VİRATRABZON ÖZEL HABERİDİR
Doğu Karadeniz Su Ürünleri Başkanı Ahmet Mutlu’dan flaş açıklamalar
Doğu Karadeniz Su Ürünleri Başkanı Ahmet Mutlu, Trabzon’un Beşirli Mahallesi’nde yapılan Gülcemal Projesi ile ilgili çok sert açıklamalarda bulundu. Mutlu: “Hani bizi denizle buluşturacaktılar. Trabzon’u yediler, gittiler. Utanmazlar, reziller. Bunlara oy verdiğim için vicdan azabı çekiyorum” dedi.
KÜRESEL ISINMA HAMSİYİ KAÇIRIYOR
Havaların mevsim normalleri üzerinde seyretmesi balık avını olumsuz etkilediğini ifade eden Doğu Karadeniz Su Ürünleri Başkanı Ahmet Mutlu, hamsinin soğuk olan bölgelere yöneldiğini ve Trabzonlu balıkçıların da Gürcistan açıklarında avlanacağını ifade etti. Mutlu, “Hava sıcak olduğu zaman hamsinin göç hızı da artıyor. Bu da sularımızdan gitmesi anlamına geliyor. Şuanda Aralık ayında sıcaklık normalin üzerinde seyrediyor. Hamsinin boyu da dikkat çeken bir başka konu; yaş ortalamasına göre orta boyda. Bu nedenle balıkçıların bazıları hamsi tutmuyor ve gemilerini iskeleye bağlamış durumdalar. Geçenlerde bir belgesel izledim. Yengeç avcıları küresel ısınma sebebiyle yengeç olmadığını belirtiyorlar. Bunun yanında çevre kirliliğinin de etkisi var elbette. Şuanda balıkçılar bekliyorlar. Hamsi daha soğuk su Gürcistan’a avlanmak için başvuruda bulunan balıkçılarımız da var” dedi. Denizlerde binlerce deprem olduğunu ifade eden Mutlu, “Bu konuyu da göz ardı etmemek gerekiyor. Bir bakıyorsunuz Ege’nin balıkları da Karadeniz’de çıkıyor. Su ürünleri araştırma gemileri var. Gerekli önlemler alınmalı” şeklinde konuştu.
BUNLARA OY VERDİĞİM İÇİN VİCDAN AZABI DUYUYORUM
Beşirli sahiline deniz doldurularak yapılmaya çalışılan Gülcemal Projesi ile ilgili veryansın eden Başkan Mutlu sert açıklamalarda bulundu; “Bu Gülcemal Projesi değil. Bunun adı; Rantcemal Projesidir. Denize döktükleri birinci sınıf tarım toprağı denize yayılma yapıyor. Denizin dibinde çamur tabakası oluyor. Çamur tabakası olan yere balık gelir mi? Havyarlarını bırakır mı? O pisliğe o balık gelir mi? Yıldızlı ile Faroz arasındaki bölgede küçük balıkçılar aç kaldı. En iyi havyar sahalarını toprakla doldurdular. Denizde katliamın en büyüğünü kurumlar yapıyor. Tahkimat yapmadan toprak dökersen denizin bir numaralı katilisin. Benim çoluk çocuğumun geleceğini çalıyorsun kardeşim. Ondan sonra da balık arıyorsun. 20 çeşit balık vardı. Bu yıl bir tane palamut olmadı Beşirli’nin üzerinde. Bu kadar pisliğin içinde ne avcılığı arıyorsunuz.
10 kg hamsiyi, hamsinin suyunu denize döktüğümüz için Çevre Müdürlüğü bize dünyanın cezasını yazıyor. …Ki; hamsi suyu proteindir. Çevre Müdürlüğü penceresini açtığı zaman Beşirli’yi görüyor. Sahildeki kokuyu duyuyor mu? Bu Trabzon halkına bu müstahaktır. Trabzon halkı uyuyor. Ben milliyetçi adamım. Devlet benim devletim ama benim çocukluğumun Trabzon’u artık yok. Sahillerimizi hatırlıyorum. O simsiyah kumu hatırlıyorum. Hani bizi denizle buluşturacaktılar. Trabzon’u yediler, gittiler. Utanmazlar, reziller. (Önceki belediye ve yönetimi için söylüyor) Bu insanları kandırmaya gerek yok. Trabzon bizim, çevre bizim. Öyle yüzde 70’lerle oy verirsen olacağı budur. Geçmişte ben de oy verdim. Ben de vicdan azabı duyuyorum şimdi” dedi.
Denizlerimizi bizlerden uzaklaştırdılar, balıkçılarımızın halini görmezden geldiler. Elbet bunun da bir karşılığı olacaktır sandık başında.