Yazar: Levent ÇANAKÇI
Trabzon gibi yaşamın tüm alanlarında futbol ve Trabzonspor’un olduğu bir şehirde, futbol dışında başka bir şeyden bahsetmek oldukça güç. Hele de bu futbol dışında başka bir spor dalı olursa daha da güçleşir. Hentbol ve Trabzon’un Hentbol tarihinden söz açmak oldukça zor bir durum.
Hentbol bir takımın 7’şer saha oyuncusu ve 5’er yedekten oluşan kadro ile iki takım halinde oynanan bir spordur. Hızlı, fiziksel güce dayanan ve atışların neredeyse 100 km/saate ulaştığı bir spor dalıdır. Oyununun süresi 30’ar dakikalık iki devreyi kapsar. Her yaş ve cinsiyete hitap edebilen nadir sporlardan olan hentbol kuvvet, dayanıklılık, hız ve esneklik kazanılmasına katkısı büyüktür. Ayrıca takım halinde ve bireysel hareket etme, hızlı düşünme ve karar verme ile cesaret, azim ve kararlılık gibi özelliklerin kazanılmasında da katkısı büyüktür.
Türkiye’de hentbol ilk kez 1927-1938 yılları arasında açık alan hentbolü olarak başlamıştır. Öncülüğünü Almanya’da öğrenim yapan ve beden eğitimi-öğretmeni kökenli Hüsamettin Güreli, Zeki Gökışık, Nafi Tağman, askeri okullarda yapmıştır. Bu askeri okulların yanı sıra Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümünde de bazı kurallar tespit edilerek, futbol sahalarında “el topu” adı altında hentbolün yaşatılmasına katkıda bulunmuş. Ülkemizde ilk resmi saha el topu oyun kuralları 1934 yılında Türkiye İdman Cemiyeti ittifakı tarafından yayımlanmıştır. İlk resmi açık alan hentbol maçı ise 1938 yılında oynanmıştır
Karakteristik özelliği: güç, sürat, dayanıklılık ve mücadele olan hentbol ve hentbol kültürü Trabzon ve Trabzonlular için çok önemliydi. Futbol ve basketbol kadar önemli ve geçmişi olan bir spordur Trabzon için. Bu geçmişle ilgili ipuçlarını merhum Hayri GÜR, vefat etmeden önce gazeteci Devrim Hacısalihoğlu’na verdiği röportajda aşağıdaki ifadeleri kullanıyor:
“Trabzon Lisesi’nde voleybol, hentbol, basketbol oynanıyordu. Benim zamanımda kapalı spor salonu yoktu. Hep açık havada voleybol oynanıyordu. Hentbolu biz getirdik zaten Ankara’dan buraya. Bizim hocamız Ankara’da Her Dainans idi. Almandı. Bize hentbolu o öğretti. Fakat biz hentbolu aynen futbol gibi 11’e 11 ve futbol sahasında oynuyorduk. Ne zaman ki kapalı spor salonu yapıldı o zaman içeri aldılar.”
“Gönül” Adamı: Ahmet Celal Ataman kitabı, Ahmet Celal Ataman ile yapılmış bir “nehir söyleşi”den oluşmaktadır. Ahmet Celal Ataman, kendi yaşamının dönemeçlerini, bir asra yaklaşan yaşam tecrübesini, bilgeliği ve öngörüsüyle Cumali Yardım’a anlattı. Ahmet Celal Ataman’ın Cumali Yardım ile yaptığı bu nehir söyleyişisinde Ahmet Celal Ataman, hazinesini okurla paylaşıyor. Bu hazine içerisinde hentbola dair bulduklarımı bu yazının konusu yaptım.
“Orta sonda başladım hentbola. Futbolu söylüyorum ya futbolum çok zayıftı ama hentbolum çok iyiydi, bir de solak olduğum için sağ tarafa kayıp sol elimle şut atınca kaleci kontrpiye de kalıyordu. Yani çok gol atardım. Hentbolum bayağı iyiydi.” (Yardım 2020: 54)
Trabzon ve Hentbolden bahsedince herkesin futbol ve Trabzonspor deyince aklına gelen isim olan Ahmet Celal Atamandan bahsetmeden geçemeyiz. Hentbolun açık sahalarda 11 e 11 kişi ile oynandığı zamanların henbolcusu olan Ahmet Celal Atamanı selamlıyorum.
“Trabzon Lisesi eğitim ve öğretimin yanında birçok kültür, sanat ve spor etkinliğinin de yapıldığı yerdi.” (Yardım 2020: 52 )
Hentbol ya da önceki tarihlerdeki adıyla El Topu bir zamanlar, yani “20,30,40,50’li yıllarda futbol sahalarında oynanırdı ve çok sevilirdi. Açık alanlarda ve daha sonraları kapalı spor salonlarında oynanan hentbol sadece büyük kentlerde, kulüplerde, askeri okullarda değil, tüm yurt genelinde sevilmiş ve oynanmıştır.
“Bizim için dönemimizde en büyük mesele spordu. Trabzon Lisesi, hentbol, futbol, voleybol sporlarında Türkiye şampiyonalarına katılırdı. Hentbol Türkiye şampiyonalarında çoğu kez Türkiye ikincisi oluyorduk. Birinci daima Harp Okulu idi. Türkiye de en iyi hentbol oynayan takımların başında bizim Trabzon Lisesi gelirdi. Liselerin şampiyonalara katılmaması kararı üzerine, o zaman bizim lisenin takviyesiyle İdman Ocağı gitti Trabzon’u temsilen Ankara’daki şampiyonaya.” (Yardım 2020: 52 )
Söz konusu kitap Trabzon ve Türkiye hentbolu için de önemli bir kaynaktır. Hentbolun Türkiye’ye ilk geldiği dönemle de Ahmet Celal Ataman’ın Trabzon Lisesinde okuyor olması bu beraberliğin kaynağını oluşturur.
“Trabzon Lisesi’nin belli bir döneminde hentbol takımının umumi kaptanıydım. Umumi kaptan yani bütün sınıfların hepsinin kontrolü bendeydi, oradan seçiyordum oyuncuları. Trabzon Lisesi hentbol şampiyonu olduğu için yapılacak törene üç, beş arkadaş ve umumi kaptan olarak ben de katıldım.” (Yardım 2020: 54 )
“Gönül” Adamı: Ahmet Celal Ataman kitabından hentbolla ilgi alıntılar yaptığım bu yazı, Türkiye ve Trabzon Hentboluna ışık olur umarım. Sporculuk ve bilgelik dolu bir geçmişten günümüze gelen Trabzon’un önemli değerlerinden olan Ahmet Celal Ataman “Gönül” Adamı: Ahmet Celal Ataman kitabının tüm gelirini Trabzon Hentbol Kültür Sanat Derneğine bağışlayarak, sevginin, nezaketin ve inceliklerin insanı olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
Trabzon Hentbol Kültür Sanat Derneği olarak kendisini saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.