AKP Ortahisar İlçe Başkanı Selahattin Çebi’nin Montö Barış Antlaşması ile ilgili yaptığı açıklamalara CHP Ortahisar İlçe Başkanı Fatih Suat Oyman ve ADD Trabzon Şube Başkanı Cemal Verep’ten tepki geldi.
AKP Ortahisar İlçe Başkanı Selahattin Çebi, Montrö Barış Antlaşması ile ilgili ‘’Montrö, ülke sınırlarımız içerisinde monte edilmiş habis bir urdur. Montrö vesayet odaklarının sevinci, mutluluğudur. Güçlü ülke, tam bağımsız ülke olmak egemenlik ihlallerinden kurtulmayı gerektirir’’ diye bir açıklama yapmıştı. Bu açıklamaya ise tepkiler gecikmedi. CHP Ortahisar İlçe Başkanı Fatih Suat Oyman konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu;
Oyman: ”Sanki Ortahisar’ın Derdi Yokmuş Gibi”
CHP Ortahisar İlçe Başkanı Fatih Suat Oyman konuya sessiz kalmayarak şu açıklamalarda bulundu; ‘’AKP Ortahisar İlçe Başkanı tarafından Montrö Boğazlar Sözleşmesi üzerinden sanki twitter paylaşımları birleştirilerek amacı Kanal İstanbul’a uzanan bir açıklama yapılmış, sanki onlar için Ortahisar’ın derdi kalmamıştır.” dedi.
Oyman sözlerini şöyle sürdürdü: “Boğazları tamamen yabancı devletlere bırakan Sevr antlaşmasının yırtılıp atılmasından söz edilmezken Türkiye Cumhuriyeti’nin boğazdaki kazanılmış egemenliğine dahi dil uzatılmaktadır. Bu ülkenin hangi şartlar altında kazanıldığını benimseyemeyenlerin “biz istedik, oldu” düşüncesinden de çıkması gerekmektedir. Maddiyat konuşacaksak yerelden başlayarak yapılan harcamalara dikkat çekebiliriz.
Belediyedeki görevini yapmak ayrı ,siyaseti yönetmek ayrıdır. Yaratılmak istenen algı, AKP’nin dışında atılan her adımın bir hatası vardır, AKP’nin düşüncelerini desteklemiyorsan muhakkak veraset altındasın, dış güçlerle bağlantın vardır. Bütün samimiyetimle söylüyorum, bu dil ayrımcı, kutuplaştırıcı bir dildir ve ne yazık ki Ortahisar’da da bunu görüyoruz. Biz bu dile ortak olamayız ve topyekün mücadele vermek zorundayız. Ayrıca genel olarak Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarına, cumhuriyet ve milli değerlerimize karşı yapılan yanlışlar varsa da susamayız.
Anlaşılan AKP’ye göre Ortahisar’da yaşayan kişilerin derdi yoktur, varsa da hükümet elini uzatmakta, esnaf sıkıntı etmemekte, vatandaş idare etmektedir. Sanki tek sorun salgındır, yaklaşımlar ve çözümler konusunda sorun yoktur. Ama tozpembe gözlüklerin artık bir kenara bırakılmasını tavsiye ediyoruz; Vatandaş ekonomik sıkıntıda, salgında hayatını kaybediyor.
Ülkemizi ilgilendiren her gelişme tabi ki hepimizi ilgilendiriyor ancak konulara göre konuşulması gereken mecralar ve konuşmanın adabı ve usulü vardır.
Bizler seçildiğimizden bu yana bir fiil kimseyi ayırmadan dinliyor, dertlerinizle dertleniyor ve söz verdiğimiz gibi tüm bileşenlerimizle güçlü sesiniz olmak için çalışıyoruz.
Değerli Ortahisar, Gündem değiştirmelere izin veremeyiz, biz problemlerin farkındayız ve sizinleyiz.” dedi.
ADD Trabzon Şube Başkanı Cemal Verep ise şunları söyledi;
” Cemal Verep: Çebi Montrö Barış Antlaşmasını Gerçekten Okumuş Mudur?”
‘’Çok merak ediyoruz bu arkadaş Montrö Barış Antlaşması’nı gerçekten okumuş mudur? İsteyen herkesin her an okuyabileceği bu Antlaşmayı okuyan birinin bunları söyleyebilmesi eğer bir art niyet yoksa nasıl olabilmektedir? Burada bütün vatandaşlarımızın kendisine soracağı soru sanırız şu olmalıdır: Ülkemizin tüm kurucu değerlerinin yanı sıra Lozan’dan sonra şimdi de Montrö; konu bu kadar net olmasına rağmen niye ’’ne kadar su koysan kaldırır pilav’’ konumuna getirilmek isteniyor?
Montrö Barış Antlaşması, 1936 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin çok doğru bir zamanlama ve çok yönlü diplomatik manevrası ile boğazlar üzerindeki egemenlik kısıtlamamızı giderilmiş, bu sözleşme ile uluslararası Boğazlar Komisyonu’nun görevi sonlanmıştır. Yakın tarihimizin Lozan’dan sonra en büyük ve gurur verici diplomatik başarısıdır. Bu Sözleşme sadece emperyalizmin her dönem hedefi haline gelmiş olan İstanbul ve Çanakkale boğazlarının egemenliğini geri vermedi aynı zamanda Karadeniz’de bir güvenlik rejimi tesis etti. İmzalandığı günden bu güne geçen 85 yılda bir dünya Savaşı ve Soğuk Savaş dönemlerini de başarıyla atlatmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan zafer sonrası imzalanan Lozan ve Montrö Antlaşmaları Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk ulusal devletinin temeli; kurucu belgesi ve tapusudur. Atatürk’ün ‘’Yurtta sulh, cihanda sulh’’ ilkesinin somut uygulaması olmuştur.
Sayın Çebi, her görev kuşkusuz bir sorumluluğu da beraberinde getirir. Bu tür milli meselelere, Türkiye Cumhuriyetini Türkiye Cumhuriyeti yapan değerlere böylesine sığ, sorumsuzca, kasaba politikacısı tavrıyla yaklaşılmaz, ucuz siyaset malzemesi olarak kullanılmaz. Bu değerler hepimizin arkasında durmamızı, savunmamızı ve gurur duymamızı gerektiren değerlerdir.. Lozan’ı ve Montrö’yü tartışmaya açmak Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını tartışmaya açmaktır. Bu antlaşmalar yaşatılacaktır, yaşatılmalıdır. Yaşatamazsak başımıza geleceklerin sorumlusu da suçlusu da bizler oluruz’’ diye konuştu.