MAÇKA’YA SİHİRLİ BİR DEĞNEK LAZIM!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir sihirli değnek olsa da Maçka’yı eski haline getirebilsek… Ancak ne yazık ki bir sihirli değnek yok! Eski haline getirecek gücümüz ve mucizemiz de yok! Anlayacağınız Maçka’nın eski hali, eskide kaldı. Onu da özlemek bizim gibi Maçka’yı tabiatıyla yaşayanlara ve hatıra biriktirenlere nasip oldu.

Maçka’yı eskiye döndürecek bir sihirli değneğimiz ve mucizemiz yok; ama geleceği mucizeye çevirecek çok güzel fikirlerimiz var ve olmaya da devam edecek. Fikri olanları da sabırla sonuna kadar dinlemekten de zevk duyarım. Fikrimizi alarak uygulamaya koyacak uygulayıcılara da sonuna kadar destek oluruz.

Maçka’nın kaderi, uygulayıcıların Maçka için bir şey yapma isteği ve azmi olmadıkça üretilen fikirler ne yazık ki yola düşmüş bir kuru yaprak kadar değer görüyor! Bu fikirler, bir kuru yaprağın araba tekerleği altında kalmasından ne yazık ki ileri gidemiyor.

Uygulayacak ve sahip çıkacak bir uygulayıcıyı bulduğumuzda Maçka’nın çehresinin nasıl değiştiğine ve mucizevi değişimine şahit olacaksınız!

PERISTERA MANASTIRI

Maçka’nın geleceği üç şeye bağlı: Turizm, kültür ve sanat. Bunun dışında gelecek arayanlar bilsinler ki kendi çıkarları ve zenginlikleri için arayış içindedirler. Kötüdür anlamında yazmadım! Maçka’nın geleceği için değil, kendi geleceği ile ilgili olduğunu vurgulamak için yazmak zorunda kaldım.

Yukarıda yazdığım, turizm, kültür, sanatı yaratanlar üçünü de Maçka’ya fazlasıyla vermiş. Bugünkü yazımda tarihi miras olan bir eserden size bahsedeceğim.

Hani 8. yüzyılda kurulduğu tahmin edilen, Maçka sınırları içinde olan, bulunduğu Kuştul mevkisi ile aynı adı taşıyan bir manastırımız var ya… Hani ulaşılması güç, kaya bloklarının üzerine kurularak vadinin tamamına hakim olan manastırımız…

Hani, nüfus mübadelesinin yaşandığı 1923 yılında boşaltılan ve ‘Manastır’dan vadiye çok sayıda dehliz uzanıyor!’ diye yazılan manastır… Hani, tek giriş kapısı, yetmiş iki odası ve yakın çevresinde kaya mezarları, kilise kalıntıları ve çeşmeler bulunan manastır…

Hani, sahile yaklaşık otuz beş kilometre uzak mesafede olmasına rağmen en üst kısmından denizi görebildiğin, yetmiş iki basamaklı merdivenle çıkılarak ulaşılan manastır…

Hani 1904 yılında çıkan büyük yangından sonra büyük hasarın oluştuğu, asıl adının ‘Peristera’ olan manastır…

Hani dünyada eşi çok az olan, bırakın yapılmasını, ziyarete açılır duruma gelse bile çok büyük bir ziyaretçi kitlesinin olacağı ve bulunduğu yere büyük ekonomik değer kazandıracak manastır…

Hani her seçim günü gündeme gelen ve ‘Bugün yapılacak, yarın yapılacak!’ diye siyasetçilerin yıllardan beri ahkam kestiği, bana göre yapıldığında dünya mirasına girebilecek değeri olan bu tarihi yere şimdiye kadar ne yaptık biliyor musunuz?

Durun, siz düşünerek yorulmayın! Ben söyleyeyim. ‘Koca bir hiç!’ Evet, evet ne yazık ki koca bir hiç! Halbuki her seçim konuşulan, sayfa sayfa röportajlar verilen, ballandıra ballandıra anlatılan, ‘Tarihe not düşüyoruz!’ dendikten hemen sonra sanki hiç konuşulmamış gibi davranılarak unutulan bir olay haline geldi!

Şimdi siyaseti bir kenara bırakarak ‘ocuydu, bucuydu’ düşüncesinden sıyrılarak sadece ve sadece Maçka’nın geleceğini ve ekonomik kalkınmasını düşünün. Şimdi yazacaklarımı yöresel olarak yapamaz mıyız?

Kuştul Manastırının orijinal hiçbir taşına dokunmadan, manastırın içi ve çevresi güvenlik önlemleri alınarak çok güzel bir şekilde temizlense, güvenlik korkulukları yapılarak patika yollarla altta bulunan seyir teraslarına ve bahçelere ulaşılabilinir hale getirerek ziyarete açılsa kötü mü olur?

İnanın, iddalı konuşuyorum! Yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrar, buna emin olun! Torul’daki terasın iki katı insan çeker! Böylece bu yöre ve yöresel yapılan her el emeği paraya döner ve bu da Maçka’nın ve çevresinin ekonomik kalkınmasını sağlar.

Ancak ne hikmetse uygulayıcılar, Maçka’ya ait tarihi eserler konusunda, kültür ve edebiyat açısından hiçbir zaman istekli olmadılar! Maçka’nın ülkeye mal olmuş büyük değerlerini görmezden geldiler! Maçka tarihi konusunda hiçbir girişimde bulunmadılar!

PERISTERA MANASTIRI 3

Sümela’nın hazinesinin Ankara Müzelerinde olduğunu bildikleri halde hiçbir girişim ve çabada bulunmadılar! Maçka Müzesi’ne hiç sıcak bakmadılar ve hala sıcak bakmıyorlar!

İşte bu tutum ve davranışlar yüzünden tarihi değerlerimize ve kültürümüze sahip çıkılmadı. İnşallah bir gün Maçka’da bir uygulayıcı beni yanıltır ve ben de utanırım!

Maçka ekonomisini ve geleceğini turizm, kültür ve sanat kurtaracaktır. Bunun dışındaki arayışların Maçka için değil, şahıslar için olduğunu hiç unutmayın! Karar sizin!

MAÇKA’YA SİHİRLİ BİR DEĞNEK LAZIM!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Vira Trabzon ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!