ABD’de bir problem yaşanırsa sorumlusu Biden’dır.
İşler yolunda gitmediğinde, Rusya’da hesap sorulacak kişi Putin’dir.
Çin’de yönetiminin tek sorumlusu Cinping diktatörüdür!
Daha demokratik ülkelerde durum biraz farklıdır…
İngiltere’de Johnson, Fransa’da Macron, Almanya’da Scholz, Japonya’da Kishida her türlü yönetimsel hata-eksik-yanlış karşısında halkan açıkça özür dileyip, istifayla bedelini hemen öderler.
İskandinav ülkelerinde istifa yeterli görülmez, ayrıca mahkemede hesap da verilir!
İsrail’de Benet’in, Mısır’da Sisi’nin, Suriye’de Esed’in icraatlarını beğenmediğimizde güçlü bir “eyyy” çekerek bedel ödeyeceklerini ilan ederiz; zira sorumlusu onlardır!
Buraya kadar çok güzel… Çünkü bir ülkede olup-bitenlerin tek sorumlusu o ülkeyi yönetenlerdir. Direksiyonda kim varsa hesap ona sorulur. Otobüs çukura düşünce, ön sıradaki yolcuları tokatlamaya kalkışmak akıl dışıdır.
Şoför de yaptığı hatanın suçunu, muavine ya da yolculara yükleyemez.
Sanırım anlaştık…
O halde soruyorum; Türkiye’de işler yolunda gitmediğinde sorumlusu kimdir?
Olası en büyük sorumlu “CeHaPe zihniyeti” ve “Gılışlaroğlu”dur!
Sonra; “dıjj güçler” ve “lobiler” gelir…
20 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının zerre sorumluluğu ve hatası yoktur!
Tüm kötülüklerin kaynağı muhalefet, yapılan iyi şeylerin tek sahibi AKP’dir.
Türkiye hariç, dünyanın tüm demokratik ülkelerinde yönetimin sorumluluğu iktidar partisindeyken, sadece ülkemizde sorumluluk muhalefete aittir! Tüm dünyada yaşanan olumsuzluklar karşısında o ülkeyi yöneten iktidar partisi sorumlu tutulup, eleştirilirken; Türkiye’de suçlu CeHaPe zihniyetidir!
Tek amaçları; seni kurşun asker yaparak, kayıtsız-şartsız itaat etmeni sağlamak!..
Ve bunun karşılığında sadece eleştirilmez; otobüsün üzerine çıkartılan küçük bir çocuğun eline mikrofon verilerek “hain” ilan edilir! Dolaysıyla, Trabzon meydanında toplanmış binlerce insan şu soruyu kendine soramaz; “Yirmi yıldır ülkeyi yöneten AKP iken, nasıl olur da tek suçlu CHP olur?”
Hiç bu sorunun yanıtını düşündün mü güzel kardeşim?
Bak, ben sana anlatayım; eve gelen elektrik ve doğalgaz faturalarını unut, market ve manav fiyatlarını düşünme, ‘neden geçinemiyorum’ sorusunu sorma diye, toplumu bölerek ‘gerçeklerin’ ve ‘doğruların’ ortaya çıkmasını engellemek istiyorlar.
NOT: “Tamam, iyi anlattın da kime oy vereceğiz” diye soranlara cevap; her seçime 10’dan fazla parti ve aday giriyor; araştır-soruştur-dinle-izle, nihayetinde en iyi bulduğuna ver oyunu…
