Nazım Hikmet Rân, vefatının 58. yıl dönümünde Bodrum Belediyesi tarafından hazırlanan ve 2 gün sürecek bir programla anılıyor.
Bodrum’a yakışır bir etkinlik olması için günler öncesinden hazırlıklarına başlanan anma etkinlikleri programı, Umurça Parkı’ndaki Nazım Hikmet heykeli açılışı ile başladı.
Heykel açılışının ardından, Nazım Hikmet’in adının verildiği kütüphanenin açılışı gerçekleştirildi.
Bodrum’da daha önce Nazım’ın adını yaşatabilecek eserlerin yer almamasından dolayı bir eksiklik hissettiklerini ifade eden Başkan Aras, “Biz bütün enerjimizi 3 Haziran’a, bu iki eseri yetiştirmek için harcadık. Bodrum’un binlerce yıllık tarihinin yanı sıra son yıllarda yaşadığı büyük değişimin farkındayız. Cevat Şakir, Zeki Müren, Bedri Koraman, Azra Erhat, Mina Urgan, Ahmet Ertegün, Devrim Erbil, Nevzat Atlığ gibi büyük isimlerin Bodrum’u tercih ederek buraya kattıklarını biliyoruz. Sanat ve kültür dünyasının önemli isimlerinin Bodrum’a gelmeleri, burada yaşamayı seçmeleri bizde, ‘Bodrum’da niye Nazım’a dair bir şey yok ?’ düşüncesini ortaya çıkardı. Güzel Sanatlar Fakültemizin değerli heykeltıraşları sevgili Esra ve Orhan Hocalarımızla görüşerek Nazım’ın heykelini Bodrum’a kazandırmak istedik. Ayrıca yine yaptığımız bir çalışmayla Bodrum Belediyesi’ne ait bir kütüphanemizi de ‘Nazım Hikmet Kütüphanesi’ adıyla hizmete açıyoruz.
Özellikle 1950’li yıllarda başlayıp 1980 sonrasına kadar devam eden süreçte ülkemizde birçok olay yaşandı. Siyasi ve toplumsal hayata yapılan müdahaleler, demokrasinin rafa kaldırılmış olması gibi şeyler, bu kuşakların gerçekten apolitik ve siyaset dışı tutulmalarını sağlamaya çalışan dönemlerdi. Bizler ne yakın tarihimize, ne uzak tarihimize ne eğitimle ne de başka bir türlü ulaşamıyorduk. Sadece bize dayatılan bir süreçten geçtik. O dönemlerin yaşanan bütün siyasi çalkantılarından bizleri çıkaran, Nazım’ın şiirlerini şarkıya eviren Zülfü Livaneli’nin konserleri oldu. Zülfü Bey’in bir sözü var, diyor ki; ‘Batı toplumlarını edebiyat ve şiir dönüştürür, ama biz bir türlü kendini toplumumuzda bunu kullanamadık. Bizler şarkılarla bunu becerdik.’ 80’lerden sonraki o süreçte Zülfü Bey gibi cesur yürekler, o şarkılarla bizleri o girdiğimiz fanustan çıkardı. Aslında bir umudun var olduğunu bizlere anlattılar, dinlettiler.” diye konuştu.
Nazım’ın dünyanın en büyük şairlerinden birisi olduğunu belirten Başkan Aras, “O bir Türk şairdir ve kendisini de hep o şekilde ifade eder. ‘Ben bir insan, ben Türk şairi Nazım Hikmet. Ben tepeden tırnağa insanım, tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret’ diyor. İşte Nazım bu. Bizim bugün burada yaptıklarımız fiziksel adımlar ama aslolan fikirlerdeki gelişmelerdir. Biz bu kültür evlerinde, bu parklarda insanların Nazım ile bir araya gelebilmesini ve belki de bir şiirini okumalarını sağlayabilmeyi istedik. Bugün burada yaptığımız bir ilk adımdır. O yüzden sizlere bu ana tanıklık ettiğiniz için teşekkür ediyorum” dedi.
Bizde sanat damarı güçlüdür, yüz yıllardan beridir akan bir nehirdir” diyerek açıklamalarına başlayan Sanatçı Zülfü Livaneli, “Nazım bunu ‘biz o ulu ırmakta yıkandık’ diye söyler. Bu nehir genç sanatçılarımızla devam ediyor. Bizim bu kıymeti bilecek, böyle güzel kütüphaneler yapacak, heykeller dikecek, Nazım’ın adını yaşatacak yöneticilere ihtiyacımız var. Sanatımız eksik değil, ama bunu takdir edecek yöneticilerimiz eksik. O bakımdan bu işin değerini bilen ve bu çabaları gösteren dostum Başkan Ahmet Aras’a ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Çok büyük bir iş yapıyorsunuz çünkü milletler büyük evlatlarıyla nefes alırlar” ifadelerini kullandı.
Program, açılışların ardından “Nazım’la Yürümek” isimli söyleşiyle devam etti. Belediye sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan ve moderatörlüğünü Nebil Özgentürk’ün gerçekleştirdiği söyleşiye; Zülfü Livaneli, Muzaffer Akyol ve Belediye Başkanı Ahmet Aras katıldı.
Muazaffer Akyol: ”Nazım Hikmet, Bir Çınardır”
Söyleşi de açıklamalarda bulunan Trabzonlu ressam Muzaffer Akyol, Nazım Hikmet’in önemini vurgulayarak, ”Nazım’ın çınar olduğunu, zeytin ağacı olduğunu, ceviz ağacı olduğunu, ille de nar ağacı ve nar olduğunun altını çiziyorum. İçinde yüzlerce taneciği kucaklayan, hepsine eşit mesafeden bakan, koruyan, kollayan ve çoğalmaları için ortam hazırlayan anlayış NARDIR- NAZIM ‘dır.” diye konuştu.
Söyleşi, Nebil Özgentürk’ün ‘Nazım’ın Kanatları’ belgeselinden 10 dakikalık bir bölümün izlenmesiyle başladı. Söyleşide, Nazım’ın düşüncelerinin Türk siyaseti ve edebiyatı üzerine etkileri, Nazım’ın resim sanatı ile ilişkisi ve bu sanat ve icracıları üzerindeki yansımaları, Nazım’ın dergi ve gazetelerle başlayan şiir-yazı ve düşünce hayatı gibi konular konuşuldu.
Söyleşinin sonlarına doğru ‘Yiğidim Aslanım’ türküsünün hikayesinin anlatıldığı Nebil Özgentürk belgeseli izlendi. Başkan Aras katılımcılara ve yayını izleyenlere, Bodrum’a bir de Uğur Mumcu parkı ve heykeli yapacaklarının sözünü verdi.