Göz önündekini görmek büyük bir mücadeledir. Evet, evet büyük bir mücadeledir. Bu mücadeleyi verenler başarılı oluyor. Ne yazık ki biz Maçkalılar ne göz önünde olanları görebildik ne de mücadele edebildik. Kendi adıma üzgünüm. Maçka ormanlarına baktığımda, korkunun kapısını araladığımı hissediyorum. Bu kadar mı vahşice ve bu kadar mı insafsızca ormana saldırılır?
Kadife eldivenleri içinde pençeleri olanlar katliama devam ediyor. Kesin beyler kesin, tek bir fidan kalmayana kadar kesin! Nasrettin Hoca’nın yaptığı mizahı gerçek sanıp onun göle maya çalmasının benzerini anlatarak kesin! Sıralı kesim yapıldıktan sonra ağaçların döktüğü tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana dönecekmiş! Anlatımı ne güzel değil mi?
Peki kardeşim, Maçka’da böyle oluşturduğunuz bir orman var mı? Serbest bıraktığınız bu büyüme alanlarında kaç yılda tohum fidana,fidan ağaca, ağaç ormana dönüşür? Peki kardeşim, bu kesim alanlarındaki sel riski ne olacak? Ekolojik denge ne olacak? İlgilenen var mı? Kesin beyler! Maçka’da tek bir ağaç bırakmayana kadar kesin!
Ya göl maya tutarsa ya da tohum orman olursa ya da biz bu uydurma yalanı yersek… Evet dünyanın oluşumunda tohum fidana, fidan ağaca, ağaçlar ormana dönmüştür. Maçka ormanlarında neden olmasın değil mi? Yüz elli sene sonra yaşayıp göreceğiz. Yüz elli sene dediğin nedir ki… Dünyanın var oluşu yıllarını düşündüğümüzde iki gün sonrası gibi…
Balta, Maçka’nın ruhuna dalmış kesmedik yer bırakmıyor
Yazık dallara, fidanlara, ağaçlara…
Yazık o güzelim ormanlara.
Yazık, baltayı tutan ellere
Yazık o baltayı görüp susan dillere
Para ruhu esir almış bir kere, dönüş yok Maçka ormansız kalacakmış bir kere
Ormanlar yok oluyor
Ağır bir travma geçirilmiş gibi herkes suskun
Göze sessiz, ırmak sessiz, dere sessiz, patika yol sessiz
Orman çığlık çığlıklığa sensiz olmaz diyerek bağırıyor sensiz.
Maçka’da yaşayanlar bu sesi duyuyor musunuz siz?
Maçkalı duymamakta ısrarlı
Konuşmakta ise nasıl olur sorusu
Belli ki benlik gitmiş, ısrar yok
Yaşam tepkisi yok, soru ise çok
Aaa nasıl olur?
Aaa nasıl kesilir?
Aaa olur mu böyle kesim?
Kesen biz, tepki veren biz, üzülen biz
Söyle kardeşim biz kimiz?
Maçka’da yaşayanlarda bir sessizlik
Ağaç şaşkın, orman şaşkın
Zaman tünelinden çıkmış gibi saldırıyor her tarafa taşkın, taşkın
Artık Maçka ormanları iflah olmaz
Aklı başında olanlar şaşkın
Ağlayın ormanlar ağlayın
Bizde ihanet olmuş arşın, arşın.
Maçkalı da kalmamış fidana, ağaca, ormana, doğaya saygı
Hatıralar artık yok olmaya yüz tutmuş İnsanlarda oluşmuş kaygı
Bir daha bu doğayı bulabilir misiniz?
Biraz düşünün ve birazcık saygı
Bir silkinin
Çocukluğunuz, gençliğiniz
Biraz da kaygı duyun be kaygı
Bundan kırk yıl sonra tarih ne ağaç ne orman ne de ormanı yaşatma bilgisini kullanmamak üzere kurgulanmış zekaların ve karar vericilerin, ekonomiye para toplamak ve tabiat kurallarını hiçe sayarak kendilerine buldukları orman yok edicilerin Maçka ormanlarını nasıl yok ettiğini ve Maçkalıların bunu nasıl seyrettiğini yazacak. Ancak ne ben ne de bu ormanları yok edenler bu yazıyı okuyacak.