcı ve doğal canlandırıyor. Burada hem Çağla Çakarı, hem Yönetmen Cevdet Mercan‘ı hem de onu oynatan Murat Yıldırım ve Tuba Büyüküstünü kutlamak gerekir.

Murat Yıldırım (Demir) Asi’yi terk edişinden 5 yıl sonra geri dönmesi gerektiğinde, bu kez sevimlilikle giriyor odamıza. Bunu da, kızı olduğunu henüz bilmediği Asya, müthiş oyunuyla sağlıyor. Asya’nınhokkabazlık yaptığı  dayısının hediye ettiği sihirli değneği, onun elinde adeta izleyicinin de dileklerinin gerçekleşmesini mümkün kılacak mucizevi bir rolüstleniyor.

Jenerik, Gurur, hayatı altüst edip, tersine çevirebilir, Tıpkı, tersine akan Asi nehri gibi” cümlesi ile başlıyor. Dizinin ana felsefesi bu deyişte gizli.

Final sahnesinde Fener Alayı eşliğinde, bütün ekibin görüntüleri bizi Antakya sokaklarına çağırıyor.

Şimdi Antakya’yı görme o sokaklarda yürüme arzum, Defne’nin lokantası Dafnede yemeklerintadına bakma isteği,  sönümlenemez bir kordüşürüyor içime.

“Asi” ya da baştan sona hüzün

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

1 Yorum

  1. 3 sene önce

    Bu dizide, çoğu oyuncuyu hak ettikleri için övmüşüm. Ama Melek rolündeki Elif Sönmez’i es geçmişim. Hele onun arkadaşım Sadun’un kızı olduğunu bilseydim, bu haksızlığı yapmazdım. Gerçekten kolu sakat genç kızı müthiş canlandırmıştı…Onun affına sığınıyorum ve başarılar diliyorum

    Cevapla
Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!