Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Trabzon Şubesi, Danıştay’ın andımız kararına tepki gösterdi.
Danıştay kararının hukuksuzluk taşıdığının altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi :
”Danıştay Dava Daireleri Kurulu’nun “öğrenci andının kaldırılmasına ilişkin” yönetmelik değişikliğinin temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu karar hukuka, Anayasa’ya ve kamu yararına aykırıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 08.10.2013 tarihinde yapılan yönetmelik değişikliği ile öğrenci andının okutulmasının kaldırılmasında nasıl bir kamu yararı vardır? MEB tarafından yapılan bu düzenleme ile öğrenci andının kaynağını Anayasa’nın değiştirilemez maddelerinden aldığı da göz ardı edilmiş, büyük bir hukuksuzluğa imza atılmıştır. MEB’in bu hukuka aykırı yönetmelik değişikliği kararı, Danıştay 8. Dairesi tarafından 2018 yılında iptal edilmiş ve hukuksuz işlemden dönülmesinin yolu açılmıştı.
MEB’in, Danıştay 8. Dairesi’nin hukuka ve Anayasa’ya uygun kararını temyizi üzerine Danıştay Dava Daireleri Kurulu, 4’e karşı 11 oy ile Danıştay 8. Dairesi’nin kararını bozmuş ve öğrenci andının okutulmayacağına ilişkin yönetmelik değişikliğinin hukuka uygun (!) olduğuna karar vermiştir. 1933 yılından beri ilkokullarımızda okutulan öğrenci andı, Anayasal vatandaşlığın önemini vurgulayan, gelecek kuşakların ülkesine ve ulusuna aidiyetini güçlendiren, öğrencilerde değer oluşumuna olumlu katkı sunan geleneksel bir metin haline gelmiştir.
Öğrenci andının özü, Anayasa’nın 1. maddesinde düzenlenen “devletin yönetim şeklinin” ve 2. maddesinde düzenlenen “Cumhuriyet’in niteliklerinin” öğrencilere pedagojik bir metinle anlatılmasıdır. Bu metinden neden ve nasıl rahatsızlık duyulmuştur? Kamu yönetimi keyfilik kaldıramaz. İdarenin tüm eylem ve işlemleri “kamu yararının” gereği olmalıdır. Bu dönem yapılan bu hukuksuzların, gelecekte ortadan kaldırılacağına şüphemiz yoktur. Cumhuriyet’in temel değerlerini ve Atatürk ilke ve devrimlerini özümsemiş, geleceğimiz olan çocuklarımıza ve gençlerimize güvenimiz sonsuzdur.
Andımız ile büyüdük ve çocuklarımızı da andımız ile büyüteceğimizi kamuoyuna saygı ve sevgilerimizle duyururuz. Türk’üm, doğruyum, çalışkanım, İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene!”